Söze Zonguldak’ın bahtsızlığından, çektiği acılardan, terk edilmişliğinden ve sahipsiz kalmışlığından başlamayacağım…

Çünkü bunların hepsi de, sadece bir sonuçtur!

Bizlerde adettendir ya; Her şeyde ve konuda bir neden-sonuç ilişkisi ararız.

Gözle görünür bir ilişki yoksa da, onu bulmaya ve elle tutulu bir şekilde kurmaya çalışırız…

Bu anlamda, Zonguldak’la ilgili olarak söylenmesi gerekenler ve fakat inatla söylenmeyenler var!

Sıralamaya çalışacak olursak:

Birincisi ve en önemlilerinden birisi; kömürle var olmuş ve maden işçileriyle anılan bu şehrin, sermaye sınıfı AKP iktidarı tarafından hafızasının yok edilmeye çalışılmasıdır.

İkincisi de; Bu siyasi ve ekonomik saldırılara, sağdan ve soldan çanak tutanlardır!

Üçüncüsü ise; Zonguldak’ta yaşanan gelişmelerin, ülke de yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerden bağımsız olmadığıdır.

Bu tespit ve iddialardan sonra asıl konulara geçebiliriz…

Zonguldak siyasetini ve ekonomisini şekillendiren konuların başında Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), dolayısıyla bu işyerinde örgütlü sendika olan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) ve ülkemizin ilk sosyal güvenlik kurumu diyebileceğimiz Amelebirliği gelmektedir.

Olaylara sermaye sınıfının gözlüğüyle bakan siyasi aktörler, konuya ülkede ki siyasi ve ekonomik hedefler doğrultusunda bakmakta, bakışları da o yöne doğru çevirmeye çabalamaktadırlar.

Ya dagünümüz sorunlarının çözümüyle ilgisi kurulamayan, başka alanlardaki içi boş siyasi manevraları ön plana çıkarmaya çalışmaktadırlar!

Zonguldak halkı için bir yılan hikayesine dönen Filyos Vadisi Projesi, hastanelere ambulans alınması, bir türlü bitmeyen yol yapım çalışmaları, eş dost ziyaretlerinin dahi basında sık sık haberleştirilmesi örneklerinde olduğu gibi…

Ve hatta bir hastaneye bir doktor veya hemşire atanması gibi!

Dolayısıyla da; Zonguldak’ta bu üç önemli kurumu yönetsel açıdan elde tutmaya ve her koldan yaptıkları saldırılarla geri plana düşürerek önemsizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya gayret etmektedirler.

Çünkü ilk etapta, Zonguldak halkının algısında bu üç kurumun önemsizleştirilmesi ve en nihayetinde de hafızalarından silinmesi operasyonu sürdürülmektedir.

Peki, bu siyasi ve ekonomik operasyonun sonrasında neler olabilir?

Sonrasında ise; Zonguldak halkı ve emekle bağı kopartılmış, her yönüyle Ankaralılaşmış ve halka yabancılaştırılmış, ayakları yerel zemine basmayan bir TTK, GMİS ve Amelebirliği hedefidir…

Bu öngörüler bir gerçekliğe dönüşecek olursa, AKP iktidarının orta vadeli hedefleri arasındaki en önemli başlıklar TTK ve Amelebirliğinin tasfiyesi süreci olacaktır.

Ve bu sürece sesini çıkarmayacak, aksine Zonguldak halkını ve maden işçilerini bu sürece uyumlu bir şekilde hazırlama gayreti içerisinde olan bir sendika…

Karşılığında da; AKP iktidarının ihsan ettiği alanlarda, iktidarın himmetiyle yeni üyeler kazanma beklentisiyle hareket eden “yandaş”  bir GMİS olacaktır.

Bu siyasi ve ekonomik tabloyu tamamlayıcı çalışmaların başında ise; üniversite öğretim üyeleri ve uzmanlar tarafından (zorlama projelerle) yürütülen alan çalışmaları arasında, Zonguldak’ın bir turizm ve üniversite kenti olarak kurgulanması ve kamuoyu tarafından da bu şekilde algılanması, kabul ettirilmesi vardır.

Sermaye sınıfının ve sistemin Zonguldak ve Zonguldak halkı için öngördüğü, planladığı başı sonu belli netleştirilmiş bir gelecek tablosu yoktur…

Tablonun nasıl şekilleneceği ise, önümüzdeki süreçte hangi dinamiklerin daha baskın olacağıyla ilgili bir konudur…

Örneğin maden işçilerinin TTK’ya işçi alınması vb. taleplerle başlattıkları ve 50 bine yakın imza topladıkları kampanya gibi…

Kentsel Dönüşüm projelerini zorlayan kent yapılanmasının, süreç içerisinde hangi dinamikleri harekete geçirebileceği gibi…

2B arazilerinin hak sahiplerine tapulanması konusunda, Tepebaşı Mahalle halkının göstermiş olduğu kapsamlı mücadele son günlerde seçimlerde oy kullanmama tavrına dönüşmüş bulunuyor.

Bu gelecek tablosunu şekillendirecek ve netleştirecek olan da; Zonguldak halkının ve maden işçilerinin, söz konusu olan kendi gelecekleri konusunda ne gibi müdahale ve mücadele örnekleri geliştirilip hayata geçirileceğiyle ilgilidir…