Madenci 10’uncu gününde eylemlerini sürdürüyor

Zonguldak’ın Kilimli ilçesine bağlı Gelik Beldesinde 4 aylık ücretlerini alamadıkları nedeniyle madencilerin başlattığı ocaktan çıkmama eylemi ve açlık grevi, 10'uncu gününde 19 işçiyle sürüyor.

Gelik Beldesi'nde geçen 4 Nisan'da iş bırakan Deka Madenclik A.Ş. ve bu şirkete bağlı Balçın Madencilik'te çalışan yaklaşık 245 maden işçisi, şirketlere 'Paralel Devlet Yapılanması' soruşturması kapsamında kayyum atanması üzerine işsiz kalan ve Balçın Madencilik’te çalışan 85 işçi 4 aylık alacaklarını alabilmek ve işlerinde çalışmaya devam etmek için 18 Mayıs'ta çalıştıkları kömür ocağına girerek ocaktan çıkmama ve bir gün sonra da eylemlerini açlık grevi olarak eylemlerini sürdürmeye başladı. Geçen 10 günde 66 işçi sağlık sorunları nedeniyle eylemi bırakırken 19 işçi eylemini sürdürüyor.

KÖMÜR OCAĞINDAKİ GÖÇÜK TEMİZLENDİ

TTK tahlisiye ekibinin maden ocağı ağzında işçilerin talepleri yerine gelmediği için çıkışa 20 metre kala tepki olarak yaptıkları kontrollü göçüğü temizlediği öğrenildi. TTK ekipleri, değişik zaman aralıklarında eylemdeki işçilerin yanına girerek ocak içindeki havayı ve gaz ortamını da ölçtükleri bildirildi.

Zonguldak Valisi Ali Kaban'ın talimatıyla kayyum heyeti valilik binasındaki vakıf bürosunda sosyal yardım ve işçilerinin alacağının bir kısmıyla birlikte toplam 1750 lirayı ödemeye başladı. 245 işçiden şu ana kadar 12'sinin kayyumun verdiği parayı aldığı iddia edildi.

AİLELER OCAK ÖNÜNDE BEKLEYİŞİNİ SÜRDÜRÜYOR

Kömür ocağına 50 metre uzaklıkta polis barikatı önünde bekleyişini sürdüren aileler ve diğer işçiler biran önce sorunlarının çözülmesini ve işçilerin sağlıklı şekilde dışarı çıkmasını istediklerini söylediler.

Disk Ankara Bölge Temsilcisi ve Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Gürgün, Disk Genel-İş Zonguldak Şube Başkanı Enis Dizdaroğlu, diğer sendika temsilcileriyle birlikte maden ocağına gelerek işçi yakınlarıyla bir araya geldi. Dışarıda bekleyen işçilere ve ailelere bir açıklama yapan Tayfun Gürgün, işçilerin mücadelelerini desteklediklerini belirten Gürgün; “İşçiler bu eylemi başlatmadan önce her yolu denediler, her kapıya gittiler. Vali ve Emniyet Müdürüyle görüştüler. Seslerini duyurmak için her şeyi yaptılar. Verilen sözler yerine gelmediği için işçiler bu eylemi yaptı. Bu arkadaşlar hakları için namusları için buradalar. Ekmeğini korumayan insanın namusu da eksik kalır. Namusları için, onurları için açlık grevini yapmaktan başka çareleri olmadığı için buradalar. Bu arkadaşların sesini duysunlar. Yeni kurulmuş olan hükümetin Enerji Bakanı bu işçileri duymalı. Onların sahalarında gerçekleşiyor bu eylem. Çalışma Bakanı sorumludur. Gelsin çözsünler bu sorunu. Biz işçilerin sonuna kadar arkasındayız. Eylemlerinde haklılar ve mücadele edecekler."

“DEVLET BİZE SAHİP ÇIKSIN”

İşçi temsilcisi 41 yaşındaki Cemal Akın da kayyum heyetinin teklif ettiği 1750 lirayı kesinlikle istemediklerini belirterek, "Bizim bu davamızdan vazgeçmemiz için önce birilerinin ikna olması lazım ki diğerlerini ikna edecek. Biz şu anda ikna olmadık. Biz bu bin iki bin liraları değil işimizi istiyoruz. Ok yaydan çıktı. Burada hedefi TTK olarak görüyoruz. TTK bize sahip çıkacak. Rödevansıçısında olan bu sorunu o çözecek. Ya burayı özel sektöre tekrar verecek ve biz burada çalışmaya devam edeceğiz ya da bizi bünyesine alacak. Burada 3 aylık maaşımızı bile alsak biz yine mücadelemize devam edeceğiz. Biz tazminatlarımızı da istiyoruz. Bu kadar madencini de işsiz kalma durumu var. Biz madenciyiz. Bizim bundan başka yapacak işimiz yok. Devlet bize sahip çıksın." diye konuştu.

“ÇOCUĞUM İÇERİDE 10 GÜNDÜR ONU GÖRMEDİM”

Maden ocağında eylemde bulunan işçilerden Mustafa Kuru'nun annesi Emine Kuru ise 10 gündür her gün maden ocağı önüne gelerek eyleme destek veriyor. Artık dayanacak güçleri kalmadığını anlatırken gözleri dolan Emine Kuru, şöyle konuştu:

"10 gün değil 1 ay olsa yağmur çamur demeden burada bekleyeceğiz. Valimiz, kaymakamımız utansın. Bizim yanımıza gelip bize sahip çıkmayanlar utansın. Ben artık oğlumu da bıraktım orada. Ben artık torunlarımın peşindeyim. Vicdansızlar. Benim çocuğum içeride 10 gündür onu görmedim. Yazık değil mi orada onlara. Bir tek şekerli suyla havasız yerde bitiyor mu o işler. Hepsine bize sahip çıkmayanlara yazıklar olsun. Ben buradan asla gitmeyeceğim. Hiçbir anne buradan gitmeyecek. İçeride biri ölürse ne yapacaklar acaba. Nasıl gelecekler buraya. Öyle olursa bir tanesini içeri geçirmeyeceğim buradan. Bizim artık sesimizi duysunlar. Bizim sorunumuzu çözsünler." Barış DOĞAN