20 milyon lira su alacağımız var,

17 yıldır su borcunu ödemeyen var

 

Zonguldak belediye başkanı Selim Alan, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özellikle 17 yıldır su borcunun ödemeyen bir kişi olduğuna vurgu yapan Alan, yaklaşık 20 milyon TL su alacaklısı olduklarını açıkladı. Hizmet yapabilmek için en büyük gelir kaynakları olan su alacaklarını tahsil etmek zorunda olduklarını belirten Başkan Alan, su indirimi konusunda da "Sözümüzün arkasındayız. Kasım'da meclis gündemine getireceğiz. Ocak ayında vatandaşlarımız indirimli su kullanmış olacaklar" şeklinde konuştu. 

SU KONUSU BİZİM İÇİN ÖNEMLİ

Su iddialarıyla ilgili gelişmeleri detaylı bir şekilde açıklayan Alan, "Su konusu bizim için önemli. Mevcut durumda su indirimi konuşuluyor. Haklı. Biz bunun sözünü verdik. Arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yapıyorlar. İnşallah zaten bunu Kasım ayında bütçeyi konuşacağımız zaman gündeme getireceğiz. Bütün partilerimizin, grupları ile beraber toplantıları yapacağız. Ortak bir karar alıp, bunu artık gündeme getirmemiz gerekiyor. Ocak ayında da, zaten söylemiştim. İndirimli su fiyatları faturalara yansıyacak. Ama işin bir de başka bir boyutu var. Vatandaşımızın da bunu bilmesi gerekiyor. Şimdi, yılladır su parasını ödemeyen ne yazık ki, binlerce vatandaşımız var. Bakın, biz hergün mesaimizin çoğunu bunlarla uğraşarak geçiriyoruz ve büyük bir zaman kaybı oluyor. Biz zaten bunların önüne geçmek için, Salı ve Perşembe günleri halk günleri yapıyoruz. Ama onun dışında vatandaşlarımız sürekli, özellikle su borcu konusunda mesai harcatmak zorunda kalıyorlar bize. Şöyle çarpıcı bir örnek vereyim size: gözümle görmeseydim bende inanmazdım. 2002’nin Martı’nda en son belediyeye gelerek su parası ödemiş ve 24.000 bin borcu olan bir vatandaşımız geldi geçen gün. Otururken geldi. Sayın başkanım, borcumuz var. Siz bize yazı göndermişsiniz. Evet bir uygulamaya geçtik. Yüzde 30’u peşin. Geri kalan borcu taksitlendiriyoruz. Protokol imzalıyoruz. Çünkü bizim belediye olarak en büyük gelirimiz su gelirimizdir. Biz belediyemizin gelirini korumak zorundayız.

17 YILDIR SU BORCUNU ÖDEMEYEN KİŞİ GELDİ

Aynı zamanda, su faturalarını düzgün ödeyen vatandaşımızın hakkını gözetmek zorundayız. Ne yazık ki, dediğim gibi en çarpıcı örnek bu. 17 yıldır su parası ödemeyen vatandaşımız, gelip Başkanım bu işi ne yapacağız? Diye burada bize sorabiliyor.   Yani bizim artık bunları aşmamız lazım. Bakın vatandaşlarımın doğalgaza borcu yok. Elektriğe borcu yok. Çünkü kesiliyor. Ben burada kimseyi de suçlamak için bişey demiyorum. Ama insanlarımızın da fedakarlık yapması lazım. Hizmet bekliyoruz evet. Yıllardır hizmete aç kaldık. Allahın izniyle hepsını yapacağız ama belediyemizin ana geliri olan su gelirimizi de, biz almak zorundayız vatandaştan. Biz, kullanılan suyun bedelini, belediye olarak tahsil etmek zorundayız. En çarpıcı örnegı verdim. 17 yıldır tek kuruş ödeme yapılmamış ve Başkanımız ne yapacağız sorusuna ınanın ben verecek bir cevap bulamıyorum. 18 milyondan fazla, bizim vatandaşlarımızdan su alacağımız var. Bakın ınanın, bu gelirleri tahsil etmiş olsak şuan Zonguldak çok farklı yerlerde olur. Bunlar çok büyük rakamlar. Ama ne yazık ki vatandaşlarımız, böyle bir alışkanlık olmuş. Borçlarını düzgün şekilde ödememişler. Birikmiş, şimdi ödemekte zorlanıyorlar.  Biz de belediye olarak diyoruz ki, arkadaş gelin protokol yapalım. %30’unu peşin verin. 12 ay taksitlendirelim. Bazı meblağlar yüksel olduğu zaman bu 15 ay yapıyoruz. Yine insanımızı kırmıyoruz, mağdur etmiyoruz.   Bir yerden başlamamız gerekiyor. Biz 4 ay sabrettik. Bizim daha büyük olayları konuşmamız lazım. Biz ne dedik seçim zamanı. Zonguldak’ın yürüyeme bile tahammülü yok. Koşalım. Ama ne yazık ki, bu bizim hızımızı kesiyor. Vatandaşımız da fedakarlık yapacak. Biz de fedakarlık yapacağız. Bu şehir hepimizin. 

LÜTFEN BORCU OLANLAR PROTOKOLLERİNİ YAPSINLAR

Benim görevlerimden bir tanesi de, belediyemize su borcu ödeyen vatandaşlarımızın da hakkını korumak olduğu için bu hakları sonuna kadar koruyacağım. O yüzden lütfen su borcu olanlar, eline tebligat ulaşanlar bir an önce gelip protokollerini yapsınlar. Yoksa biz, zamanı geldiği zaman suları kesmek durumunda kalacağız. Kişileri açıklamaktan ziyade, bunlar bizim vatandaşlarımız. Bizim insanımız. Biz istiyoruz ki, onların gelip ilgili müdür ve başkan yardımcımız ile protokollerini yapsınlar. Bunu bir düzene sokalım. Düzenli gelirimiz arttıkça zaten, göreceksiniz yıllardır beklediğimiz hizmetler daha hızlı bir şekilde olacak. Netice de herşey öyle ya da böyle maddiyata dayanıyor. Mazeret üretmek için bunları söylemiyoruz. Bizim gelirlerimiz zaten sınırlı. Biz, belediye olarak verdiğimiz hizmetin karşılığını vatandaştan almak istiyoruz. Buda bizim hakkımız olduğuna inanıyorum. Daha doğrusu zonguldak’ta yaşayan tüm vatandaşlarımızın hakkı. Çünkü bu belediye hepimizin. Bu belediye de herkesin hakkı var. Bu halkın belediyesi. Biz halka hizmet için buradayız. O yüzden, inşallah bu tahsilatları yapacağız hızlandıracağız. Göreceksiniz, hizmetler çok daha hızlı bir şekilde ayağınıza gelecek." dedi. 



KALDIRIM İŞGALLERİNE ÇÖZÜM BULACAĞIZ...1 EYLÜL TARİHİNE KADAR 

Kaldırım işgallerine karşı da çözüm bulacaklarını belirten Alan, “Biz arkadaşlarımıza gidip, cezai işlem yapın uygulayın demiyoruz. Sadece uyarın. Ben göreve geldikten sonra söylediğim sadece şuydu. Vatandaşımız kaldırım işgali istemiyor. Açık net. Biz de. Bunu da vatandaşa sorsak kamuoyuna sorsak herhalde yüzde 99 kimse kaldırım işgali istemez. Esnaflarımızın, çay ocağı işleten arkadaşlarımızın, seyyarlarımızın, vatandaşın kullanım hakkı olan kaldırımlarla, yollarla olmasını istemiyoruz. Biz de bununla ilgili dedik ki, 1 Eylül’e kadar çalışmalarımızı tamamlayıp, öncesinde biz sahaya çıkacağız. Zabıtalarımız ile beraber. Bütün esnaflarımızı uyaracağız. Diyeceğiz ki; 1 Eylül’den sonra biz artık bunları istemiyoruz. Bunlara düzenleme getireceğiz. Bizim o gün, oradaki bahçesinden topladığı şeyleri satan, rızkını kazanmaya çalışanlara karşı gücümüz yetecek gibi bir durumu kesinlikle kabul etmiyorum. Bizim öyle ne duruşumuz olabilir, ne de bir tavrımız olabilir. Biz arkadaşlarımızı sadece uyardık. Hepsini uyardığımız gibi onları da uyarıyoruz. Hepsine inşallah uygun bir şekilde yer gösterip, onların da evlerine ekmek götürmeleri için mahsullerini satmalarına müsaade edeceğiz. Ama bunun da bir nizami kuralı olacak. Herkes istediği yerde bir şey satamayacak." şeklinde konuştu.  


Çünkü biz vatandaşın talebine cevap vermek zorundayız. Telefonlarımıza, ya da belediyemize resimler çekilip atılıyor. Vatandaş, bunlardan şikayetçi olduğunu, yollarda kaldırımlarda yürüyemediğini, bunların olmaması gerektiğini ve sizlerin bunlara neden müsaade ettiğinizi işlem yapmadığınızı bunları iletiyor. Geliyor, söylüyor, resim atıyor, Cimere yazıyor. Biz, böyle talepler olduğu zaman da, bunlara reaksiyon göstermek zorundayız belediye olarak. Rutin bir uygulamadır. Bizim kimseden bir çekincemiz olmadığın da herkesin bilmesi gerekir. Gücümüz yettiğine yapalım, ona yapmayalım böyle bir düşünce tarzımız olmamıştır. Olmayacaktır. Olamaz da. Biz belediye olarak vatandaşımız ne derse onu yaptık, onu yapacağız. Ama topyekûn bununla mücadele etmemiz lazım. Zonguldak’taki herkesin seyyar satıcı diye tabir ettiğimiz hemşerilerimizin de, birazcık fedakarlık yapması lazım. Vatandaşlarımızın da fedakarlık yapması lazım. Bizim de görevimizi yapmamız lazım. İnşallah ortak noktayı bulacağız. Zonguldak’ımız kaldırım işgalleri ile, seyyarlarla ve bu tip haberlerle, kamuoyunu meşgul etmeyecek” dedi.

LAVUAR ALANI...

Alan, açıklamasında Ankara’da yaptıkları ziyaretleri ve lavuar alanıyla ilgili gelişmeleri de değerlendirdi.

Alan şunları söyledi:

“Zonguldak’ımız ile ilgili plan proje kapsamında düşündüğümüz konuları danışacağımız büyüklerimizi ziyaret ettik. Çarşamba günü de, vekillerimiz ile beraber Kültür ve Turizm Bakanımız başta olmak üzere bir kaç ziyaret gerçekleştirdik. Tam bu aralar çalışma zamanı. Havaların müsait olduğu zamanlarda bir an önce yollarımızın, park bahçelerimizin ve projelerimizin şekillenerek bir an önce vatandaşımıza sunulmasını istiyoruz. Malum, yılladır birikmiş kronik sorularımız var; ama biz bunları çözmek için göreve talip olduk. Onun haricinde bir bir, tanıları koyup tedaviye başlayacağız inşallah. Daha öncede konuştuğumuz gibi, yol problemimiz var. Seçim zamanı da aynı şeyleri konuşmuştuk. Şuan yolla yatıp, yolla kalkıyoruz desek yeridir. Hakikatken vatandaşlarımız haklılar. Yollarımız sıkıntılı. Sürekli, hafta sonu dahil mahallerimizdeyiz. Vatandaşlarımız ile iç içeyiz. Vatandaşlarımızın derdini dinliyoruz. Gelen taleplerin %99 yolla alakalı. Söylediğim gibi, inşallah bu sorunları en kısa zamanda çözeceğiz. Parke ve betonlama çalışmalarımız başladı. Altyapı çalışmalarımız, ilgili kurumlarımız tarafından yapılıyor.  Biten yerleri de inşallah, en kısa zamanda asfaltlayarak vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri tutacağız. Bunun için hazırlıkları yapıyoruz. Vatandaşlarımızın gönlü rahat olsun. Biz bu sorunları çözmek için talip olduk. Talep ettik, vatandaşlarımız da bize güvendi. Hep beraber en kısa zamanda, bunların üstesinden geleceğiz.

Alan, cenazede iki milletvekilinin de görmeyi umut ettiğini ve vekilleri davet etmeyi umduğunu ancak görmediği için davet edemediğini söyledi. “Basın üzerinden değil yüzyüze” CHP Zonguldak milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın basın üzerinden değil karşılıklı görüşmek istediğini, iki CHP milletvekilinde ağırlamak istediğini belirten Selim Alan “Basın üzerinden değil karşılıklı görüşmek istiyorum” ifadesini kullandı.

 

Çeşitli iddialarla ilgili soruları cevaplandıran Alan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Biz öyle bir şey konuşmadık. Deniz bey niye öyle bir açıklama yaptı anlamış değilim. Görüş ayrılığı derken, zaten her konuda anlaşacağız diye bir kanun yok. Zonguldak’ın ortak çıkarı neyse, menfaati neyse onda anlaşmak zorundayız. Tabiki aynı şeyleri düşünmek zorunda değiliz. Farklı şeyleri düşüneceğiz. İstişarenin önemi burda. Konuşacağız, şekillendireceğiz, bir daha bir araya geleceğiz. Çünkü Zonguldak’ın kaybedecek bir saniyesi bile yok. ‘Ben yaptım’ oldu gibi bir zihniyetimiz hiç olmadı, olmayacak. ‘Hep birlikte Yeni Zonguldak’ derken biz bunu kastetmiştik. Zonguldak’ın birlik, beraberlik ve samimiyete ihtiyacı var. O onu demiş, bu bu demiş, adaylık sürecimden itibaren aynı şeyleri konuşuyoruz. Kişileri bırakalım, olayı konuşalım. Zonguldak’ta yaşayan, bütün insanımız siyasiler, bürokratlar, vatandaşımız genci yaşlısı, herkes artık Zonguldak’ın hizmet alması gerekliliğini, geç kalındığını ve bunların biran önce yapılmasını istiyor. Yılladır birikmiş, sıkıntıların dertlerin biran önce çözülmesini istiyor. Aynı şekilde biz de istiyoruz. Bizler bu şehrin sahipleriyiz. Hem sakinleriyiz hem de sahipleriyiz. Milletvekillerimiz ile olsun, İl Başkanları, İlçe Başkanları, bürokrasi hep beraber Zonguldak için yapılması neyse biz onu yapacağız. Bu işin tabiki başı biziz, belediyedir. Biz belediye olarak bundan hiçbir zaman kaçmadık, kaçmayacağız. Ama köprü meselesinden tutun da, artık insanlara kabak tadı verdi bu durum. Ben o günde dedim. Biz bugün ha desek, köprüyle ilgili vatandaşlarımız ile konuşsak onlara yer projelendirsek iki sene iki buçuk sene sürer. Sanki ertesi gün yıkacakmışız gibi, sizden de rica ediyorum. Benim lütfen söylediklerimi söylediğim şekilde paylaşın. İçinden cımbızla çekip, vatandaşları köprü altı esnafını rahatsız etmeyelim. Tedirgin etmeyelim. Oradaki arkadaşlarla biz, konuşuyoruz, istişare ediyoruz. Vatandaşın şuan da Fevkani Köprüsü’nden başka meselesi yok mu yani? Bir haftadan beri bununla uğraşıyoruz. Esnaflar geliyor. Biz köprüyü, oturacağız, tekrar konuşacağız. Uygun bir yere onları yerleştireceğiz. Tapu sahibi olmak isteyen, tapu sahibi olacak. Tapu alacak kadar durumu olmayan arkadaşlarımız, kiracı olacak. İşgalci konumundan kurtulacaklar. Yatırım yapabilecekler. Ticaretlerini daha da artırmayı hedefliyoruz. Bunları yaptıktan sonra zaten, bu minimum iki sene alır. Ama bir haftadan beri, herkes bununla ilgili yorum yapıyor. Makine Mühendisleri Odamız, Şehrin Plancıları, proje çizen arkadaşlarımız, Kent Konseyi’den tutun da herkesle istişare edeceğiz.  Başta Vali Bey olmak üzere, siyasilerle. Bu tek başına alınacak bir karar değil. Zonguldak için önemli bir karar. 60 yıldan beri, hizmet eden bir köprüden bahsediyorsunuz. Ama benim elimdeki raporları, zamanı gelince sizlerle paylaşacağız. Hep beraber bir konsorsiyum halinde bunları değerlendireceğiz ama lütfen artık şu Fevkani Köprüsü lafını bırakalım.  Biz yetkililerimiz ile konuşacağız. Sizlerin de haberi olacak. Sizden de bu dakikadan sonra, ben bişey diyene kadar Fevkani ile ilgili bişey sormamanızı rica ediyorum. Çünkü vatandaş artık bunu duymak istemiyor.”