GMİS Genel Başkanı Demirci; “TTK’nın yerini özel sektör dolduracak anlayışı tutmadı.”

7 Mart 1983 tarihinde Ereğli Kandilli Beldesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ArmutçukMüessesesinde meydana gelen grizu faciasında hayatlarını kaybeden 103 maden şehidi facianın 36. yıldönümünde törenle anıldı.

Facianın meydana geldiği ArmutçukMüessesesindekuyu başında düzenlenen anma törenine Ak Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Kazım Eroğlu,  Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, TTK Genel Müdür Yardımcısı İsmail Güner, Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, GMİS Genel Sekreteri Satılmış Dağlıoğlu, GMİS Mali Sekreteri Hikmet Gülşen, GMİS Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Kahraman Kabasakal, Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın, Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, TTK Armutçuk Müessese Müdürü Ali Hekim ve müessese yöneticileri, GMİS’ebağlı Kozlu, Armutçuk, Karadon, Üzülmez, Amasra, Merkez Servisleri Şube başkan ve yöneticileri, Amelebirliği Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Yeşil, Volkan Yıldız, Siyasi partilerin İl ve ilçe belediye başkan ve meclis üyesi adayları, siyasi partilerin temsilcileri, meslek ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve temsilcileri, maden şehitlerinin aileleri ve maden işçileri katıldı.

GMİS Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez’in, maden şehitleri için saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunması için yaptığı davet ile tören başladı.

GMİS Armutçuk Şube Başkanı BaşkanıAli Eşitmez, 36 yıl önce 103 madenciyi kaybettiklerini belirterek tüm maden şehitlerini rahmet ve saygı ile andıklarını söyleyerek anma töreninde ilk konuşma için GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci’yi davet etti.

GMİS Genel Başkanı Demirci; “TTK’nın yerini özel sektör dolduracak anlayışı tutmadı.”

GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, grizu şehitlerinin 36. yıldönümünde yaptığı konuşmada şunları söyledi;

“ bundan 36 yıl önce yaşanan maden faciasında 103 madenci kardeşimiz şehit oldu.

Bugün burada onları sevgi, saygı, rahmet ve şükranla anıyoruz.

Mekanları Cennet olsun.

Ailelerine, yakınlarına ve tüm madenci camiamıza başsağlığı ve sabır diliyoruz.

Allah bir daha bizlere böyle kazalar yaşatmasın.

Bizler bugün, dünyanın en zor mesleklerinden birisi olan madenciliği sürdürüyoruz.

Çünkü bugün taşkömürü halen dünyanın önemli bir enerji kaynağı.

Türkiye’nin de taşkömürüne ihtiyacı var.

Ve kömür burada bölgemizde olduğu için 170 yıldır atalarımızın mesleğini sürdürüyoruz.

Ailemizin, çocuklarımızın, ülkemizin ve milletimizin geleceği için üretiyoruz.

Allah bizlere kazasız-belasız çalışmalar nasip etsin.

Değerli kardeşlerim,

Uzun zamandır, işçi eksikliği nedeniyle yeterince üretemiyoruz.

Zaman zaman yeni işçi alınsa da emekli sayımız daha fazla olduğu için istikrarlı bir çalışma ortamı sağlayamadık.

TTK olarak üretim kapasitemizin çok altında çalıştırılıyor ve zarara sürükleniyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın TTK’ya 1500 işçi alınması talimatından sonra 1000 (bin) işçi arkadaşımızın kura çekimi yapıldı ve kısa süre sonra işbaşı yapacaklar.

Cumhurbaşkanımız kalan 500 arkadaşımızın da en kısa zamanda aynı şekilde alımının yapılacağını söyledi.

Ancak işçi alım kararından bu yana yaklaşık 650 arkadaşımız emekli oldu ve önümüzdeki günlerde bu sayının 800’ü aşması bekleniyor.

 

Biz diyoruz ki; TTK’nın norm kadro ve tam kapasite ile istikrarlı bir şekilde çalışabilmesi; yani zararın kaldırılması ya da en az seviyeye düşürülebilmesi için TTK Genel Müdürlüğü’ne yetki verilmeli ve Genel Müdürlük, her yıl sonunda emekli sayısı kadar yeni işçi almalıdır.

Değerli kardeşlerim,

Her vesile ile dile getiriyoruz.

Türkiye’nin taşkömürüne ihtiyacı var ve kömür ithal edecek lüksü yok.

Burada kömür var, on binlerce insanımız çalışmak istiyor.

TTK’nın yerini özel sektör dolduracak anlayışı tutmadı.

TTK’ya sahip çıkılması ve desteklenmesi gerekiyor.

TTK için bin işçi alımı yapılarak güzel bir adım atıldı.

Şimdi hemen yeni bir adım atılmasını ve maden şehitlerimizin yakınlarına sahip çıkılmasını istiyoruz.

2014 yılında 301 madenci kardeşimizin hayatını kaybettiği Soma Faciası’ndan sonra bazı yasal düzenlemeler yapıldı.

Ancak maden şehitlerimizin yakınlarına bazı haklar tanınırken yasa kapsamı sınırlandırıldı.

Burada, Armutçuk’ta yaşamını yitiren 103 madenci kardeşimizin ve Kozlu’da yaşamını yitiren 263 madenci kardeşimizin yakınları başta olmak üzere, 10 Haziran 2003 tarihinden önce ve 13 Mayıs 2014 tarihinden sonra şehit olan madencilerimizin yakınları bu haklardan yararlanamadılar.

Sendikamızın, derneklerimizin ve milletvekillerimizin uyarıları dikkate alınmadı.

Biz bu vesileyle burada bir kez daha uyarıyoruz.

Tüm maden şehitlerimizin yakınlarına bu haklar tanınmalıdır.

Başta TTK ve TKİ olmak üzere tüm kamu kurumlarına eleman alımında maden şehitlerimizin yakınlarına öncelik verilmelidir.

Değerli madenci kardeşlerim,

Bizim her zaman önceliğimiz can güvenliğimizdir.

Sendika olarak her şart altında yanınızdayız.

Önce emniyet diyoruz.

Bu düşüncelerle Maden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diyorum.

Hepinize kazasız-belasız çalışmalar diliyorum.

Sağolun, var olun.”

TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu “1000 yeni işçi arkadaşımız hayırlı olsun ”

“Biz şuan kurum olarak şu üzerine bulunduğumuz 300 km’lik bir alanın yüzlerce metre altındaki bir yapıyı madenci kardeşlerimiz ile birlikte devam ettiriyoruz. Yani yerin üstünde yaptığımız işin asıl kısmı yerin altında görünmeyen kısmında. Bu bir sürü operasyonel faaliyetler ile şekilleniyor. Madenci kardeşlerim iki hususun altını önemle çizmek istiyorum. Birincisi, mevcut iş sağlığı ve iş güvencesi yasası bize, çalışan ile çalıştırana şunu zorunlu kılıyor. Meydana gelen kazlardan sonra mutlaka analizi yapılması gerekiyor. Ben bunu çok önemsiyorum. Genel Müdür olmadan önce Kozlu’da müessese müdürü iken de önemsedim. arkadaşlara sürekli altını çizdiğim husus bu.  İkinci husus, bazı kazalarımız oluyor, zor zaman ve rahat zaman dediğim bunun için geçerli arkadaşlar. Bazı kazalar belki küçük boyutlu, ufak çaplı görünüyor ama büyük facialara ramak kalan boyutları da oluyor. Ben bunlara ramak kala kazalar diyorum.  Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta sonu 1000 genç arkadaşımızın kuraları belli oldu. Bu 1000 madenci arkadaşımız için gerekli kanuni işlemlerin tamamlanmasının ardından en kısa zamanda işe başlatacağız. 500 arkadaşımız için ise İş-Kur ile koordineli bir çalışma sonunda sanırım Nisan sonuna doğru kura çekilişini gerçekleştiririz.

Bu genç arkadaşlarımızı gönülden kucaklamanızı istiyorum. Öncelikle işçi sağlı ve iş güvenliği konusunda onlara her türlü yardımcı olmanızı, tecrübelerinizi onlara aktarmanızı istiyorum. Yeni alınacak işçilerimiz kurumumuza, havzamıza ve ülkemize hayırlı olsun. Allah bela, kaza vermeden çalışmalarını nasip etsin”

Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu; “Allah bir daha böyle kazalar yaşatmasın”

Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu da yaptığı konuşmada İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin önemine dikkat çekerek şunları söyledi.

“Biliyorsunuz Soma’da 301 arkadaşımız yaşanan faciada yaşamını kaybetti. Ben o kazanın olduğu tarihte oranın kaymakamıydım. Yaşanan facianın boyutlarını, yaşanan acıları çok yakından yaşadım. Allah bir daha böyle kazalar yaşatmasın. Ben hep hiçbir işçimizin burnunun dahi kanamadığı bir çalışma hayatı hayal ediyorum. Allah o hayallerimizi yaşatır inşallah.”

Polat Türkmen; “Bizim madenciliğimiz biraz askerliğe benzer”

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen anma töreninde yaptığı konuşmada taşkömürünün stratejik önemi bulunduğuna değinerek şunları söyledi. “Biz madencilerin yaptığı iş zor ve zor olduğu kadar da kıymeti bilinmesi gereken bir iş. Ülkemizin geçmişinde ve geleceğinde stratejik bir öneme sahip olan bir iş. Taşkömürü bizim için çok kıymetli, çok değerli. Evet, belki şimdi daha uygun şartlarda dışarıdan alabilmemiz mümkündür. Çünkü ihtiyacımızı üretimimiz karşılamıyor. Ama yarın olağanüstü bir durum ortaya çıktığında dışardan kömür alamadığımızda ihtiyacımızı bu yerli kaynaklarımızdan karşılayacağız. O nedenle bu kurumları yaşatmak zorundayız. Bizim madenciliğimiz biraz askerliğe benzer. Askerlikte de bir iş yapılmıyor görünür. Bir sürü masraflar yapılır. Ama biz biliriz ki ülkemiz bir saldırı ile karşılaştığında bizim tek dayanağımız o askerlerimiz ve askeri gücümüzdür.

Ben işe gidecek olan ve işten çıkıp evine gidecek olan tüm madenci kardeşlerime kazasız belasız çalışmalar diliyorum.”

Anma töreninde yapılan konuşmaların ardından maden şehitleri için Kur-an okundu, dualar edildi. Anma törenine katılan konuklara ve maden işçilerine mevlit şekeri dağıtılması ve gül suyu dökülmesinin ardından gündüz vardiyasındaki işçiler ocaklara indiler.(Haber merkezi)