Belediye İş Sendikası Zonguldak Şubesi, 1 Mayıs’ta alanlarda olacaklarını duyurdu.

Yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Emek Düşmanı Politikalara, İşsizliğe, Yoksulluğa, Kıdem tazminatının zorunlu BES’le birleştirilerek fona devrine, Emperyalizme Karşı, Krizin Faturasını Ödememek İçin, Bugün 1 Mayıs, İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü.Bugün; birbirinin dilini bilmeyen milyonlarca emekçinin, yüzlerce farklı ülkede, yüzlerce farklı dilde, “En büyük güç örgütlü güçtür”, şiarıyla, “Ekmek, barış ve adalet” talebiyle haykırdığı gündür.1 Mayıs sadece bir kutlama değil, işçi sınıfının, en can alıcı sorunlarının dile getirildiği, taleplerinin tüm topluma ve egemenlere, en güçlü biçimde haykırıldığı gündür. Bizler de birliğin, mücadelenin, dayanışmanın ve direncin sembolü, emekçi halkımızın gülümseyen yüzü 1 Mayıs'’ta; Kıdem tazminatının zorunlu BES’le birleştirilerek fona devrine ve talana dönüşen bütün fonlara hayır demek için alanlardayız…Taşeron çalışmanın son bulması, işsizliğe, yoksulluğa karşı, ayrımsız kadro talebiyle; güvenceli, sendikalı istihdam için, grev yasaklarına dur demek için alanlardayız, Emeklilikte yaşa takılan emekçilere adalet istemek için alanlardayız. İş cinayetlerinin son bulması, örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması için,Yeni cezaevleri yatırımları değil; üretime, kamu yatırımlarına dayalı, “insan onuruna yakışır iş” talebiyle alanlardayız,%4’lük sefalet ücret artışına karşı, 696 sayılı KHK ile gasp edilen toplu sözleşme hakkımızı geri almak için alanlardayız, Herkese; çağdaş, nitelikli, eşit, ücretsiz, bilimsel, kamusal eğitim ve sağlık için alanlardayız, Cumhuriyete, demokratik, laik, sosyal hukuk devletine sahip çıkmak için alanlardayız,Ülkemizin tüm alanlarında kulakları olup duymayanlara, gözleri olup görmeyenlere, milyonlarca emekçinin gücünü ve kararlılığını göstermek için taleplerimizi haykıracağız…

Derinleşen ekonomik krizin yıkıcı etkileriyle; işten çıkarmalar hızlanmış, gerçek işsizlik oranı yüzde 20’lere, gerçek enflasyon ise %30’lara dayanmıştır. Hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında ücretler erimiş, alım gücü düşmüş, emekçiler sefalet şartlarında yaşamaya mecbur bırakılmıştır.Bu ülkeyi yönetenlerin ekonomik krize karşı bulduğu çözüm; Kıdem tazminatının Zorunlu Bireysel Emeklilikle (BES) birleştirilerek fona devridir. Sosyal güvenlik reformu bahanesiyle, emeklilik yaşını yükseltmek, prim oranlarında emekçiler aleyhine değiştirerek emekli maaşlarını düşürmek, sağlık katkı paylarını daha da arttırmaktır. Kamu kaynaklarının batık şirketleri kurtarmak için bankalara aktarılmasıdır. Uyarıyoruz…. Kıdem Tazminatı Kırmızı çizgimizdir…İşçisiyle köylüsüyle, memuruyla tüm emekçilerin, patatese, soğana muhtaç olup, geçim derdine düştüğü şu günlerde neyin zorunlu tasarrufundan bahsediyorsunuz? Siz önce, ölçüsüzce, görgüsüzce yaptığınız israfa, saltanata, şatafata bir son verin…Emekçiler; iş derdinde, aş derdinde geçim derdinde …Emekçiler, hayat pahalılığından geçim zorluğundan, evine ayda bir parça et götüremezken, işsizlikten, yoksulluktan, yoksunluktan kıvranırken hangi vicdanla, hangi akılla zorunlu tasarruftan bahsediyorsunuz? Krizin bedelini emekçilere değil; ucuz kredi verdiğiniz inşaat şirketlerine, devlet garantisiyle ihale verdiğiniz, dünyanın en fazla kamu ihalesi alan müteahhitlerinize, teminatsız kredi verdiğiniz şirketlere, bol kepçe kredi dağıttığınız medya patronlarına ödetin.

Sorumlusu olmadığımız krizin faturasını ödemenin yolu: tüm emekçilerin “En büyük güç örgütlü güçtür” şiarıyla, fonu savunan yandaş sendika yöneticilerine inat, birlikte mücadelesinden geçiyor. Bu ülkenin gerçek sahipleri bizleriz... Biz karşı çıkarsak yapamazlar!...Çünkü bizler, bu ülkenin; işçileri, esnafları, işsizleri, çiftçileri, kamu emekçileriyiz...Bizler, insanların açlıktan ölmediği; çocukların savaşlar sonucunda anasız-babasız kalmadığı bir dünya için; esnek, güvencesiz çalıştırmaya, işsizliğe, yoksulluğa karşı, kıdem tazminatının yok edilmesine ve zorunlu BES’le getirilmek istenen kölelik düzenine karşı mücadele ediyoruz, Bizler, ülkemizde ve dünyada barışın, kardeşliğin, hukukun, demokrasinin ve dayanışmanın hüküm sürmesi için; 1 Mayıs'ta alanlardayız!”