Öğrenciler soruyla, yöneticiler sorunla imtihan olur. Sınavda 4 yanlış 1 doğruyu, sorunda ise 1 yanlış 4 doğruyu götürür. Bazı durumlarda 1 yanlışın bütün doğruları götüreceği de kaçınılmazdır. Yönetenler, toplumun yaşantısına yön verenler, yönettiği topluluğun birey sayısıyla orantılı sorumludurlar. Birey sayısı arttıkça sorumlulukları artar. Belli bir sayıdan sonra liderlik mertebesine gelindiğinde bu durum hata kabul etmeyen bir hal alır. Olay misliyle vuku bulur. Yapılan doğrular bir şey ihtiva etmez, hafızalardan silinir, yok olur…
Yönetenler, halka yön verenler en büyük sorumluluğu taşırlar. Yanlışlar, sınavda yapılan hataya benzemez. Etkisi hayatsal neticeler doğurur.

İster ulusal olsun ister yerel, sorumluluğunun gereğini yapmayanlar bedelini er veya geç öderler.

Her gün ölüm haberleriyle üzüntü yaşıyoruz, etrafımızdaki insanlar, dostlarımız, arkadaşlarımız salgın sebebiyle hayatlarını kaybediyorlar. Her sabah endişeyle, haberleri okuyoruz. Sosyal medya da bir fotoğraf paylaşımı görünce içimiz cız ediyor, açıklamasını korkarak okuyoruz... Acaba ölüm haberi mi? Bu sabah hangi dostumu kaybettim! Acaba kurtulur mu? acaba sıra bana mı geldi? Oh çok şükür ölüm haberi değilmiş! Trajedilerini yaşıyoruz…
Dost akrabalarımızla dertleşemez olduk. Kimsenin kimseye yardım eli uzatacak hali tükenmiş. Salgının getirmiş olduğu atmosfer, başka hastalıklar yüzünden tedavi olması gereken bir çok insanı da mağdur ediyor. Yaşamları tehdit altında... Aynı şekilde sağlık personeli zor şartlarda, yaşamlarını tehlikeye atarak çalışıyorlar. Hastaneler kapasitelerini aşmış durumdayken, birlik beraberlik, yardımlaşma ve kucaklaşma mesajları verilmesi yerine halen ayrılıkçı, ayrıştırıcı, ötekileştirici söylemler devam ediyor.

Kentimizdeki yönetime sesleniyorum:
Her gün onlarca insanımızı kaybediyoruz. Sararmış yaprak gibi dökülüyorlar…

Yapımına devam edilen protokol camisinin önünde verdiğiniz pozlardan vazgeçin, devam eden yeni hastane inşaatı önünde poz verin. Böyle zor günleri atlatabilmemiz için sağlıklı insanlara ihtiyacımız var. Camimizin de sağlıklı cemaate… Hastaneler, insanları sağlığına kavuşturmak için varlar. Caminin ise ibadetini yapabilecek sağlıklı insanlara. Hızla devam eden cami inşaatıyla yarış edelim, gelin hastane inşaatımızı daha çabuk bitirelim… Cami önünde ileriki günlerde hep birlikte poz veririz… Unutmayın; 1 yanlış 4 doğruyu götürür!

(Yüksel Yıldırım/Zonguldak Nostalji)