Bizim kentte yaşananlargerçekten içimi acıtmaya devam ediyor. Bir alacakaranlık kuşağın içinde yuvarlanıp giden kentte, her şey yurttaşlardan gizlenirken, hayata geçirilen hemen her uygulama, başka pek çok sorunun da ortaya çıkmasına neden oluyor. Yapılan özensiz işler, aynı zamanda büyük bir savurganlık ve kamu zararı da oluşturuyor. Olayları düşünürken, bunca beceriksizinbir araya gelip, kentin başına nasıl tebelleş olduğuna şaşırıyor, tarihin ironisi sayarak hayıflanıyorum…
 
Yöneticilerde kamuoyundan bilgi saklamak moda oldu bir de. Eskiden de yurttaşları adam yerine koyan yoktu ama yapılacak işin ne olduğu anlatılır, bir görseli yayınlanırdı hiç değilse. Şimdi kamu yöneticileri resmensır küpü gibi davranıyor. Ömer Selim Alan, “Kamuoyuna açıklayınca herkesin fikri oluyor, bu da bize zaman kaybettiriyor” diyerek artık çağdışılıkla bile açıklanamayacakyönetim anlayışını faş etti etmesine de,despotluğun bedelinikötü sonuçlar yaşayan kent ödüyor…
 
BELEDİYE BAŞKANI ZONGULDAKLILARI ADAM YERİNE KOYMUYOR
Yıllardır, Lavuar Alanı’nın düzenlenmesini bekliyoruz. Oranınzaten tüm rezervini tüketmiş kentin, son şansı olduğunu düşünüyoruz çünkü.Çok umutlarımız vardı. Ulusal düzeyde tasarım yarışması yapılmış, tüm çevrelerin katılımıyla bir proje de seçilmişti. Önceki dönemin beceriksiz yöneticileri hayata geçiremedi bir türlü. Şimdi TOKİ tarafından yapılmış başka bir projeden söz ediliyor. Ama içinde hangi fonksiyonlar olduğunu Ömer Selim Alan ve taifesinden başka hiç kimse bilmiyor…
 
İşe bakın, geçtiğimiz ayın 26’sında, TOKİ, bu sır projenin ihalesini yapacaktı sözde. Kamuoyuna aylar öncesinden müjdelenen ihale yapılamadı. Neden yapılamadığını, aynı taife dışında kimse bilmiyor.  Belediye Başkanı Zonguldaklıları adam yerine koyup lütfen kabilinde de olsa bir açıklama yapmıyor. Belediye Meclisi toplantısında sorulmasa, bu kadarını da öğrenmeyecektik belki de. Bıkmadan soracağım: “Projelerle bu kapsamda TOKİ ile yapılan anlaşmalar halktan neden gizleniyor?”
 
KENTİN EN ÖNEMLİ VARLIĞI OLAN PLAJDAN ADETA HINÇ ALINIYOR
“En doğrusunu biz biliriz” deniyorsa,çok yanlış. Devletin sabıkalıayrıca bu kentte. Hastane projesi yapıldı, otoparkı unutuldu, unutulan otopark için okul yıkmaya çalışıldı sonra da. 10 milyonlarca lira harcandı, Kozlu’ya kavşak yapıldı, eskisindendaha çirkin bir yapı çıktı ortaya. Üzülmez Deresi üzerine neden yapıldığı dahi bilinmeyen 3 köprü, hiç kullanılmadan yıkıldı. BAKKA parasıyla yapılan Manolya Park, 1,5 yıl sonra dozerlerinönüne atıldı. Sahillerin canına nasıl okunduğunu hepimiz biliyoruz...
 
Şimdi de Kapuz Plajı düzenleniyor sözde. Düzenlenmiyor da, kentin en önemli varlığı olan plajdan adetahınç alınıyor. Her yana çekilen çirkinin de çirkini duvarlarla, yalnızca doğal görünümü bozulmuyor, plaj resmen hapishaneye çevriliyor.Nasıl özensiz çalışıldığı demiryolunun göçmesiyle belli olmuştu, yapılan imalatlarlaözensizliğin şahikasına çıkılıyor. Yönetimine geldikleri kenti, babalarının malı olarak gören hırs küpleri, göz göre kent suçu işliyor. Sonra da şişine şişine geziyorlar ortalıkta. Sözün bittiği yer burası galiba…