Zonguldak Barosu'nun 63. Olağan Genel kuruluna katılan CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, cemaatlerin yargıya hakim olduğunun ifade edildiğini söyleyerek, “Türkiye’de herkes adil yargılanma hakkına sahip olmalıdır. Bu ancak tarafsız ve bağımsız yargıyla olur. Cemaatlerin cirit attığı bir yargından adalet çıkmaz. 2010 referandumundan sonra yargıyı ele geçiren FETÖ tasfiye edildi. Şimdi başka cemaatlerin yargıya hakim olduğu ifade ediliyor. Devletin içinde bir cemaat tasfiye edilirken yerine başka cemaatler getirildi. Bunlar yanlıştı. Nitekim bunların yanlış olduğu cemaatler üzerinde devlete bürokrat almanın, yükseltmenin yanlışlığı 15 Temmuz’da ortaya çıktı. Devlet yönetiminde liyakat ve beceri esas alınmalıdır. Ama AKP iktidarı maalesef bu yanlışlardan hiç ders almadan yine bu yanlışlara devam ediyor. Türkiye’yi başka felaketlere sürükleyecek yanlış adımlar atılıyor.” dedi.

“CAMİYE, KIŞLAYA VE ADLİYEYE SİYASET GİRMEMELİ”

Camiye, kışlaya ve adliyeye siyasetin girmemesi gerektiğini söyleyen Demirtaş “93 yıllık geleneğin yıkılarak adli yıl açılış törenini sarayda yapılması yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığın kuvvetler ayrılığının parlamenter demokratik rejimi ağır bir şekilde zedelemiştir. Hakim ve savcı adaylarının kura çekiminin sarayda yapılması da yargı bağımsızlığını zedelemiştir. Saraylarda yapılan adli yıl açılış törenleri 2016 Türkiye’sine yakışmamaktadır. Türk Milleti saraylarda yönetilmeyi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde cumhuriyeti kurarak 93 yıl önce tarihe gömmüştür. Türkiye’yi 100 yıl sonrasına gerisi göndererek saraylarda tek adamla yönetilen Türkiye olmamalıdır.”  açıklamasında bulundu.

“ISMARLAMA REJİM ANLAYIŞINDAN VAZGEÇİLMELİ” 

Demirtaş konuşmasında son olarak şunları dile getirdi: “Türkiye’nin 14 yılda biriken ve çözülemeyen bir çok önemli temel sorunu vardır. Terör, işsizlik, ekonomik kriz, basın özgürlüğü, sıfırlanan adalet gibi temel sorunlar dururken bu sorunlar görmezden geliniyor. Ve bir kişinin kişisel ihtirasları bir anda Türkiye’nin gündemine oturuyor. Bizim bunları kabul etmemiz mümkün değildir. Kişiye özel ısmarlama rejim arayışından derhal vazgeçilmelidir. Türkiye’de vatandaş nasıl anayasaya ve yasalara uymak zorunda ise Sayın Cumhurbaşkanı da anayasa ve yasalara uymak zorundadır. Anayasaya sadakat yemini etmiş bir cumhurbaşkanı anayasayı çiğneyerek fiili durum yaratacağına anayasal sınırlarına geri çekilmelidir. Gelişmiş ülkelerde anayasalar toplumsa uzlaşma metinleridir. Toplumun önemli bir bölümünün itiraz ettiği konu referandumda salt çoğunlukla geçse bile Türkiye’ye ne kadar yararı olacaktır. Bugün başkanlık ile yönetilen ülkelerin büyük bir bölümünün milli gelirleri bin dolar ve altındadır. Milli gelirleri 40 bin dolar ve 50 bin dolar olan ülkelerin büyük çoğunluğu ise parlamenter rejim ile yönetilmektedir. Başkanlık rejimi ile yönetilenlerde fiilen diktatörlük vardır. Bu sebeple Türkiye’de başkanlık sistemi arayışından derhal vazgeçilmelidir. Türkiye hızla normalleşmelidir ve halkın gerçek sorunlarına ve çözümüne odaklanılmalıdır.”  Aykut KARA