Milletçe zor bir sınavdan  geçiyoruz. Hepimiz için, bu milletin her ferdi için sınav. Depremzedeler; evlerinin, molozların altında kalmaktan başlayın da, yakınlarını kaybetmek, soğukla mücadele etmek, seslerini duyuramamak, vefasızlık görmek, mallarının tümünü belki de işyerlerini kaybetmek, bir canı ile ortada kalmak, çaresizliğin dibini yaşamak gibi fiziksel ve psikolojik bazı imtihanlarla mücadele ederlerken bazılarımız ise bu afetten doğrudan etkilenmemiş olanlardır. Bu bazılarımızın ise sınavı çok daha farklı. Ne soğuk var, ne açlık.  Ne de can kaybı. Nefis mücadelesi var madalyonun öteki yüzünde.

Bazıları yardım mallarını çalacak kadar ŞEREFSİZ.

Böyle tatbikat görülmedi! Böyle tatbikat görülmedi!

Bazısı depremden kurtulmuş bir çocuğa şiddet uygulayacak kadar TAŞ.

Bazısı böylesi bir felaketten nasıl daha çok kazanırımı planlayacak ve sattığı ürünün fiyatını iki katına çıkartacak  kadar AÇGÖZ. 

Bazısı nedense birden "altın dedektörü" ihtiyacını hissedip de bu aleti sipariş veren,  başkasının emeğine konarak kısa yoldan köşeyi dönme hülyaları içinde olan  bir HIRSIZ.

Bazısı on ili kasıp kavuran, bu yüz yılın en büyük felaketini izlerken  iştahı kaçmak şöyle dursun "şuradan tuzu versene" diyerek, bir de üstüne kahkaha patlatacak kadar VURDUMDUYMAZ. 

Bazısı "Acaba deprem sonrasında bizim partiye nasıl daha çok prim yaptırırım?"  diyerek hareket edecek kadar partizan bir RİYAKAR. 

Bazısı yardım adı altında "abiye elbise, topuklu ayakkabı" gönderecek kadar KAFAYI SIYIRMIŞ. 

Bazısı "Bir defa yardım ettim. Yeter." diyecek kadar  olayın vehametini algılayamamış SIĞ.

Bazısı "Ben zengin değilim, zenginler yardım etsin" diyecek kadar BENCİL, CİMRİ.

Bazısı ise  "en iyi bildiğim  alanda  hizmet etmeliyim" deyip, sadece 2 günde  tok tutan bisküvileri üretip, paketleyen ve deprem bölgelerine ücretsiz gönderen bir VATANSEVER. (Eti Bisküvileri) 

Bazıları "ben toprağı kazmayı iyi bilirim"diyen, hiç düşünmeden karda kışta deprem bölgesine ulaşmak için  yollara düşen bir KOCA YÜREK. ( Zonguldak, Soma Maden İşçileri) 

Bazısı çok kıymetli sarı ineğini satıp depremzedeler için Kaymakama  teslim edecek kadar NENE HATUN.( Akyakalı Teyzem) 

Bazısı kaban gönderirken içine çikolata koyacak kadar, bazısı annem sana da annelik yapar diyecek kadar MERHAMETLİ.

Bazısı umre parasını depremzedelere bağışlayacak kadar DİNİN RUHUNU  DOĞRU ANLAMIŞ.

Bazısı popülaritesinin son damlasını sadece bu afetten etkilenenler için değil yılın dört mevsiminde 7/24 kullanarak hasta, darda kalmış tüm milletine  harcayan bir YİĞİT OĞLU YİĞİT (AHBAP)

Bazısı elimde avucumda yok ancak dua edebilirim diyen, her gün gözü yaşlı içi ızdıraplı dua eden ANADOLU İNSANI ve DÜNYA İNSANI. 

Ben yazınca rahatlayanlardanım. Ağlamak bir yere kadar. Ve sınav çok zor bu defa. Geçecek miyiz? Kalacak mıyız? Çok zor yaşanılan afet. Ama sadece depremzedeler için değil biz nefiszedeler için de zor. Rabbim üzerimize düşeni fazlasıyla yapabilmeyi nasip etsin cümlemize. Amin.