TEMA Vakfı İl Temsilciliği tarafından düzenlenen etkinlikte 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası ile 22 Mart Dünya Su Günü kutlandı. TEMA Vakfı gönüllüleri ve Zonguldak’ta faaliyet gösteren çeşitli okullardan gelen öğrencilerin katıldığı etkinlikte katılımcıların pankartlarıyla “su”’yun önemi vurgulandı.

Zonguldak şehir merkezinden akan Üzülmez Deresi boyunca yürüyerek kordon boyuna inen TEMA Vakfı gönüllüleri deredeki kirliliğe dikkat çekti. Kordon boyunda açıklama yapan TEMA Vakfı İl Temsilcisi Berran Aydan Üzülmez Deresi’ndeki kirliliği göstererek şunları söyledi:  “Ne yazık ki çevremiz dereyi çöplük olarak kullanmaktadır. Oysa diğer illerde şehir merkezindeki dereler ıslah ediliyor. Kirlilikten arındırılıyor halkın kullanımına açılıyor. Örneğin, Eskişehir Kastamonu… Neden bizim deremizde bu şekilde bir rehabilite geçirmesin, temizlenmesin, düzenlenmesin! Biz temiz aksın Zonguldak’ın deresi diyoruz. Bu konu ile ilgili olan yerel yönetimlerden ilgili kurum ve kuruluşlardan gönüllüler olarak Zonguldak’ta yaşayan insanlar olarak talep ediyoruz.” 

“SU VARLIKLARI TEHLİKE ALTINDA”

Türkiye’de değişen iklimle beraber su varlıklarının da tehdit altında olduğunu söyleyen Aydan, 2025’ten itibaren 1.8 milyardan fazla insanın su kıtlığına maruz kalacağı tahmin ediliyor. Hala dünyada su tüketiminin %71’i, Türkiye’de ise %73’ü tarım sektöründe gerçekleşiyor. 2050 yılında kadar Fırat Dicle Havzası’nda %10, Akdeniz Bölgesi Havzaları’nda %37, Konya Havzası’nda ise %70 oranında azalma olabileceği ön görülüyor.  1995 yılında dünyada 253 milyon hektar alanda, 2010 yılında ise 290 milyon hektar alanda olabileceği ön görülüyor. 2025 yılında sulamalı tarım yapılan alanın 30 milyon hektara ulaşması bekleniyor. Artan sulamalı tarımla birlikte 2050 yılına kadar tarımın ihtiyacı olan su miktarı yüzde 19 oranında aratacaktır.Türkiye’nin iklim değişikliğinin su varlıkları etkisine kırılganlığı çok yüksek. Hem tarım, gıda, hayvancılık alanlarında hem de şehirlerimizdeki su kıtlığı riski giderek artıyor. Bu alanda iklim değişikliği etkilerine uyum çalışmalarının acil bir şekilde önce01liklendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“SU YASASI’NA İHTİYAÇ VAR”

Aydan son olarak Su Yasası’nın bir an önce çıkarılması gerektiğini vurgulayarak  “TEMA Vakfı olarak doğanın bir parçası olan insanın, su orman varlıklarını önce koruması ve ardından geliştirme konusunda çalışması gerektiğini vurguluyoruz. Türkiye’de suya dair 40’ı aşkın yasal düzenleme bulunuyor. Su varlığımızın sürdürülebilirliğini sağlamak için Su Yasası’na ihtiyaç olduğu açıkça görülüyor. Türkiye’de üstün ekosistem yararını koruyacak nitelikteki bir Su Yasası çıkarılmasının önemine bir kez daha dikkat çekiyoruz. Öte yandan orman alanları için de gereken hassasiyetin gösterilmesi, doğa haklarının gözetilmesini istiyoruz.” diye konuştu. (Aykut KARA)