AKP Hükümeti de tıpkı kendinden öncekiler gibi devlet geleneğini devam ettirerek halkları, inançları, cinsiyetleri ve cinsel yönelimleri tek dilin, inancın, dinin ve cinsiyetin egemenliğini dayatan, piyasanın acımasız rekâbet kuralları karşısında sözde parasız özde niteliksiz bir eğitimi kabule zorlamaktadır. Hükümet kendi siyasal, toplumsal ve iktisadi politikalarını ve önceliklerini elinde bulundurduğu sayısal çoğunluğa yaslanarak eğitimi "kendinden olmayan"lara yönelik bir baskı aracına dönüştürmektedir. Kurgulanan bu eğitim sistemi içerisinde farklı kimlik ve inanç gruplarının, inançsızların, cinsiyetlerin ve cinsel yönelimlerin talepleri yok sayılmakta ya da görmezden gelinmektedir.

Devletin din, kadın, cinsiyet, LGBTİ politikaları ile eğitim politikaları birbiriyle örtüşen uygulamalara sahne olmaktadır. Devlet, okullarda "makbul kadın" ve "makbul erkek"lerini yetiştirmenin derdindedir. Bilimden, sanattan, felsefeden, edebiyattan, matematikten... evrensel ilke ve değerlerden, dünyadan, hakikatlerden fersah fersah uzaklaşmıştır. Çünkü ancak bu şekilde kendilerine biat eden, sorgulamayan, eleştirel düşünmeyen, analitik bakamayan, hayal kuramayan "mürit"ler yetiştirilebilir.

Bu uygulamalara karşı çıkan, eleştiri ve taleplerini dile getiren öğretmen ve öğrenciler "makul şüpheli" olarak fişlenmekte, baskı altına alınarak susturulmakta; sınır tanımayan hoyratlık ve pervasızlıkla anti demokratik yaptırımlar uygulanmaktadır.

Bütün bu olup bitenler karşısında parasız, nitelikli, cinsiyet özgürlükçü, çoğulcu, bilimsel, anadilinde, ve özgürlükçü laiklik yaklaşımıyla örülü bir eğitim isteyen toplum kesimlerinin eğitime dair kaygıları giderek artmaktadır.

Dışlayıcı, engel ve yasaklarla örülü böylesi bir eğitim sistemiyle çocuklarımızın hayalleri, masalları, gelecekleri ve en önemlisi özgürlükleri gasp edilmektedir. Mücadele etmekten başka bir yol yoktur. Bu yol adalet, eşitlik, hak ve özgürlük arayışımızın, saldırıları geriletmenin yürüyüş zemini olacaktır. Bu amaçla ve 13 Şubat’taki boykot eylemini; devlete "Din dayatma! Dil dayatma! Cinsiyet ayrımcılığı dayatma!" diyerek destekliyor; “Yeni Yaşam”ın yeni okullarını -"Halkların Demokratik Okulları"- cinsiyet özgürlükçü, anadilinde çok dilli, ekolojik ve nitelikli kamusal, özgürlükçü laiklik yaklaşımlarıyla halklarımızla beraber inşa etmeye çağırıyoruz.