Karadeniz Ereğli 15 Temmuz Şehitleri İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Sinan Yıldırım’ın yaptığı paylaşımlar, yandaşların devleti nasıl parsellediğini ortaya koydu.


AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana devlet içinde yaptığı kadrolaşma dudak uçuklatıyor. Kadroları bölüşemeyen yandaşların kendi aralarındaki kavgada kullandığı pervasız dil, devletteki çürümenin eriştiği boyutu gösteriyor. Sistemli yıkım politikalarıyla kamuda kıdem, liyakat, başarı gibi ölçütleri yok eden AKP’liler, devlet kademelerine yapılan atamaların tümüyle siyasal gerekçelerle dayandığını ortaya koymaktan çekinmiyor. Yönetici düzeyindeki bir devlet memuruna yakışmayacak şekilde siyasal ve ideolojik pozisyonlarını açıklarken, ona buna tehdit dolu göndermeler yaparak yapılan paylaşımlar, uğradıkları güç zehirlenmesinin boyutlarına da işaret ediyor. Muhalif fikirlere sahip kamu çalışanları ipe sapa gelmez gerekçelerle en ağır şekilde cezalandırılırken, bu tip paylaşım yapan yandaşlar hakkında hiçbir soruşturma açılmaması kendilerini daha da cesaretlendiriyor.

DEVLET MEMURU AKP’YE AKILDANELİK YAPABİLİR Mİ

Son olarak Karadeniz Ereğli 15 Temmuz Şehitleri İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Sinan Yıldırım sosyal medya hesabında, normal koşullarda suç sayılacak şok paylaşımlara imza attı. Devleti babasının çiftliği gibi gören ve her şeyin yalnızca kendi gibilere hak olduğunu düşünen Yıldırım, Milli Eğitim Müdürlüğünde yapılan atamaları beğenmeyince, yetkililere resmen posta koydu. Paylaşımında, “Uzağa gitmeyeceğim! Geçmişten bugüne aile boyu Reisçi olan bir ağabeyim zar zor şube müdürü oluyorken tescilli FETÖ’cü bir günde İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olabiliyorsa milletin tokadı boşuna değildir” diyerek, yapılan atamalarda kullanılan ölçütleri de açıklıyor. Yıldırım, kamuda yönetici olduğu halde, daha da ileri gidip, “1-Şuursuz yandaşlardan kurtulmalıyız. 2- Menfaatçi çakallardan kurtulmalıyız. 3- Siyaseti ve bürokrasiyi baştan aşağı yenilemeliyiz. Yoksa millet tamamen gömecek sandığın dibine” şeklinde paylaşımıyla AKP’ye, akıldanelik de yaptı. 

BU PAYLAŞIMLARI YAPACAK CESARETİ NEREDEN ALIYOR?

Halkın Sesi kamu adına soruyor: Siyasetle uğraşması açıkça yasak olan bir kamu görevlisi Devlet Memurları Kanunu’na göre açıkça suç sayılacak bu fiilleri bu kadar rahat nasıl işleyebiliyor? Kamuda yönetici pozisyonundaki bir görevli, devlet ciddiyetiyle hiç bağdaşmayan paylaşımları yapacak cesareti nereden alıyor? 

İdeolojik pozisyonunu bu kadar net şekilde ortaya koyan ve militanca davranan kişilerin yansız hizmet verebileceğine, yetkililer de inanıyor mu? Kamuda atama ölçütleri arasında “Reisçi olmak”, ya da olmamak gibi bir ölçüt mü var? Yoksa devleti bu kadar töhmet altında bırakan, kendinin üstü durumunda olan kişileri FETÖ’cüleri kollamakla suçlayan Yıldırım hakkında ne gibi bir işlem yapılması düşünülüyor?