Yörede yaşayan bir arkadaşım verdi haberi: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, tam da pandemi günlerinde, yememiş yutmamış Filyos Limanı’na demiryolu bağlantısı sağlayacak bir proje içi kolları sıvamıştı… Tüm detayları bakanlığın web sitesinde görülebiliyordu verdiği bilgiye göre… Hemen siteye girdim, merakla gezindim sayfalarında… “Çevresel etki ve sosyal değerlendirme raporu”, diğer planlar ve ekleriyle beraber bin sayfaya ulaşan dosyayı incelerken saçımı başımı yoldum neredeyse…
 
Yoluyordum, “Filyos Limanı/Endüstri Bölgesi Bağlantı Hattı Projesi” adı verilen ve parası Dünya Bankası’ndan isteneceği için onun kriterlerine göre hazırlanan dosyada, vatandaştan gizlenen pek çok gerçek sözcüğün tam anlamıyla ifşa ediliyordu çünkü… Şöyle anlatayım: Filyos’ta yapımı süren ülkenin en büyük limanlarından yılsonunda tamamlanıyor… 25 milyon ton kapasiteli limana gelen malların diğer yerlere nakli için de demiryolu ve karayolu bağlantısının yapılması gerekiyor…
 
GELECEK SANAYİ TÜYLER ÜRPERTİYOR
Bu kapsamda 12 kilometre demiryolu, 4,5 kilometre de karayolu içeren projeyle hemen devamındaki endüstri bölgesi ile de bağlantı sağlanıyor... Sunulan dosyada, tüm çalışmaların Filyos Projesi için yapıldığı söylenirken burada planlanan yatırımlar şöyle sıralanıyor: Tersane, termik santral, çimento ve toprak sanayi, demir-çelik tesisi LPG depolama tesisleri, petrokimya tesisi, petrol ürünleri, depolama tesisi, refrakter tuğla sanayi, kömür-cevher stok alanı, kül atım sahası… Tüyler ürpertici…
 
Ne yalan söyleyeyim yanlış okuduğumu düşündüm ilkin… Referans alınan belge yıllar öncesine dayanıyordu ayrıca… Konuyla ilgili bakanından valisine, milletvekilinden il başkanına herkesin verdiği sözler de ortadaydı… Vadide orta yüksek ve ileri teknolojiye dayalı “bacasız sanayi” olacaktı sözde… Açılan davalarda en azından mahkemeleri aşabilmek için verilen devlet sözleri, açıklanan belgeler de vardı… Kim, kimi kandırıyordu o halde… Halktan gizlenen Dünya Bankası’na mı açıklanıyordu yoksa?
 
KİRLİ YATIRIMLAR, SIRASI BİLE BOZULMADAN DURUYOR DOSYADA
Ulaştığım bilgileri kamuoyu ile paylaşarak, “Devletin Filyos’ta gizli ajandası mı var” diye sordum her yerde… “Bu nasıl proje yönetimi, nasıl bir devlet ciddiyeti” diye sitemde bulundum hatta… Paydaşların fikri alınıp, görüş sorulan kurumlardan gelen yanıtların ardından dosya sözde revize edildi ve yeni hali, aynı yerde, yeniden yayımlandı… Büyük bir dikkatle incelediğim dosya tam bir hayal kırıklığıydı, Filyos Projesi’ndeki kirli yatırımlar, sırası bile bozulmadan öylece duruyordu çünkü…
 
Zonguldak, vasıfsız yöneticiler elinde dalı budağı kırılmış kupkuru bir ağaca döndü tümüyle… Her yerinden ayrı bir sakillik akıyor… Ey muktedirler: Filyos Vadisi geleceği bu kentin… Bölgenin tek akarsuyu olduğu gibi tarıma elverişli tek alan da orada… Bizzat devlet, “Sakarya Irmağı ile Kızılırmak Deltası arasındaki en önemli ekosistem” diyor vadi için… Buranın bir “ekolojik koridor” olarak korunması gerekirken, bin türlü yalanla yok etmeye çalışıyorsunuz… Hepten gözünüz mü döndü yahu?