Zonguldak Beycumalı Zihni Köktürk, beldede her gün iki insanı covid-19'a kurban verdiklerini belirterek, bütün Beycumalı hemşerilerine çağrı yaptı.

Sosyal medyada Beycuma Sevdalıları grubu kurucusu olan Köktürk, takipçilerine ve Beycumalılara önemli çağrı yaptı. Beldedeki bazı kişilerin kurallara uymamasını 'deve kuşunun kafasını kuma gömmesi'ne benzeten Köktürk, "Sevgili Beycumalılar, artık uyanma vaktimiz. Affedersiniz deve kuşu gibi kafamızı kuma gömüp saklandığımızı sanma zamanımız gelip geçmedi mi? Kafamız kumda, gözlerimiz hiçbir tehlikeyi görmüyor diye biz o tehlikeyi kazasız belasız atlatmış mı oluyoruz? Asıl saklamamız gereken tehlikede olan yerlerimiz apaçık meydandayken, hangi tehlikeden, hangi düşmandan korkup kafamızı kuma sokuyoruz? Yetmedi mi her gün bir kişiyi, iki kişiyi covid-19'a kurban verdiğimiz? Nedir bu vurdumduymazlığımız? Bugün komşunuzda olan bu tehlikenin yarın bize gelmeyeceğinin garantisi mi var? Ölümle alay mı ediyoruz, yoksa Azrail'le dans mı etmeye kalkıyoruz?" ifadesini kullandı.

Köktürk'ün işte  o paylaşımı:

"Sabahın 9, 10, 11'nde evimizden çoluk çocuğumuzun torunlarımızın yanından ağzına göstermelik maskeyi alıp çarşıya koşarak gitmek neyin nesi? Ne çabuk unuttuk sevdiğimiz insanları bu illete verdiğimizi? Nerde kaldı Fahri usta? Daha dün taksisine binip evimize gittiğimiz Fahri nerde? Daha dün kahvede beraber çay içtiğimiz Tabaklı'dan İzzet çavuş nerede? Ve iki gün önce sohbet ettiğimiz gencecik yaşında Sefa Bostan nerede? Bu örnekler çoğaltılabilir; ancak ben gençlerden söz ettim ki kimse gençliğine güvenip hayata kafa tutmasın! Kendini düşünmüyorsan çocuğunu düşün, yıllardır aynı yastığa baş koyduğun çocuklarının anasını düşün!

Hayatının baharında hastane köşelerinde entübe solunum cihazında can çekişen yakınlarını düşün! Ne istedi devlet bizden? Yapamayacağımız, olmayacak bir şey mi istedi..??

"KİMİ KANDIRIYORUZ? KEDİMİZİ Mİ AZRAİL'İ Mİ?"

Maskesiz dolaşma, maskeni adam gibi ağzına burnuna tak dedi. Çenene süs için ceza yememek için tak demedi. Hayatını kurtar dedi. Sen ne yaptın? Taktın kulağına, çarsıya gelince yukarı çekmeye çalıştın. Kimi kandırıyoruz, kendimizi mi, Azrail'imi yoksa devleti mi? Her gün en az iki insan kaybın var Beycuma! Ne zaman akıllanacağız? Evde kal, hayat eve sığar diyor devlet. Sen hayatı eve sığdırmamak için elinden geleni yapıyorsun. Kaç kişi kaldı köyünde komşunda? Daha da bir yandan çoğalıyor virüs.

BEYAZ ELBİSELİNİN İNDİRMESİNİ Mİ DUALARLA UĞURLANMAK MI İSTERSİN?

Beycuma'da maskeni, çenene indirip sigaranı kolluk kuvvetine göstermeden içtim diye övünme. O içtiğin ve maskeni çenene indirip saçtığın zehir bir gün seni de zehirleyecek. Hiç şüphen olmasın. Evde kal kardeşim, günlük yaşantını yasaklara yasalara karşı gelerek yaşayacağına evinde kal. Hem aile saadetini hem ebedi saadeti bulacağın, ahretini hazırlamak için Allah'a yönel. Sigara da sahte dostlar da, içki muhabbetlerin de hem dünyanı hem ahretini mahvetme. Bunları en hızlı yaşayan ben nasıl 180 derece dönüş yaptımsa sen de yap. Çok zor değil, sadece Allah'tan kork ve topluma zarar verdiğini hatırla, yeter.. Saygılar... Bu beyaz elbiselinin indirmesini mi istersin yoksa dualarla uğurlanmak mı? Karar senin"

(Haber: Abdullah Karabacak)