Gökhan Taner Günsan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi iken, İsmet Akyol ise Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri iken 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 sayılı KHK ile ihraç edilmişti. Akyol ve Günsan’ın ihraç edilmesinin üçüncü yıldönümünde Çaycuma Öğretmenevi önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Eğitim Sen üyelerinin yanı sıra, Çaycuma Belediye Meclis Üyesi Uygar Yurtbay, Selüloz İş Sendikası Çaycuma Şube Başkanı Hakan Cura, Eğitim Sen Zonguldak Şube Kadın Sekreteri Meral Küçükyılmaz, ADD Çaycuma Şube Başkanı Zeki Saim Oral, Karaelmas Abhaz Kültür Derneği Başkanı Aydın Vardar, CHP Kadın Kolları, emekli öğretmenler ve yurttaşlar katıldı.

Basın açıklaması öncesinde konuşan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Zeynel Bakıcı, Elazığ depremi ile Van'daki çığda yaşamını yitiren yurttaşları andı.

Basın metnini okuyan Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği Yürütme Kurulu Üyesi Çağdaş Aksakal, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’da ilan edilen ve iki yıl süren OHAL kapsamında 32 KHK çıkarıldığını ve bu KHK’lerle 4 bin 283’ü KESK’e bağlı sendikaların üyesi olmak üzere 130 binin üzerinde kamu görevlisinin yargı süreci devre dışı bırakılarak ihraç edildiğini hatırlatıldı.

Gökhan Taner Günsan’ın Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi iken, İsmet Akyol’un ise Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri iken üç yıl önce, 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 sayılı KHK ile ile sorgusuz, sualsiz, kanıtsız ve hukuk dışı bir şekilde ihraç edildiğini söyleyen Aksakal, “İhraç edilen kamu emekçilerinin başvurularını karara bağlamak amacıyla kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu 22 Aralık 2017 tarihinden itibaren de karar vermeye başladı. Komisyonun görev süresi 26 Aralık 2019 tarihinde bir kez daha bir yıl süreyle uzatıldı. İhraç edilenler hukukun temel prensiplerinden biri olan ‘silahların eşitliği’ ilkesine aykırı olarak ne ile suçlandıklarını bilmeden, aleyhlerine olan delilleri görmeden ve savunma haklarını kullanmalarına olanak tanınmadan OHAL Komisyonuna başvuru yaptılar. Komisyon bu şekilde yapılan başvurular üzerinden kararlar verdi. Oysa yapılması gereken hakkında suça bulaştığı iddia edilen kamu görevlileri ile ilgili tüm hukuki işlemler, kendisini mahkemelerin yerine koyan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunca değil, mevcut hukuk sistemi içinde yer alan mahkemeler aracılığıyla yürütülmesiydi. OHAL Komisyonu toplam 126 bin 300 başvurudan bugüne kadar 101 bin 500 başvuruyu sonuçlandırdı. Sonuçlandırılan başvurulardan 10 bin 200'ü hakkında kabul, 91 bin 300'ü hakkında ise ret kararı verildi. 24 bin 800 dosyanın incelenmesi ise devam etmektedir. OHAL KHK’leri ile ihraç edilen 4 bin 283 KESK üyesinden ise şu ana kadar 2 bin 744 arkadaşımızın dosyası henüz karara bağlanmamıştır. Yine Barış Bildirisi’ne imza attıkları için üniversitelerden ihraç edilen ve Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı verdiği akademisyenlerinin de başvurusu Komisyonca karara bağlanmamıştır.” dedi.

“OHAL KOMİSYONU, KESK’E BAĞLI SENDİKALARIN ÖZELLİKLE DE EĞİTİM SEN ÜYELERİNİN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞUNUN BAŞVURUSUNU SONUÇLANDIRMADI”

Gökhan Taner Günsan ve İsmet Akyol hakkında OHAL Komisyonunun henüz karar vermediğini belirten Aksakal “OHAL Komisyonu oldukça yavaş çalışmaktadır. Komisyon, KESK’e bağlı sendikaların özellikle de Eğitim Sen üyelerinin büyük bir çoğunluğunun başvurusunu sonuçlandırmamıştır. Bu durum dikkat çekmektedir. KESK ve Eğitim Sen üyelerinin başvurularının niçin sonuçlandırılmadığı açıklanmalıdır. Gece yarıları yayınlanan OHAL KHK’leri ile savunma dahi almadan hukuksuz bir şekilde gerçekleştirilen ihraçlarda oldukça hızlı davranılırken, Komisyona yapılan başvuruların sonuçlandırılmasının yıllara yayılarak oldukça ağırdan alınması mağduriyetleri daha da arttırmaktadır.” dedi.

OHAL KHK’leri ile ihraçlar olduğunda AKP’li yöneticiler ve Bakanların, “İhraçların yüzde 1’inde bile hata yoktur” dediklerini hatırlatan Aksakal, “Vermiş olduğu birçok ret kararı mahkemelerce iptal edilen OHAL Komisyonu, şu ana kadar sonuçlandırdığı başvurulardan yüzde 10.05’inde ihraçları hatalı bularak, 10 bin 200 kişiyi görevine iade etti. Bu sonuç dahi KHK listelerini hazırlayanların keyfi ve hukuksuz bir şekilde ihraç listelerini hazırladıklarının somut kanıtıdır. Bu kişiler hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması gerekmektedir.” dedi.

OHAL Komisyonunun karar verme süresinin uzamasının mağduriyeti arttırdığına dikkat çeken Aksakal,  “Başvurusu reddedilenlerin başvurdukları ve sayısı yalnızca 6 adet olan Özel Yetkili Ankara İdare Mahkemeleri ile akabindeki iç hukuk yollarının (Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Danıştay, Anayasa Mahkemesi) çalışma süreleri göz önüne alındığında kararların AİHM’e gitmesi uzun yılları bulacaktır. AİHM süreci ile birlikte kamu görevinden ihraç edilenler adeta birer ‘medeni ölü’ olarak yaşamak zorunda kalacaklardır.” dedi.

“Bugüne kadar haklarında hiçbir soruşturma yürütülmeyen, soruşturma yürütülüp savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen aralarında Eğitim Sen ve KESK’e bağlı sendikalara üye olanların da bulunduğu, binlerce kamu emekçisinin görevlerine geri dönmeleri önünde herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen gerekli adımlar ısrarla atılmamaktadır.” diyen Çağdaş Aksakal, “Yapılması gereken OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonunun lağvedilerek haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen kamu emekçileri ile Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı verdiği akademisyenlerin bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmesidir. Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen sendika yöneticisi ve üyelerimiz ve tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”” dedi

“OHAL KOMİSYONUNUN 'KANAAT OLUŞMAYAN DOSYALARIN BEKLETİLMESİ'NİN HİÇBİR YASAL DAYANAĞI OLMADIĞI GİBİ, EVRENSEL HUKUKTA DA YERİ YOKTUR”

Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteriyken ihraç edilen İsmet Akyol, ise konuşmasında “Bu soğuk ve yağmurlu havada basın açıklamasına katılıp bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür diyorum. İhraç edildiğimiz günden bugüne, üç yıl boyunca, bizi bir gün olsun yalnız bırakmayan Eğitim Sen ve KESK ile Çaycuma, Zonguldak ve ilçeleri ile Türkiye’nin dört bir yanından dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bugün güzel bir haber aldık. KESK’e bağlı Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri (ESM) Sendikası Zonguldak Şubesi Denetleme Kurulu üyesi iken 29 Ekim 2016 tarihinde yayınlanan 675 sayılı KHK ile ihraç edilen Ercan Acar arkadaşımız, OHAL Komisyonu kararıyla görevine iade edildi. Ercan Acar dışında Zonguldak ESM Şubesi üyesi üç arkadaşımız ile TTK işçisi GMİS üyesi Salim Çalık arkadaşımız da görevlerine iade edilmişti. Asılsız ihbar ve bilgiler ile ihraç sürecine katkı sunan idarecilerden yargı önünde mutlaka ama mutlaka hesap soracağız. Kimse hukuksuzlukların, anayasa tanımazlığın ve bu devranın bu şekilde sürüp gideceğini düşünmemelidir. İhraçlar karşısında diğer sendikalar suskun kalıp, üyelerine sahip çıkmazken KESK ve KESK’e bağlı sendikalar sadece ihraç edilen 4 bin 283 üyesi için değil haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan bütün kamu emekçileri için mücadele etti, etmeye devam ediyor. 2019 yılı Aralık ayında OHAL Komisyonunu ziyaret eden gazetecilere, Komisyon başkanı ve üyeleri tarafından ‘Haklarında kabul ya da ret yönünde net bir kanaat oluşmayanların dosyaları beklemeye alınıyor.’ denilmişti. 'Kanaat oluşmayan dosyaların bekletilmesi'nin hiçbir yasal dayanağı olmadığı gibi, evrensel hukukta da yeri yoktur. Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir.” dedi.

“KHK’LAR GİDECEK, BİZ KALACAĞIZ”

Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisiyken ihraç edilen ve çocuğunun eğitim durumu nedeniyle İzmir’e giden Gökhan Taner Günsan ise basın açıklamasına mesaj gönderdi. Günsan mesajında, “Öncelikle, dün beni arayarak 7 Şubatta söylemek istediklerin varsa bize yazıp gönderebilir misin diyerek inceliklerini gösteren Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği yürütme kurulu üyesi dostlarıma teşekkür ederek söze başlayayım. Evet, ihraç edildiğimiz günden beri, güneşin etrafında üç kere döndü dünya, 36 ay 12 mevsim geçti, dile kolay. O gün derslerine girdiğimiz öğrencilerimiz şimdi birer mezun oldu. Her şey değişti, ama biz değişmedik, onların istediği gibi de korkup bir köşeye sinmedik, tam tersine kaldığımız yerden mücadeleye daha coşkuyla devam ettik, çünkü insan olan nasıl dayanabilir ki bu kadar haksızlığa ve hukuksuzluğa. İşte görüyoruz, bilimden ve akıldan uzaklaştıkça ülke, her gün yeni acılarla uyanıyoruz. Ama biz vazgeçmiyoruz ve vazgeçmeyeceğiz, herkesin eşit, adaletli ve insanca yaşayacağı bir ülke için mücadele etmekten. Geçen de Çaycuma’daki sendikamız genel kuruluna gönderdiğim mektupta da belirttiğim gibi, sendikal mücadelede Çaycuma her yerde örnek gösteriliyor, işte bu güzel tablo sizlerin sayesinde, sizlerin dayanışması sayesinde oldu. Evet, oradan ayrılırken yaptığımız veda yemeğinde İsmet Akyol bir cümle söylemişti: ‘Gökhan Taner Günsan buraya öğretmen olarak gelmişti; ama şimdi işsiz olarak gidiyor.’ Evet, işimi kaybederek oradan ayrıldım; ama sizler gibi yüzlerce de dost kazanarak ayrıldım. Umarım bu son yaptığımız 7 Şubat’ın yıl dönümü basın açıklaması olur ve bizler de diğer haksız hukuksuz ihraçlar gibi en kısa zamanda görevlerimize döneriz, İsmet Akyol ile aynı KHK ile ihraç edildik, umarım yine beraber aynı zamanda döneriz ve ben de Çaycuma’ya gelirim sonra da hep beraber basın açıklamamızı yaparız. Sizleri bu duygularla selamlıyor, KHK’lar gidecek, biz kalacağız diyorum ve hoşça kalın…” dedi. (Haber merkezi)