Filyos’a demir-çelik fabrikası kurulması fikrinin hükümetçe verilen sözlere aykırı olduğunu iddia eden Zonguldak Çevre Korum Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, “Demir-çelik fabrikası ne yeşil, ne de yenilikçi yatırımdır. Yatırımcı firma Tosyalı Holding’in yerli olduğu da tartışmalıdır. Çünkü yatırım Japon Toyo Kohan adlı bir şirketle ortak olarak planlanmaktadır. Anlaşılan o ki iktidar verdiği sözleri unutarak, Filyos Vadisi’ni, ekolojik değerini yok edecek kirli yatırımlara açmaktadır” dedi.

 

Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı ve Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk bir açıklama yaparak Filyos Vadisi’ne Tosyalı Holding tarafından kurulması planlanan demir-çelik fabrikasının hükümet tarafından bu zamana değin bölgede kirli teknoloji ürünü yatırım yapılmayacağına dair verilen sözlere aykırı olduğunu söyledi.  Öztürk açıklamasında, “Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, çeşitli kanallar aracılığıyla yaptığı duyuruda, Tosyalı Holding adlı bir firmanın Filyos’a demir çelik fabrikası kuracağını söyledi. Halka büyük bir müjde veriyormuş gibi yaptığı açıklamada,  fabrikanın tanıtım toplantısının, 29 Mart 2019 Cuma günü, saat 11.00 'de, Filyos Belediyesi Çok Amaçlı Kültür Salonu’nda yapılacağını bildirdi. Holding yetkililerinin yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından üst düzey yöneticilerin de katılacağını ilan ettiği toplantı çağrısının yatırımcı firma değil de bizzat Filyos Belediye Başkanı tarafından yapılmış olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Anlamakta güçlük çektiğimiz bir şey de hükümet yetkililerinin bölgenin en değerli ekosistemi olan Filyos Vadisi’ne, verdikleri tüm sözleri unutarak kirli teknoloji ürünü yatırıma izin vermesidir” dedi.

 

BÜYÜK EKOLOJİK SORUNLAR YARATACAK

Öztürk açıklamasını, “Hepimiz biliyoruz ki, demir çelik fabrikası, en az termik santraller kadar doğa düşmanı yatırımlardır. Kurulacak tesiste demir cevherini ergitmek için kömür yakılması planlanıyorsa, tesis, en az bir termik santral kadar kömür yakarak çevreye zarar verecektir. Şayet, fabrikada, hurda demirin elektrik ark ocaklarında eritilerek çelik üretilmesi planlanıyorsa, bu da, ağır metal tozlarının ortaya çıkmasına neden olacaktır ki, bu tozlar, hava, su ve toprak kalitesini olumsuz etkileyecek yapıdadır. Öte yandan Türkiye’deki mevzuat ve kullanılan bertaraf yöntemleri bunların çevresel etkilerini giderme açısından yeterli değildir. Bu şekilde üretim yapan tesislerin pek çoğu açığa çıkan tozları, cürufla karıştırarak yerüstünde depolamayı tercih etmektedir. İnert madde kabul edilen cüruflar da tehlikeli atıktır, yeraltı ve yüzey sularının, toprağın ve havanın kirlenmesine neden olmaktadır.  Sonuç olarak hangi yöntemle üretim yapacaksa yapsın, kurulacak tesis, büyük ekolojik sorunlar yaratacaktır” diyerek sürdürdü.

 

YEŞİL, YENİLİKÇİ VE YERLİ YATIRIM SÖZÜNÜ VERİLDİ

Eski bakanların Filyos için verdiği sözleri de anımsatan Öztürk, “Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından yayımlanan Filyos strateji belgesinde, Filyos Projesi içinde elektrikli teçhizat imalatı; motorlu kara taşıtı, treyler ve yarı treyler imalatı; silah ve mühimmat imalatı; bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı; temel eczalık ürünleri ve eczalığa dayalı ürünler imalatı gibi sektörlere yer verileceği açıklanmıştır. Bir önceki Sanayi Bakanı Faruk Özlü, bölgeye en az çevreciler kadar duyarlı olduklarını dile getirerek, yeşil, yenilikçi ve yerli yatırımları tercih edecekleri sözünü vermiştir. Şimdi bu belgeler ve verilmiş devlet sözü ortadayken Filyos’a bir kirli teknoloji ürünü yatırımın planlanması kamuoyunu açıkça aldatmak anlamına gelmektedir. Ayrıca demir-çelik fabrikası ne yeşil, ne de yenilikçi yatırımdır. Yatırımcı firma Tosyalı Holding’in yerli olduğu da tartışmalıdır. Çünkü yatırım Japon Toyo Kohan adlı bir şirketle ortak olarak planlanmaktadır. Anlaşılan o ki iktidar verdiği sözleri unutarak, Filyos Vadisi’ni, ekolojik değerini yok edecek kirli yatırımlara açmaktadır” dedi.

 

DURDURUNCAYA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ

Öztürk açıklamasını, “Defalarca dile getirdiğimiz gibi Filyos Vadisi bölgenin en değerli ekosistemidir. Bir ekolojik koridor olarak mutlaka korunması gereken Vadi, gıda güvenliğimizin korunması için de yaşamsal önemdedir. Yapılan tüm çalışmalarda önümüzdeki on yıllarda, insanlığın önemli sorunun temiz suya erişme ve gıda güvenliğini sağlama olduğu saptanmışken, hırslı siyasetçilerin, doğal kaynaklarımızı gözü kara şekilde yok etmesine izin verilemez. İş, aş gogoyculuğuyla Filyos Vadisi’nin tahrip edilmesine göz yummayacağız. Vadide kirli teknoloji ürünü yatırım istemiyoruz. Bu tip yatırımları durduruncaya kadar mücadele etmeye kararlıyız ” diyerek tamamladı.