Emek Partisi Zonguldak İl Başkanı Ateş Türeli, Kısa Çalışma Ödeneği’nin (KÇÖ) son bulmasıyla işten atılmaların yasaklanmasını istedi.

İşçilerin kitlesel işten atma ve ücret kesintisi yapmakla tehdit edildiğini savunan Türeli, “Güvenceli iş, insanca yaşan için mücadele edelim” dedi.

Türeli yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi; “1 Nisan itibariyle Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) son buldu. Sanki pandemi ile hayatımıza girmiş bir uygulama ve artık yok olacakmış gibi tartışılan KÇÖ 1999’da kabul edilen İşsizlik Sigortası Kanununun bir parçasıdır. 

KÇÖ uygulaması 1 yıldır devam ediyor. Bu sürede 3,7 milyon çalışana 27,7 milyar lira ödendi. Hükümetin açıkladığı pandemi paketleriyle patronlara vergi indirimi sağlandı, borçlar silindi. “Teşvik” ve “kredi” adı altında kıyaklar çekildi. Buna karşın tüm harcamalar işsizlik fonundan yani işçilerin cebinden yapıldı. “Çalışanları korumak” için uygulandığı söylenen KÇÖ uygulaması gerçekte sermaye için can simidi oldu.

Şimdi “KÇÖ sona eriyor” diyen patronlar, işçileri kitlesel işten atma ve ücret kesintisi yapmakla tehdit ediyorlar. Daha düşük ücretle ve daha az işçiyle daha çok üretim yapma niyetindeler.

KÇÖ’den faydalanan 1 milyon 300 bin kişi şu an çalışıyor. Bu işçilerin ücretlerinin %60’ı işsizlik fonundan karşılandı. İŞKUR tarafından sadece sağlık sigortası ödendiğinden ve emekliliğe esas primler yatmadığından; patronların cebinden bir kuruş bile çıkmamış oldu! Açık ki patronlar “işçilerin karnı doysun” diye iş yerlerini açık tutmadılar. Tersine KÇÖ’den yararlanarak karlarına kar ekledir. Kısa çalışmadan yararlanan fabrikalar kapılarına kilit vurmak bir yana üretime devam edip karlarına kar kattılar. İşçileri kod 29’la ve tazminatsız işten atmakla tehdit ettiler, düşük ücretle çalışmaya ve daha çok çalışmaya zorladılar.

Pandemi süresince açıkladığı paketlerle önceliğinin patronlar olduğunu gösteren AKP hükümeti, KÇÖ ile işçilerin işlerini ve gelirlerini güvence altına almak yerine patronlara ucuz işçi ve kar güvencesi vermiştir.

KÇÖ ile ücretler düşürüldü. İşçilerin işsiz kaldığı zaman kadar işsizlik maaşı alması baştan engellendi. İşten atmalar güya yasaklandı ama ücretsiz izin uygulaması yaygınlaştı. Normalde işsizlik ücreti işçinin maaşına göre belirlenirken, bütün ücretsiz izne gönderilenler en düşük işsizlik maaşında eşitlendi.

KÇÖ’nün son bulduğu bu günlerde herkes işten atılmaları konuşuyor. Fakat işçilerin işten atıldığında maaş alacağı işsizlik fonunda (GAP’tan banka kurtarmaya kadar aktarılan kaynaklar nedeniyle) neden para bırakılmadığı konuşulmuyor. İşsizlik Sigortası Fonu işçinin ihtiyat akçesidir, kriz döneminde işverenlere kolaylık sağlamak için oluşturulmamıştır. Salgın bittiğinde işsiz kalan işçinin tutunacağı daldır. Ama fütursuz yağma ve sömürü hedefiyle işçi sınıfının bu değerlerine de göz konmuştur.

İşsizlik fonuna dokunulmadan salgın süresince şu önlemler alınmalıdır:

-Herhangi gelir girmeyen her eve, en az asgari ücret üzerinden ödeme yapılmalıdır.

-Ücretsiz izin uygulaması son bulmalı, işten atma gerçek anlamda yasaklanmalı ve işçiler tam ücret almalıdır.

-Zorunlu işler dışında bütün işkollarındaki işçiler pandemi nedeniyle ücretli izne gönderilmelidir. Çalışmaya devam etmek zorunda olan yerlerde ise çalışma süreleri 6 saate düşürülmelidir.

-Elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet faturalarında önce kârı ortadan kaldıran ücret indirimi yapılmalı, geliri olmayan ailelerin faturaları devletçe karşılanmalıdır.

-İşçilerin eriyen ücretleri gerçek enflasyon oranında arttırılmalıdır.

-İşten atmalar yasaklanmalıdır.”