CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz; “Kadıoğlu Mozaikleri dünya arkeolojisi açısından önemli bir yere sahiptir. Teknik özellikleri ile mozaikler, Gaziantep’teki Zeugma’nın yanı sıra Hatay’da ve Efes’te bulunan tarihi eserlere benzetilmektedir”

2008 yılında, Zonguldak'ın Çaycuma İlçesine bağlı Kadıoğlu Köyünde yaşamakta olan bir vatandaş, evinin bahçesinde sera kurarken, Roma dönemine ait bir yerleşim yeri ve tarihi mozaikler bulmuş, keşfedilen tarihi eserler bölgede büyük heyecan yaratmıştı. Ancak keşfin ardından bölgede yürütülen kazı çalışmaları istikrarlı bir şekilde sürdürülmediği gibi 4 yılı aşkın süredir alanda herhangi bir çalışmanın yapılmaması, eserlerin doğal ve beşeri faktörlerin tehdidi altına girdiği iddialarına neden oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, geçtiğimiz günlerde CHP heyetiyle birlikte bölgeye giderek yerinde incelemelerde bulunmuş, kültürel varlıkların çevresel faktörlerden zarar görmekte olduğu, ayrıca kaçak kazı ve tarihi eser kaçakçılığı gibi tehlikelere de açık bir halde bulunduğunu tespit etmişti.

CHP’li Milletvekili, tespitlerinin ardında “bölgede kazı çalışmalarının yıllardır neden yapılmadığını ve keşfedilen kültürel varlıkların nasıl korunduğu” sorularını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a yöneltti.

Yavuzyılmaz’ın “Alandaki kazı çalışmalarının genişletilerek tamamlanması ve ‘Kadıoğlu Mozaiklerinin’ bir an önce turizme kazandırılması, Türkiye’nin kültürel mirasını zenginleştireceği gibi, bölgemizin ve ülkemizin menfaatinedir”, diyerek verdiği önergesinde, dikkat çektiği soruları ve konu hakkındaki açıklamaları şu şekilde yer aldı:

 ‘Mirasımız bir başına bırakılmış, kültür varlıkları tehdit altında’

 “2008 yılında, İlimizin Çaycuma İlçesine bağlı Kadıoğlu Köyünde yaşamakta olan madenden emekli bir vatandaşımız evinin bahçesinde sera kurarken, MS. 253-260 Roma dönemine ait çok kıymetli mozaik eserlere rastlamış, durumu yetkililere bildirmesinin ardından ise bölgede kazı çalışmaları başlamıştı. Ancak keşfin ardında bölgede yapılan kazı çalışmaları süreklilik arz etmediği gibi dört yılı aşkın süredir kültürel mirasımız adeta bir başına bırakılmıştır. 2018 yılında hazırlanan koruma çatısı ve ziyaretçi projesi hayata geçirilemediği için, üzeri toprak ve örtüyle kapatılarak korunmaya çalışılan eserler, doğal ve beşeri etkenlerin tehdidi altındadır.

‘Arkeoloji cennetinde arkeologlar işsiz’

Ancak tıpkı Kadıoğlu Mozaiklerinde olduğu gibi adeta arkeoloji cenneti olan ülkemizde, kazı çalışmalarına ayrılan kaynaklar yetersiz, kazılar süreksiz, arkeologlar işsizdir. Paleolitik Dönemden itibaren iskân görmüş, Hitit, Frig, Urartu, Lidya, Roma, Bizans gibi daha birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, köklü geçmişi olan ülkemizde bu zenginliklerimizin yeryüzüne çıkarılması ve turizme kazandırılması konusunda gösterilen önem son derece yetersizdir. Yıllardır arkeologlar işsizlikten yakınırken, Üniversitelerin arkeoloji bölümleri tek tek kapanıyor. 2018-2019 yılında 18 arkeoloji bölümü kontenjanın dolmaması nedeniyle kapatıldı. Bülent Ecevit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü aynı nedenden dolayı artık öğrenci almıyor. Medeniyetler beşiği ülkemiz için kritik önemdeki arkeologlar, iş bulamamaktadır.

 ‘Kadıoğlu Mozaikleri’ bir an önce bölge turizmine kazandırılmalı’

Kadıoğlu Mozaikleri dünya arkeolojisi açısından önemli bir yere sahiptir. Teknik özellikleri ile mozaikler, Gaziantep’teki Zeugma’nın yanı sıra Hatay’da ve Efes’te bulunan tarihi eserlere benzetilmektedir. Alanda kazı çalışmalarının başlatılması ve güvenlik tedbirlerinin yeterli şekilde alınması gerekmektedir. Aksi takdirde Zeugma’da ya da Göbeklitepe’de meydana gelen üzücü hadiselerin benzerlerinin yaşanması kaçınılmazdır. Kadıoğlu Mozaiklerinin’ bir an önce turizme kazandırılması, Türkiye’nin kültürel mirasını zenginleştireceği gibi, bölgemizin ve ülkemizin menfaatinedir. Bu nedenlerle sorularımızın yanıtlanması, çalışmaların geleceğine de ışık tutacaktır.

1.            Kazı çalışmalarının durmasındaki nedenler nelerdir? Çalışmalara ne zaman başlanılması ve bitirilmesi planlanmaktadır?

2.            Bölgede keşfedilen tarihi eserlerin talan edilmesinin önüne geçmek için hangi tedbirler alınmıştır?

3.            Eserlerin doğal ve beşeri faktörlerden zarar görmesinin önüne geçmek için alınan önlemler yeterli midir?

4.            Kalıntılar hangi sıklıkla ve hangi birimlerce kontrol edilmektedir? Bugüne kadar bu kazı alanındaki envanterden kaybolan kültür varlıkları var mıdır?

5.            Bölgede kaçak kazı, tarihi eser kaçakçılığı vb. nedenlerle bugüne kadar ilgili kurumlara intikal eden ihbar veya şikayet olmuş mudur, işlem yapılmış mıdır?

 6.           Paha biçilmez tarihi eserlerin bulunduğu kazı alanında kamera ve alarm sistemleri gibi teknolojik tedbirler neden bulunmamaktadır?

7.            Bölgede sürdürülmüş olan çalışmalar için bu güne değin ne kadarlık bir ödenek çıkılmıştır? Çalışmaların tamamlanması için ne kadarlık ödenek gerekmektedir?

8.            Kazı çalışmalarına mali kaynak sağlamak adına yerli ya da yabancı vakıf, kurum, fon veya enstitülerden destek talebinde veya işbirliği girişimlerinde bulunulmuş mudur?

9.            Tarihi alan ve kültür varlıkları, yed-i emin olarak arazinin sahibine emanet edilmiş olup, yed-i eminin iyi niyetli, sabırlı ve üstün çabalarına rağmen; ilerleyen yaşı (75) ve muhtemel sağlık sorunları dikkate alındığında, kazı alanında bulunan bu paha biçilmez eserlerin muhafaza ediliş şekli ve güvenliği için rizikolar değerlendirilmiş midir?

(Haber merkezi)