Kozlu Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Kerim Yılmaz, Ali Bektaş’ın kendisi hakkındaki yolsuzluk iddialarına ilk kez cevap verdi:

 

“MADEM ÖYLE GEL BÖYLE!”

 

Kozlu Belediyesi eski Belediye Başkanı Kerim Yılmaz, Ali Bektaş’ın kendisi hakkındaki yolsuzluk iddialarına ilk kez cevap verdi. Halkın Sesi’nden Mustafa Özdemir’e konuşan Yılmaz, “Ali Bektaş’ın beni İçişleri Bakanlığı’na şikayeti tamamen intikam duygusu, hırs, kıskançlık ve hasetle yapılmış bir şikayet. Benim başkası gibi başkan olduktan sonra mal varlığım artmadı. Bankadaki hesabım ekside... Emekli maaşım, bireysel emeklilik sigortası ve kira gelirim dışında başka gelirim yok. Ben mal varlığımı açıklarım. Bütün belediye başkanları da açıklasın. Ama koruması, şoförü, kamyoncusu dahil hepsi açıklasın. Madem öyle gel böyle!” dedi.

 

“NE CAMİYE YARANDIM

NE DE KİLİSEYE”

 

AKP kurulduğu günden itibaren parti üyesi olduğunu, siyasi çizgisinde en ufak bir zikzak olmadığını ifade eden Kerim Yılmaz, “Kimse benim AK Partililiğimi tartışamaz. Kötü niyetli olsaydım İYİ Parti’ye çalışırdım. Ben de iki kez belediye başkan adayı oldum ama aday gösterilenin koluna girip çalıştım. Şunu biliyorum ki, Ali Bektaş AK Parti’den aday gösterilmeseydi Saadet Partisi’nde başkan adayı olacaktı. 2019’da aday gösterilmedim ama Ali Bektaş’ın resmini evimin duvarına astım. Aday tanıtım törenine onunla birlikte aynı araçla gittim. Seçimlere kadar Ali Bektaş nereye derse belediyeyi oraya seferber ettim. Ama öküz öldü ortaklık bitti. Ne camiye yarandım, ne kiliseye” şeklinde konuştu.

 

“BEKTAŞ’INKİ SİYASİ KISKANÇLIK”

 

Ali Bektaş’ın seçildiği gün “İçimizdeki hainlere rağmen kazandık” şeklindeki açıklamasını anımsattığımız Kerim Yılmaz, “Ali Bektaş’ın tavrına anlam veremiyorum. Ama siyasi bir kıskançlık olduğunu düşünüyorum. Hüdai Bey’in başkan olmasından korkuyordu. Çünkü Hüdai Bey’in donuna kadar onu araştıracağını biliyordu. Ben göreve gelince onun dönemini araştırmak yerine işime baktım. Eski defterleri karıştırmadım. Çünkü benim için isnat edilen suçlar onun döneminde Valilik tarafından soruşturmaya bile gerek görülmemiş. Ama Ali Bektaş dönemiyle ilgili devam eden davalarla ilgili resmî yazışmaları görevim gereği örtbas etmeden sürdürdüm. Bundan dolayı bana tavır aldığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

 

“SEÇİM AKŞAMI PEŞİME ARABA TAKTI”

 

Ali Bektaş’ın seçim akşamı kendisinin arkasına araç taktırarak takip ettirdiğini iddia eden Kerim Yılmaz, şöyle konuştu: “Ali Başkan göreve geldiğinde hesapları şaibe olduğu gerekçesiyle devir almadı. Beni hainlikle suçladı. AK Parti’nin oyları 6 bin geriledi. Bunun sorumlusu beni tuttu. Ben İl Genel  Meclisi ikinci sıra adayı olarak hem 6 bin oy kaybettirip hem de seçilmeyi başardıysam helal olsun bana. Milletvekilleri ve il başkanının huzurunda Ali Bektaş’ı çağırdık konuşmaya bile gelmedi. Söyleyecek sözü olsaydı yüzüme söylerdi. Ben görev süremde kendi dönemimle ilgili inceleme komisyonu kurulmasını istemiş bir başkanım. Allah’ın da adaleti var. İlahi adalet ve kanuna güveniyorum”

 

“MAKAMIMI KİMSEYE PEŞKEŞ ÇEKMEDİM”

 

Belediye Başkanlığı makamını kimsenin ya da kendisinin menfaatine kullanmadığının altını çizen Yılmaz, “Kozlu’yu kimseye peşkeş çekmedim. Ali Bektaş’ın beni şikayet ettiği konuların aynısı Ali Bektaş döneminde de oldu. Şimdi de var. Başkanlığım dönemimde Sayıştay denetçisi geldiğinde hiç bir suç unsuru bulamadı. Ben yapılan işlerin detayını bilemem. Belediye başkanının teknik konularda her şeyi bilmesi imkansız. İçişleri Bakanlığı müfettişine de ifade verdim. Müfettişin raporunda benim aleyhimde karar vermesinin arkasında kesinlikle yönlendirme var. Ama yargıya güveniyorum. Gerekli itirazımızı yaptık” diye konuştu.

 

BEKTAŞ’A FIKRAYLA GÖNDERME

 

Ali Bektaş’ın herkesi kendisi gibi zannettiğini dile getiren Yılmaz, sözlerini bir fıkrayla sonlandırdı:

“İki kör aynı masada dolma yiyormuş... Körlerden bir diğerine ‘Niye dolmaları ikişer ikişer yiyorsun’ deyince diğer kör, “Sen kör değil misin? İkişer ikişer yediğimi nerden çıkardın?” demiş. O da cevap vermiş: “Ben ikişer ikişer yiyorum da...”

(Haber: Mustafa Özdemir)