CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Maden Kanunu’nun, Soma Raporu ile tezat oluşturan hükümlerine dikkati çekerek, “Teklif, Soma katliamının yaşandığı koşullardan dahi geriye giden bir düzenlemeyi içermektedir” dedi.

Özel, TBMM gündemindeki Maden Kanunu’nun TTK ve TKİ’ye ait sahaların bölünerek devri veya mevcut rödovans sahalarının, yapacakları sözleşmeye dayanılarak bölünerek devredilmesine olanak tanıdığına dikkati çekti.

Bu düzenlemenin, 301 işçinin katledildiği Soma faciasının ardından kurulan Araştırma Komisyonu raporuna büyük bir tezat oluşturduğuna işaret eden Özel, “Bu teklif, Soma katliamının yaşandığı koşullardan dahi geriye giden bir düzenlemeyi içermektedir” ifadesini kullandı.

Termik santrallerin filtrasyon sistemi kurma süresinin 2016 yılında “son kez” olduğu vurgulanarak 2019’a kadar uzatıldığını anımsatan Özel, teklifin TBMM’den geçmesi durumunda bu sürenin 2021’e kadar yeniden erteleneceğini vurguladı.

Özel, şöyle devam etti:

ÖLÜME DAVETİYE ÇIKARMAK

“Bu, termik santrallara havayı kirletmeleri için iki yıl daha süre tanımak anlamına gelmektedir. Termik santralların bulunduğu yerlerdeki hava kirliliğinin ortalamanın üzerinde olduğu, bazı yerleşim yerlerinde ise Dünya Sağlık Örgütü’nün öngördüğü sınır değerlerin dahi üzerinde olduğu bilinmektedir. Bu doğrultuda, bölge halkının kirli havayı solumasının önüne geçecek filtrasyon sistemi başta olmak üzere çevre mevzuatına uyuma yönelik düzenlemelerin iki yıl daha geciktirilmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Teklif, bu haliyle kanunlaşırsa, baca gazı kükürt giderim tesisi bulunmayan Çanakkale/Çan, Şırnak/Silopi, Kahramanmaraş/Afşin-Elbistan, Karabük / Kardemir, Kütahya/Tunçbilek, Kütahya/Seyitömer, Manisa/Soma, Sivas/Kangal ve Zonguldak/Çatalağzı’nın yanı sıra kükürt giderim tesisi tam verimle çalışmayan santralların bulunduğu yerleşim yerlerinde ölüme davetiye çıkarmaktadır. Uyumun 2021’e ertelenmesi demek, hava kirliliğinden kaynaklanan her yıl 1100 ölümü önleyememek, vatandaşlarımıza sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı sağlayamamaktır.”