“Bir daha dünyaya gelsem yine muhtar olurdum”

Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu’nda Başkan Yardımcısı, Karadeniz Bölgesi Muhtarlar Federasyonu’nda kurucu genel başkanlığı, Zonguldak Muhtarlar Derneği Başkanlığı ve Kilimli İlçesi Güney Mahallesi Muhtarlığı görevlerini aynı anda başarıyla yürüten Şerafettin Nas, Halkın Sesi Muhabiri Abdullah Karabacak’ın sorusunu cevaplandırdı.  

Geçmişten günümüze muhtarlık müessesesi, mesleğin iç yapısı, yerel seçimler öncesi belediye başkan adaylarından beklentileri ve muhtarlık adaylıkları üzerine açıklamalarda bulunan Şerafettin Nas, 35 yıldır bitmeyen bir şevkle yaptığı muhtarlık mesleğini “Bir daha dünyaya gelsem yine muhtar olurdum” diyerek özetliyor. Kendisi de Kilimli ilçesinden belediye başkan aday adaylığını koyan Nas, belediye başkanlarının kulağına küpe olacak şu detayı vurguluyor: “Bir belediye başkanı muhtarlara ne kadar yakın olursa onun sırtı yere gelmez”

Şerafettin Nas, 35 yıllık süreci şöyle özetliyor:

“35 yıldır muhtarlık camiasının içindeyim. Şu anda Kilimli Güney Mahallesi muhtarıyım. İlk olarak 1987 yılında başladım. 17 yıldır Zonguldak Muhtarlar Derneği Başkanlığı yapıyorum. Karadeniz Bölgesi Muhtarlar Federasyonu Kurucu Genel Başkanıyım. Hala görevimin başındayım. 18 il, 10 bine yakın üyesi bulunan bir dernek… İl ve ilçelerle 260 tane dernek var. Tabi 29 Ekim’de Türkiye’de Muhtarlar Konfederasyonunu seçimini yaptık. Oranın da kurucusuyum aynı zamanda. 36 bin üyesi bulunan 81 ilin 76’sı bizim üyemiz olan böyle büyük bir camianın ikinci kişisiyim.

MUHTARLIK MÜESSESESİ ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR

Biz o zamanlar bu camianın ne gibi sorunları olduğunu hiç bilemedik. Biraz da sosyal bir insan olduğumdan biraz araştırmaya yönelik bir çalışma yaptım. Sorumluluğumuzun çok ama yetkimizin hiç olmadığını gördüm. Hem dernekleşme adına hem de bu camiayı toplama adına bizler bu işe girdik. Türkiye Cumhuriyetinin en tepesi olan Cumhurbaşkanımızla bire bir görüşebilen, zaman zaman toplantılar içinde olabilen ve sorunlarımızı hiç çekinmeden ona anlatabilen bir konuma geldik. Herkesin siyasi düşüncesine saygı duyuyoruz. Ben kendi yönetimimde federasyonda veya konfederasyondaki yönetim kurulunda hiç kimsenin siyasi düşüncesini bilmeyiz. Sorgulamayız. O bizim dışımızda. Ama ben bazı şeyleri yaşadığım ve gördüğüm için şu anda muhtarlık müessesesi AK Parti döneminde altın çağını yaşıyor. Geçmişe bakarak söylüyorum. Bizim üye muhtarlarımız eski dönemde (SSK’sı yoktu) Bağ-Kur borçlarını ödeyemediğinden hastanelere giremiyordu. Muhtarların ödeyecek imkanı yoktu. Şimdi Bağ-kur borçları kapatıldı. Hepsi sosyal güvence kapsamına alındı. Ve en yüksek tavandan primleri ödeniyor. Muhtarlarımızın 1800 TL’ye yakın da maaşı var.”

MUHTARLIK YAN GELİP YATMAYERİ DEĞİL

Muhtarlığın yan gelip yatma yeri olmadığını anlatan Nas, “Bir defa muhtarlık yapmak isteyen kişi kendi mahallesini çok iyi tanımalı. Oranın sınırlarını, sorunlarını çok iyi bilmesi lazım. İkincisi sosyallik anlamında çok girişken olması lazım.  Bizim muhtarlık müessesesi artık yan gelip yatma yeri değil. Sayın Cumhurbaşkanımıza muhtarların seçim kuruluna gitsin adaylık müracaatları olsun diye talep ettik.  Belki bu seçimde yetişmez ama ileriki seçimlerde bunlar hayata geçecektir.” diye konuşuyor.

BELEDİYE BAŞKANI MUHTARLARA YAKIN OLURSA SIRTI YERE GELMEZ

Bir belediye başkanının muhtarlarla yakın olması durumunda sırtının yere gelmeyeceğini dile getiren Nas, “Şehr-i Emin, o ilin sahibidir. O ilin ne eksiği varsa kendini o işe hazırlamış, kendini ona adamış ve ‘ben bu işi başarırım’ diyen her aday bu yükümlülüklerini yerine getirir. Çünkü vatandaşın beklentileri bunlar. Altyapısıydı, yoluydu, sosyal belediyecilik anlamında devasa projeleriyle çok farklı düşünmesi lazım. Vizyon sahibi olmalı. Biz de muhtarlar olarak hem ilimizin sorunlarını hem de mahallemizde olan sıkıntılarını dile getirmeliyiz. Bakın bir belediye başkanı muhtarlara ne kadar yakın olursa onun sırtı yere gelmez. Çünkü muhtar arkadaşlarımızın elektrik sorunları zaten belediyenin kendi sorunlarıdır. Aslında onların (belediyenin) eksiklerini kapatıyor biliyor musunuz? “Sayın Başkan, filan yerde merdiven göçtü” diyor. Belediye başkanı bilmeyebilir. Esasında belediyenin personeli gibi ona yardımcı olmaya çalışıyor. Mahallesindeki eksikliği giderelim diye bir nevi belediye adına çalışıyor. Filan yerde kanalizasyon patladı diyor. Kim diyor bunu? Muhtarım diyor.

Muhtar bunu ilettiği zaman “Muhtarım biz onu biliyoruz” deyip ciddiye almayan belediye başkanlarıyla karşılaşıyoruz.  Ya senin işini sana söylüyor. Diyor ki, “Biran evvel mahalledeki falan yeri yapalım. Vatandaşın sıkıntısını çözelim” diyor. Belediye başkanı teşekkür etmesi gerekirken rahatsızlık duyuyor. Tekrar ediyorum: Bir belediye başkanı muhtarlarla iyi diyalog kurmazsa çok büyük sıkıntılar yaşar.

MUHTAR VE BELEDİYE BAŞKANI OLACAKLARA AÇIK ÇAĞRI YAPTI: “ÇOK KUTSAL BİR GÖREV”

Muhtarlığın bir sevda işi olduğunu kaydeden Şerafettin Nas, yerel yönetime talip olacaklara şu çağrıyı yaptı:

“Bu bir sevda. Gönül işi. Ben muhtar olayım hem de vakit geçiririm diyorlarsa kesinlikle muhtar olmasınlar. Koşacak, uğraşacak, mahallesindeki insanlarla diyalog içinde olacak. Bu makamlar yan gelip yatma makamı değil. Gerçekten bu hizmete kendisini adamış, kendisine güvenen, herkes buraya aday olsun. Nihayetinde onu oranın insanları seçecek.  Bu sorumluluğu kabul edenler aday olsun. Yeri geldiği zaman 24 saat görev başında, ailesinden feragat edecek, çoluk çocuğundan fedakarlık yapacak. Gecenin 3’ünde 4’ündekalkıp gidecek. Cenazesine hastasına koşacak.  Vatandaşın direk müracaat ettiği kişi. Vatandaş ben muhtarıma güveniyorum diyor özel konularını da anlatıyor. Bizimle mezara gidecek kadar özel meselelerini de bize anlatıyor. Bizde neler var… Biz ne aileleri buluşturduk. Kaç tane ayrılmak üzere olan çiftleri barıştırdık. Gittik istedik. Aracı olduk.

Değerli kardeşim ben bu muhtarlık müessesesini çok önemsiyorum. Çünkü gerçekten çok kutsal bir görev. Hiç eğip bükmeden söylüyorum: Bir daha dünyaya gelsem yine muhtar olurum. O kadar zevk alıyorum ki, o kadar büyük bir şevkle yapıyorum ki 35 yıllık heyecanım hala devam ediyor.”