İhracın ikinci yılında Çaycuma halkı tek ses oldu:

"Öğretmenlerimiz gecikmeden göreve iade edilmedir"

      7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 sayılı KHK ile ihraç edilen ancak savcılığın takipsizlik kararına ve haklarında herhangi adli ve idari işlem yapılmamasına rağmen görevlerine iade edilmeyen Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan’ın ihraç edilmelerinin ikinci yılında Çaycuma'da basın açıklaması yapıldı.

Cumhuriyet Meydanında yapılan basın açıklamasına Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, 23.ve 24. dönem CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, CHP Çaycuma İlçe Başkanı Tuncay Akyol, ADD Çaycuma Şube Başkanı Zeki Saim Oral, Zonguldak İli Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği Başkanı Bayram Cura, CHP Çaycuma Kadın Kolları Başkanı Nilgün Temelkuran, Mali Müşavirler Odası Çaycuma Temsilcisi Ali Rıza Çetin, KESK Zonguldak Şubeler Platformu dönem sözcü Hayri Anıl Çetin, Eğitim Sen Zonguldak ve Gökçebey yönetim kurulu üyeleri, KESK’e bağlı sendikaların üyeleri, Çaycuma'daki okullardan farklı sendikalara üye öğretmenler, Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği üyeleri, esnaflar emekliler ve Çaycumalı çok sayıda yurttaş katıldı. 

Basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği Yürütme Kurulu Üyesi Mahir Akşan, Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan’ın iki yıl önce sorgusuz, sualsiz, kanıtsız ve hukuk dışı bir şekilde ihraç edildiklerini söyleyerek, “Okullarında büyük bir özveriyle görevlerini yapan, her daim öğrencilerinin başarısını ve geleceğini düşünen, haksızlığa uğrayan tüm eğitim emekçilerinin yanında olan, her türlü bilim dışı uygulamanın karşısında olan, sıbyan mekteplerine karşı okul öncesi eğitimin zorunlu olması için çaba gösteren, bilimsel ve laik eğitim için varlarını yoklarını ortaya koyan,  termik santrallere karşı doğayı savunan, madenlerin özelleştirilmelerine karşı maden işçilerinin yanında olan, Çaycuma’nın sosyal ve kültürel yaşamına önemli katkılar sunan arkadaşlarımızın ihraç edilmesinin tesadüf olmadığını kamuoyu çok iyi bilmektedir. Sendika yöneticilerimizin ihraç listesine Zonguldak’tan eklendikleri de bilinen başka bir gerçekliktir. Aradan geçen 730 gün boyunca hem Eğitim Sen hem de Çaycuma, Zonguldak ve ilçeleri ile diğer illerdeki dostlarımız, arkadaşlarımız tarafından hiçbir şekilde yalnız bırakılmamıştır. Başta Çaycuma olmak üzere Zonguldak ve Türkiye genelinde hukuksuz ihraca büyük bir tepki gösterilmiştir. Göreve iade edilme talepli binlerce imza toplanmış, bugüne kadar birçok eylem ve etkinlikler yapılmıştır.” dedi.  

15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi sonrasında ilan edilen ve iki yıl süren OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lerle 100 binin üzerinde kamu görevlisinin hukuken kendilerini savunma hakkı tanınmadan, tamamen siyasi ve idari tasarruflar sonucunda hukuksuz bir şekilde ihraç edildiğini belirten Akşan, “Milli Eğitim Bakanlığı ve Hükümetin de çok iyi bildiği gibi, hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmaktan uzak bir şekilde verilen tüm kararlar yasa dışıdır. KHK ihraçlarının hukukla, adaletle açıklanacak hiçbir yanı yoktur.” dedi.  

Savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen, haklarında herhangi bir soruşturma yürütülmeyen Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan ile aralarında Eğitim Sen üyelerinin de bulunduğu, binlerce kamu emekçisinin görevlerine geri dönmeleri önünde herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen, hukuksuz bir şekilde görevlerine başlatılmadığını söyleyen Akşan,  “Mağduriyetleri gidermek amacıyla kurulduğu belirtilen OHAL Komisyonu Şube Sekreterimiz İsmet Akyol ve Çaycuma Temsilcimiz Gökhan Taner Günsan’ın başvurusunu henüz sonuçlandırmamıştır. OHAL Komisyonu oldukça yavaş çalışmaktadır. OHAL Komisyonu çok az sayıda Eğitim Sen ve KESK üyelerinin başvurusunu sonuçlandırmıştır. Bu durum ‘KESK’lilerin, Eğitim Sen’lilerin başvurularının karara bağlanması bilinçli olarak mı geciktiriliyor?’ sorusunu akla getirmektedir.” dedi.

OHAL Komisyonunun kendisini mahkemelerin yerine koyarak karar vermesinin hukuksuz olduğunu belirten Akşan, “Hakkında suça bulaştığı iddia edilen kamu görevlileri ile ilgili tüm hukuki işlemler, kendisini mahkemelerin yerine koyan OHAL Komisyonunca değil, mevcut hukuk sistemi içinde yer alan mahkemeler aracılığıyla yürütülmelidir.” dedi.

OHAL Komisyonunun lağvedilerek haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlilerinin bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmesi gerektiğini söyleyen Akşan, “Hukuksuz ihraç edilen sendika yöneticisi ve üyelerimiz ile tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.  

Açıklamada konuşan KESK Zonguldak Şubeler Platformu dönem sözcüsü Hayri Anıl Çetin, “Gökhan Taner Günsan ve İsmet Akyol’un iki yıl önce haksız hukuksuz ihraç edilme sebebinin sıbyan mekteplerine karşı okul öncesi eğitimi, laik eğitimi savunmuş olmaları olduğunu biliyoruz. Mücadele etmeye, arkadaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

AKYOL, “BİZİ EN ÇOK ÜZEN ÖĞRENCİLERİMİZDEN KOPARILMIŞ OLMAMIZDIR”

İki yılın öğretmenlikte yaşamında çok uzun bir süre olduğunu belirten Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol, “Bizi en çok üzen öğrencilerimizden koparılmış olmamızdır. Elbette öğretmenlik dört duvar arsında değil ama ancak sınıfımızda olsaydık çok daha güzel şeyler yapacaktık. Bizler iyi öğretmenlerdik. Öğrencilerimizin başarısı için, geleceği için canla başla çalışan öğretmenlerdik. Bunu görev yaptığımız köylerdekiler biliyor, Çaycuma halkı biliyor. İhraç olduğumuz günden bugüne Eğitim Sen, KESK, Çaycuma halkı, öğretmen arkadaşlar, Zonguldak ve Zonguldak’ın diğer ilçelerinden, başka illerden arkadaşlarımız yanımızda oldular, bizi hiç yalnız bırakmadılar, büyük bir dayanışma örneği gösterdiler. Mehmet Özdemir’in Çaycuma Milli Eğitim Müdürü olduğu dönemde darbe girişimin ardından yaptığım açıklama nedeniyle Çaycuma Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından savcılığa ihbar edildiğim ortaya çıktı.  Darbe girişimin hemen ardından üyelerimizin de açığa alınması nedeniyle yaptığım açıklamada ‘Tarihimiz boyunca darbelere karşı olduk ve darbelerden bizler zarar gördük, geçmişte TÖS ve TÖB-DER örneklerinde olduğu gibi. Yapılacak iş ve işlemler hukuksal çerçevede yürütülmelidir.’ demiştim. Bu açıklamam İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından savcılığa ihbar edildi ve hakkımda "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçlamasıyla  soruşturma yürütüldü. Oysa geçmişte mülkü amirler tarafından verilen izinlerle FETÖ denilen yapı okullar üzerinden etkinlikler yaptığında bizler öğrencilerimizi korumaya çalışıyorduk. Savcılık, Çaycuma Emniyet Müdürlüğü ve Zonguldak Emniyet Müdürlüğü başta olmak çeşitli kurumlarla yazışmalar yaptı, ayrıntılı bir soruşturma yürüttü. Örneğin Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlünden benim FETÖ ve diğer terör örgütleriyle bağımın olup olmadığı soruldu. Dokuz ay süren soruşturma sonucunda gelen olumlu raporlar sonucunda takipsizlik kararı verildi. Bir kez daha soruyorum. Savcılığın bilmediği, emniyetin bilmediği ne vardı da ihraç listesine eklendik.” dedi.   

GÜNSAN, “BİZİ AÇLIĞA MAHKUM ETMEK İSTEYEN İKTİDAR MAALESEF YANILDI”

Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan ise “Bizi açlığa mahkum etmek isteyen iktidar maalesef yanıldı. Alnımız açık başımız dik, hep anlardayız, hep sizlerin arasındayız.  Bizim ne kadar haklı ve doğru yolda olduğumuzu buradaki kalabalık gösteriyor. İki yıldır yanımızda olduğunuz için, bazen sıkıldığımızda bunaldığımızda omzumuzda eliniz gördüğümüz için hepinize çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız Bu süreçten Eğitim Sen olarak, KESK olarak Eğitim Sen’li öğretmen olarak gerçekten tarihe altın bir sayfa yazarak alnımız akıyla çıkacağız ve biz geri döneceğiz.” dedi. 

ÇAYCUMA BELEDİYE BAŞKANI BÜLENT KANTARCI: “ARKADAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ”

Basın açıklamasında konuşan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Türkiye Cumhuriyetin modern bir hukuk devlet olması için mücadelesini sürdürdüğünü söyleyerek “Bugün, haksız ve hukuksuz bir şekilde görevlerinden alıkonulan arkadaşlarımıza destek olmak için buradayız. Ben de bir Belediye Başkanı olarak hayatım boyunca hukukun üstünlüğü için mücadele etmiş biriyim, hukukun üstünlüğüne inanan bir insanım. Benim öğrendiğim bir hukuk kuralı var. O da hukuk devletinde kimse suçsuzluğunu ispat etmek zorunda değildir. Arkadaşlarımızın suçsuzluğunu ispat etmek zorunluluğu yoktur.  Bu günümüzdeki en büyük çelişkililerden biridir. Türkiye’de maalesef özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüsü bahane edilerek hukuksuzlukla ilgili çok ciddi endişeler taşıyoruz, çok feci olaylar yaşıyoruz. Herkese karşı uygulanan bir sindirme ve insanları suskunluğa mecbur etme politikaları devam ediyor. Hukuk hepimize lazım, kime ne zaman lazım olacağı da belli olmaz. Onun için dayanışmanın önemi büyük. Arkadaşlarımızın yanındayız.” dedi.

KÖKTÜRK, “AKYOL VE GÜNSAN GECİKMEDEN GÖREVE İADE EDİLMELİDİR”

23.ve 24dönem CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk de yaptığı konuşmada hakkında bir yargı kararı verilmeyen hiçbir yurttaşın suçlu sayılamayacağını belirterek, “Yürütmenin yasama ve yargı üzerinde herhangi bir etki kuramayacağına dair ilkeler hukuk devletinin içini dolduran onu gerçek anlamda ete kemiğe büründüren temel ilkelerdir. Bu tüm dünyada böyledir, sadece Türkiye’de değil. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında özellikle Anayasamızın ikinci maddesinde yer alan hukuk devletinin içini boşaltan, kuvvetler ayrılığı ilkesini etkisiz hale getiren değişik idari kararla karşı karşıyayız. Yıllar tanıdığımız, on yıllı aşkın bir süredir birlikte eğitim alanındaki vermiş oldukları mücadelede tanıdığımız iki kıymetli öğretmenimiz haklarında herhangi bir yargı kararı olmadan bir idari kararla mesleklerinden ihraç edilmiş durumdalar. Sadece Çaycuma değil bu olay. Ülke genelinde tüm eğitim emekçileri ve diğer çalışanların üzerinde bu baskı Demokles'in kılıcı gibi sallanıyor. Çaycuma’dan sesleniyoruz. Çaycuma olarak sesimizi en yüksek tonda Ankara’ya duyurmaya çalışıyoruz ama Ankara’dan önce Zonguldak’a ve Çaycuma’ya duyurmaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Bakan, Sayın Vali, Sayın Milli Eğim Müdürü hakkında yargı kararı olmayan sadece KHK ile şüphe üzerine işten el çektirilen çok değerli arkadaşlarımıza karşı yapılan hukuksuzluğa, haksızlığa son verilmesini buradan hep birlikte talep ediyoruz. Bizler, öğretmenlerimiz İsmet Akyol ve Gökhan Taner Günsan’ın, haksızlığa uğrayan tüm eğim emekçilerinin, yurttaşlarımızın dün yanındaydık, bugün yanındayız yarın da yanında olacağız. Süreci çok uzatmadan arkadaşlarımızın hakları teslim edilsin. Değerli eğitim emekçilerinin aileleri var, çocukları var. Kendilerine umut bağlayan öğrencileri var.  Yetkililere bir kez daha çağrı yapmayı bir hukukçu olarak, bir yurttaş olarak kendime görev sayıyorum.  İsmet Akyol ve Gökhan Taner Günsan gecikmeden, çok daha fazla mağduriyete neden olmadan göreve iade edilmelidir.” dedi.

(Haber merkezi)