4 Ekim Hayvan Hakları Günü

Bu hafta aynı zamanda Hayvan Hakları Haftası olarak da her sene hatırlanır. Hayvanlar da tıpkı bizler gibi yaşam haklarıyla doğarlar. Ancak, insan egemenliğinin baskın olduğu dünyamızda onların haklarını belirlemek, oluşturmak ve gözetmek bizlere düşmektedir.

Hayvan hakları haftası

Gelişmiş toplumlarda hayvan hakları, kanunlar çerçevesinde düzenlenerek sıkı bir şekilde uygulanmaktadır. Doğal çevrimin devamlılığı ve tabiatın dengesini oluşturmada tüm hayvanların olumlu etkileri vardır ve onlarsız bir dünyanın var olması düşünülemez. Ülkemizde 5199 sayılı Hayvan Hakları Kanunu adı altında bir düzenleme bulunmaktadır. 5199 sayılı yasa, hayvan hakları ve onların refahını düzenlemek ve sağlamak adına oluşturulmuş bir yasa olsa da, çok daha geliştirilmiş ve gerçekten hayvanların haklarını koruyan bir yasaya ihtiyacımız olduğu aşikardır. Ülkemizde de Hayvan Hakları Yasası’na tıpkı diğer yasa maddelerine gösterilen önem gibi itinayla yaklaşılması, onların hak ettikleri şekilde ve refah içerisinde yaşamlarını idame ettirmeleri için bu yasanın genişletilerek ve tekrar düzenlenmesi gerekmektedir.

Her gün görsel ve yazılı basında hayvanların uğradıkları haksızlıklar, işkence ve kötü muamele haberlerine rastlamaktayız. Bu kadar çok üzücü haberin gündemleri doldurması ülkemizde Hayvan Hakları Yasası’nın yetersiz ve uygulamaların eksik olduğunun en büyük göstergesidir. Özellikle yasanın cezai yaptırımlarının caydırıcı olmaması, takip ve uygulama eksikliklerinin yaşanıyor olması 5199 sayılı yasanın fonksiyonel olmaktan uzak olduğunun göstergesidir. Yasanın tekrar ele alınması ve manipülasyonu esnasında sivil toplum örgütleri ve hayvan hakları koruyucularının fikir ve tecrübelerinin yasa koyucular tarafından dikkate alınması oldukça önemlidir. Ayrıca Hayvan Hakları Haftası denildiğinde, sadece evlerimizde beslediğimiz petler değil, tüm hayvanların hatırlanması gerekmektedir. Onları sevmek mutlaka ki çok önemli ama yetersizdir. Onların haklarını da korumak, yaşam refahlarını sağlamak ve yaşam koşullarını düzeltmek de biz insanların görevidir.

Hayvan sevgisinin aşılanması yetiştirme ve eğitimle doğrudan ilgilidir. Okullarımızda bu haftanın öneminin çocuklarımıza algılatılması, bu dünyanın ve bizlerin onlarsız olamayacağı gerçeğinin öğretilmesi, ailelerin çocuklarına hayvan sevgisini aşılaması gelecekte daha bilinçli ve sevgi dolu bir ilişkinin oluşmasında etkili olacaktır. Onları yılda sadece bir gün ya da bir hafta çerçevesinde hatırlamayalım. Onların haklarını her gün koruyalım ve gözetelim. Hayvan Hakları Haftamız kutlu olsun...

10 RİCA

İnsanlar, edindikleri köpeklerden pek çok beklenti içerisine girerler. Koşulsuz itaat, temizlik alışkanlığı, kesintisiz sevgi, sosyal davranışlar, gereksiz havlamaların olmaması, çağrılınca gelme, istemeyince uzak durma, eşya kemirmeme ve bunun gibi sonu gelmeyen ve makul olduğu düşünülen istekler...

Bizler, dünya üzerindeki en egosantrik canlılarız. Fiziksel zayıflığımız, duyu organlarımızın yetersizliği bizi parçası olduğumuzu düşündüğümüz doğaya karşı silahlanarak korunmak gibi, başka canlıların nasıl, nerede ve ne kadar yaşayacağına karar vermek gibi yollarla bencilce düşünmeye ve o şekilde davranmaya itmiştir. Hayatlarımıza renk katan, dostluklarıyla gerçek sadakati bize öğreten, her eve gelişimizde bizi büyük bir özlem ve neşeyle karşılayan köpek dostlarımızın da biz insanoğlundan bazı basit ricalarının olmasından daha doğal ne olabilir ki!

İŞTE ONLARIN ADINA 10 RİCA:

1-Benim hayatım 10 ila 15 yıl sürer. Senden her ayrılışım bana acı verir. Beni almadan önce bunu düşün.

2-Bana, senin benden istediklerini anlayacağım bir süre ver.

3-Benim içimde güven duygusu uyandır, ben bununla yaşarım.

4-Bana hiçbir zaman uzun süreli darılma ve beni cezalandırmak için bir yere kapatma. Senin hayatında iş, eğlence ve arkadaşların var. Benim hayatımda ise sadece sen varsın.

5-Arada sırada benimle konuş. Sözlerini anlamasam bile bana yönelttiğin sesini anlarım.

6-Bana daima nasıl davranılması gerektiğini bil. Ben hiçbir zaman unutmam.

7-Beni dövmeden önce, aslında dişlerimle kemiklerini un ufak edebileceğimi, ancak asla böyle bir yola başvurmayacağımı düşün.

8-Beni ‘isteksiz, tembel ve inatçı’ diye azarlamadan önce düşün. Belki yediğim yemek dokunmuştur, belki güneşin altında uzun zaman kalmışımdır veya halim kalmamıştır.

9-Yaşlandığımda benimle ilgilen, bir gün sen de yaşlanacaksın.

10-Her zor anımda yanımda ol, ‘benim içim kaldırmaz’ veya ‘ben görmeden olsun’ deme, çünkü benim için her şey seninle birlikte daha kolay.

Hayvanları Koruma Günü ne zaman ortaya çıktı?

Çeşitli derneklerin birliğiyle ilan edilen Hayvanları Koruma Günü, unutulmadı. Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği’nin 1908 yılında kurulmasıyla sistemli ve düzenli olarak hayvan sorunlarıyla ilgilenildi. Dernekler kuruldu, konunun önemi gittikçe büyüyor, insanlar yıllardır hayvanlara karşı yapılan haksızlıkların farkına vararak onları korumak istiyorlardı . Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen hayvanseverler, Hollanda'nın başkenti Lahey'de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturdular ve 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü ilan edildi. Türkiye'de de her yıl 4 Ekimde Hayvanları Koruma Günü'nü kutlanıyor.

Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği’nin 1908 yılında kurulmasıyla sistemli ve düzenli olarak hayvan sorunlarıyla ilgilenildi. Dernekler kuruldu, konunun önemi gittikçe büyüyor, insanlar yıllardır hayvanlara karşı yapılan haksızlıkların farkına vararak onları korumak istiyorlardı. Aynı amaçlı dernekler birleşerek Hollanda'nın başkenti Lahey'de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturdular.

TBMM HAYVAN HAKLARI RAPORU BU GÜN AÇIKLANIYOR

TBMM Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu taslak raponu tamamladı. Raporun 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde Meclis Başkanlığı’na sunulması beklenirken taslak raporda hayvan haklarına ilişkin 33 öneri sıralandı. Bunlar arasında hayvanlara zalimce davranılmasının da suç kapsamına alınması, petshop’larda kedi ve köpek satışının yasaklanması, hayvanlı sirklerin kurulmasına ve ülkeye girişine yasak getirilmesi, yunusların gösterilerde kullanılmasının da önüne geçilmesi yer aldı.

Önerilerden bazıları şöyle:

- Tüm ülke çapında kısırlaştırma uygulanmalı.

- Bir hayvan neslini yok etme, öldürme, acımasızca ve zalimce eylemlerde bulunma, hayvanların cinsel istismarı ve dövüştürme suç kapsamına alınmalı. Ev hayvanını terk etmek gibi fiillere ilişkin idari para cezaları artırılmalı.

- Hayvanlara yönelik suç işleyenlerin hayvan sahibi olması engellenmeli. İnternet üzerinden hayvan dövüşü duyurusu katalog suç kapsamına alınmalı. Yurtdışından ülkeye kaçak yollarla hayvan sokulmasının önlenmesi amacıyla sıkı denetim yapılmalı. Petshop’larda kedi ve köpek satışı yasaklanmalı.

- Adalarda belli bir miktarda faytonun, fayton yönetmeliğine uygun ve belirlenecek fayton sayısına uygun miktarda at Adalar’da bırakılmalı. (Uzmanların önerisi; 30-40 civarında fayton ile bu faytonlara koşulmak üzere 300 civarında at). Faytonlara koşulmak üzere sadece ağır yük atları için izin verilmeli. Atların İSPARK Fayton Park Alanı’ndaki ahırlarda barınmalı ve Lunapark Meydanı’ndan Büyük Tur Yolu’nda gezinti yaptırılmalı. Acil olarak Adalar’da elektrikli ulaşım araçlarının kullanımına geçilmeli.

Hayvanları Koruma Kanununun adı,

'Hayvan Hakları Kanunu' olarak değişecek

TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu Başkanı Mustafa Yel, komisyonun hazırladığı raporu, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü'nde Meclis Başkanlığına sunacaklarını bildirdi. 

Hayvanların Haklarının Korunması ile Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Yel başkanlığında toplandı.

"Taslak Komisyon Raporu"nun görüşüldüğü toplantının açılışında konuşan Yel, 8 Mayıs'tan bu yana 11 toplantı gerçekleştirildiğini, bu toplantılarda konunun uzmanı çok sayıda kişinin görüşlerinin alındığını, ayrıca yerinde incelemelerin yapıldığını dile getirdi.

Komisyon raporuna son şeklini vereceklerini belirten Yel, "4 Ekim Hayvanları Koruma Günü'nde, TBMM Başkanlığına raporu teslim edeceğiz. Kamuoyunun önemli beklentisi, işin yasalaşması. Bizler araştırma komisyonuyuz, bizim yaptığımız bir tespit ve öneri çalışmasıdır. Bu çalışmanın sonucunda da umuyorum ki yasa yapılırken bizim raporumuzdan da esinlenilerek, kamuoyu vicdanının da rahatlayacağı çözümlerin ve uygulamaların olabileceği bir dönem başlar" diye konuştu.

Yel, hayvan hakları konusunda dünyaya örnek olacak çalışmanın yapılmasını arzuladıklarını kaydetti. Toplantıda, Taslak Komisyon Raporu'ndaki "Hayvanların korunmasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri" üzerinde komisyon üyeleri, hayvan hakları savuncuları ve uzmanlar görüşlerini bildirdi.

KANUNUN İSMİ DEĞİŞECEK

Komisyon üyeleri, Hayvanları Koruma Kanunu'nun, "Hayvan Hakları Kanunu" olarak değişmesi konusunda mutabık kaldı. Kanunda yaşanan terminoloji sorununun önüne geçmek için "evcil hayvan", "yaban hayvanı" ve "çiftlik hayvanı" gruplandırması önerisi getirildi.

Komisyon üyeleri, gruplandırma yapılırken herhangi bir türü küçümseyecek, ötekileştirecek, hayvan onuruna aykırı bir adlandırma yapılmaması görüşünde birleşti.

KISIRLAŞTIRMA SEFERBERLİĞİ

Toplantıda, hayvan popülasyonu kontrolüne ilişkin aksaklıklar konusunda da görüşler ifade edildi. Komisyon Başkanı Yel, kısırlaştırma konusunun çok önemli olduğunu belirterek, bununla ilgili en az 3 ya da 4 yıllık bir sürede seferberlik ilan edilmesi gerektiğini vurguladı.

CHP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü, popülasyon sayımını ve kısırlaştırmayı ilk bitiren belediyelere ödül verilmesini önerdi. Sütlü, ayrıca popülasyon kontrolüne ilişkin başlatılacak seferberliğin 4 yıl olarak belirlenmesinin uzun olduğunu savunarak, bu sürenin kısaltılması gerektiğini dile getirdi.

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, "Belediyelerimizin ve il özel idarelerin bu kısırlaştırma merkezlerini öncelikle açmaları gerekir. Bunun için de bütçe gerekiyor. Öncelikle 2020 genel bütçesine bu kurulacak kısırlaştırma merkezleri ve kısırlaştırma bedellerini koymamız lazım" dedi.