Halkın Sesi’ni ziyaret eden Çınartepe ve Baştarla Mahallesi sakinleri TOKİ’nin hücre sistemiyle mahalle sakinlerine baskı altında sözleşme imzalatmak istediğini iddia etti…

“Referandum istiyoruz”

Toplu Konut İdaresi(TOKİ) tarafından Çınartepe ve Baştarla Mahallesi sınırları içerinde yapılması planlanan bin 500 konutluk proje için hak sahipleriyle yüz yüze görüşen TOKİ yetkilileri, imzalatmak istedikleri sözleşmeyi hak sahiplerine vermek istemeyince mahalleli ayaklandı. Üzülmez’de bulunan eski Huzurevi binasına mahalle sakinlerini tek tek davet eden TPKİ yetkilileri, gönderilen tebligatta uzlaşmaya yanaşmayanların evlerinin yasa gereğince yıkılacağını belirterek bölge halkına aba altından sopa gösteriyor. Evlerinin, arazilerinin ve meyve bahçelerinin gerçek değerlerini alamadıklarını söyleyen mahalleli ise haklarını sonuna kadar hukuki zeminde arayacaklarını söylüyor.

“HAKKIMIZ GASP EDİLİYOR”

Dün Halkın Sesi ofisini ziyaret eden mahalle sakinlerinden Mehmet Günaydın, Dursun Şirin ve İsmail Hacısalihoğlu göz göre göre insanların haklarının gasp edildiğini iddia ederek şunları söylediler: “Şuanda 865 hak sahibinden yaklaşık 150 kişi TOKİ ikna odasında yıkım için imza verdi. Ama hak sahiplerinin büyük bir bölümü TOKİ’nin tavrından rahatsız. Baskı ile 40-50 yıllık atadan kalma evlerimiz elimizden alınmak isteniyor. Bu projenin baştan yanlış olduğunu defalarca söyledik. Anıt ağaçlar yüzünden proje 2 bin 500 konuttan bin 500’e kadar düştü. Biz insanlara baskı yapılması yerine hak sahipleri arasında referandum yapılmasını talep ediyoruz.”

“TASMAN BÖLGESİNE KONUT YAPILAMAZ”

Özellikle SOMA A.Ş’nin bölgede yaptığı galeri açma çalışmalarının hemen evlerinin altından geçtiğine vurgu yapan mahalle sakinleri, “Bu bölgede evlerin altından maden ocağı galerileri geçtiğini ve bu alana 2 katlı ev dışında ev yapılmayacağını üniversiteli akademisyenler defalarca açıkladı. Yarın bu evlerde tasman nedeniyle oluşacak çatlaklar için yasa gereği kimse hak talep edemeyecek. Burada bile bile lades söz konusu. 40-50 yıllık zilliyet hakkımızı elimizden alanlara mahkemeler önünde hesap soracağız. Yapılan uygulama hukuka aykırıdır.” dediler.