Bu ne hırs anlamış değilim…

Şunun şurasında 5 gün kalmasına rağmen CHP Merkez İlçe Başkanının kim olacağını halen hiçbir CHP’li bilmiyor…

Bir kişi hariç!

O da CHP’nin yarattığı “Karun”, Harun Akın’dan başkası değil…

Her ne kadar kulislerde Ebru Uzun’un ismi öne çıksa da Akın, tıpkı delege seçimlerinde olduğu gibi merkez ilçe başkanlığında da aynı taktiği uyguluyor…

Delege seçimlerinin tarihini üyelerden yükselen tepkiler üzerine 18 saat kala telefon mesajıyla duyuran, demokrasiyi bisküvi kutusuna hapseden, listeyi son ana kadar sır gibi saklayan Akın’la birlikte hareket eden CHP yöneticileri, bu sayede karşısındaki muhalefete seçim çalışması yapma şansı dahi tanımadı…

Milletin vekilliğini yapmış bir adamın bu kadar sığ, insanları “aptal” yerine koyan bir bakış açısıyla hala Zonguldak siyaset sahnesinde olmasını da akıl sır almıyor…

Aynı Harun Akın, bu kez de Merkez ilçe başkanlığı seçimlerinde ilçe başkan adayını şuana kadar açıklamayarak, olası bir muhalefetin önünü kesmek, zamanı daraltarak diğer adayların delegelere ulaşmasına fırsat vermemek istiyor…

7 Haziran’da kendisi sıralamadaki yerini beğenmediği için olsa gerek yorgan döşek yatan Akın, 37 yıl sonra Zonguldak’ta birinci parti olan CHP’nin oylarını 1 Kasım’da ayak oyunlarıyla geldiği 3’üncü sırada harcadığı onca paraya rağmen 10 bin geriletiyordu…

Üstüne üstlük, bu kötü tablonun sorumluluğunu üstlenmediği gibi neredeyse kendisinden başka herkesi eleştirmez mi?

Klasik Recep Tayyip Erdoğan taktiği…

Her krizde bir düşman yaratıp, ondan beslenen politik bir hastalık onunkisi…

Harun Akın, politika sahnesinde daha ne kadar var olur bilmiyorum…

Ama başını yastığa koyduğunda bunca yenilgiye rağmen toplum vicdanı karşısında kendisini nasıl rahatlatıyor çok merak ediyorum…

Memlekette ondan başka adam yokmuş gibi Harun Akın’ı militanca savunanları da anlamış değilim…

Merkezde 2 bin 600 üyesi bulunan CHP’nin sadece 600-700 üyesinin oy verdiği beyaz listeye karşı muhalif olanları neredeyse vatan haini ilan edenlerin demokratlığına ne demeli?

Onlara sözüm… Harun Akın’ın gölgesinde ilçe başkanı, il başkanı, belediye ve il genel meclis üyesi olabilirsiniz… Ama orada durun!

Belediye başkan adayı ya da milletvekili olmayı aklınızın ucundan bile geçirmeyin…

Çünkü o kadrolar Harun Akın’ın tekelinde!

Haa dolgu malzemesi olmak, etiket yapmak isteyenler varsa onlar için bir güzellik düşünülür elbet…

Ama lütfen her seçimden sonra AKP’ye oy veren seçmeni suçlamaktan da vazgeçin…

CHP dev aynasında büyüttüğü sahte demokratlardan kurtulmadığı sürece, yerinde saymaya mahkumdur!

                                  ***

Dün o kadar çok telefon ve sosyal medya üzerinden mesaj aldım ki, yazmak caiz oldu…

Halkın Sesi’nde yazdığı yazılarla olaylara farklı bakış açısı getiren Adnan Küçükvar’ı önemsiyor ve Zonguldak basınındaki hakkını sonuna kadar teslim ediyorum…

Birçok toplumsal olayda onun gibi düşünmesem de, Küçükvar gibi düşünen okurlarımızın sayısının da azımsanmayacak kadar fazla olduğunu biliyorum…

Ama Küçükvar’ın dünkü köşe yazısında MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında sarf ettiği ifadeleri akıl, vicdan ve evrensel gazetecilik meslek ilkeleri kriterlerinde hiçbir yere koyamıyorum…

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın gazete yönetimlerine hakim olduğu bir ülkede “özgür medya”dan bahsetmek, hayat kadınlarının tamamının aslında bakire olduğunu iddia etmek kadar komik kalır…

AKP iktidarıyla tüylenen işadamlarının medyayı kuşattığı bir süreçte, vıcık vıcık yağ akan iktidar yanlısı medyanın içine düştüğü rezil durumu görmezden gelip, sonuçları tarihsel süreçte daha net ortaya çıkacak MİT TIR’ları haberini yapan gazetecileri hükümeti devirmek istemekle suçlayan Küçükvar, bana göre zamanla altında kalacağı ağır bir kelam etmiştir…

Dünyanın neresine giderseniz gidin o TIR’ların durdurulması haberdir. Tutuklu gazetecileri “Devletin şahsiyetini karalamak”la itham eden Adnan Küçükvar bilmez mi ki, bu ülkede “Devlet” de, “Hükümet” de, “Başbakan” da, Reisi Cumhur da Recep Tayip Erdoğan’dır!

Küçükvar gibi zeki bir adam, Erdoğan karşıtı her düşüncenin er ya da geç linç edileceğini görmüyor mu sahiden!

Sonra Adnan Ağabey, kim derdi ki Zaman Gazetesi, STV günün birinde "terör örgütü" yayın organı adledilecek?

Böylesi bir utanç karşısında tarihsel sorumluluk taşıyan her gazeteci “siz/biz” ayrımı yapmadan Dündar ve Gül’ün tutuklanması karşısında aynı erdemli duruşu koymalıdır…

Koymak zorundadır!