Şekerci, güven tazeledi

Maden Nezaretçileri Derneği'nin 13. Olağan Genel Kurulu Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Salonu'nda gerçekleştirildi. Tek aday olarak seçime giren mevcut Başkan Erol Şekerci, üyeleri tamamının oyuna alarak güven tazeledi.
 

Maden Nezaretçileri Derneği Genel Kurulu’nda Divan Heyeti Başkanlığı’na GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, katipliklerine ise Seyfi Özkaynak ile Hamza Açıkgöz seçildi.

Genel Kurula, GMİS Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS’in şube başkan ve yöneticileri, hemşeri dernekleri başkan ve yöneticileri ile maden nezaretçileri katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan Genel Kurul’da bir konuşma yapan GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, genel kurula hitaben bir teşekkür konuşması yaparak, Maden Nezaretçileri Derneğimizin Olağan Genel Kurulu’nun başta nezaretçilerimize, camiamıza ve Türkiye Taşkömürü Kurumu’na hayırlı olmasını dileyerek şunları söyledi:

“Değerli arkadaşlar, madencilik sektörü açısından zor bir dönemi geride bıraktık. Özellikle 2014 yılında Türkiye işçi sınıfı tarihine ve dünya madencilik tarihi ve literatürüne giren kazalar yaşadık. Başta Soma’da ve Ermenek’te olmak üzere, iş kazalarında hayatını kaybeden tüm işçi kardeşlerimize, madenci kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Allah böyle acıları bir daha bize yaşatmasın”

“TAŞERONLAŞMANIN, ÖZELLEŞTİRMELERİN BEDELİNİ ÖDEDİK”

“2014 yılında ülke genelinde ağır bedeller ödedik. Bu bedellerin nedeni özelleştirmeler ve taşeronlaştırmalardır. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak taşeronlaşmayla ilgili bugüne kadar, taşeron demenin ölüm demek olduğunu, iş cinayeti demek olduğunu, taşeronlaştırmanın ve özelleştirmenin özellikle yeraltı madenciliğinden kaldırılması gerektiğini ve iş cinayetlerinin önüne de ancak bu şekilde geçilebileceğini savunduk ve bundan böylede savunmaya devam edeceğiz. Taşeronlaştırmanın ve özelleştirmelerin devlet, Hükümet ve bakanlıklar nezdinde savunulacak bir durumu yoktur. Türkiye’de tarihe geçen iş kazaları, iş cinayetleri yaşanırken, maalesef siyasi bir bedel ödenmedi, siyasi bir sorumluluğu kimse üzerine almadı. Soma ve Ermenek’i bizzat giderek gördüm. Sizler adına, madenciler adına takip ettim. Burada Soma ve Ermenek’te kurtarma çalışmalarına katılan arkadaşlarımız da var. Soma ve Ermenek’te, TTK’nın Türkiye açısından, Türkiye madenciliği açısından ne kadar önemli olduğuna bir kez daha şahit olduk. TTK’nın iş güvenliği açısından Soma’dan Ermenek’ten 30 yıl, 40 yıl daha önde olduğuna şahit olduk. Türkiye’de madencilik, özellikle kömür madenciliği yaşatılmak isteniyorsa TTK’yı yaşatmaya mecburuz”

“TTK’YA SAHİP ÇIKMAK DEMEK, MADENCİLİĞE SAHİP ÇIKMAK DEMEKTİR”

“TTK, Türkiye madenciliğinin okulu. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na sahip çıkmak demek Türkiye madenciliğine sahip çıkmak demektir, Türkiye ekonomisine sahip çıkmak demektir. Çünkü Türkiye’nin taşkömürüne, Türkiye’nin Zonguldak’a ve Türkiye’nin Zonguldak’ın madencilerine ihtiyacı var. Değerli arkadaşlar, TTK 2014 yılında tarihinin en az işçi sayısıyla en az üretimini yaptı. TTK’nın norm kadrosu 14 bin 500. Kurulu kapasitesi yıllık 5 milyon ton. Norm kadrosunun 4 bin 500 eksiğiyle ve kurulu kapasitesinin üçte biriyle çalışan bir kurumun ayakta kalması mümkün değil”

“SOMA MODELİNİ DAYATANLAR, BUGÜN HAKLI OLDUĞUMUZU GÖRDÜLER”

“TTK’nın işçi açıklarının giderilmesi için 3 yılı aşkın bir süredir mücadele ediyoruz. Bununla ilgili çok ciddi görüşmelerimiz de oldu. Bize Soma modelini dayatanlar, özelleştirme modellerini dayatanlar, taşeronlaşmayı dayatanlar bugün bizim haklı olduğumuzu bir kez daha gördü. TTK’ya işçi alımları için performansa dayalı ücret sistemini dayatanlara karşı ciddi mücadele verdik ve nihayetinde GMİS’ten ve TTK’dan oluşan bir komisyonla ücret pazarlığı da yaptık. Biz, ücreti belli olmayan, kömürle ifade edilen bir ücreti asla kabul etmeyeceğimizi, temel ücret üzerinden pazarlık yapacağımızı söyledik. Temel ücret konusunda da belli bir noktaya geldik. Ve 2013 yılı sonunda hazırlamış olduğumuz raporu Enerji Bakanlığı ile TTK yetkililerine teslim ettik. Ama maalesef Türkiye’de 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra devlette ciddi bir tıkanma yaşandı. Adeta devletin DNA’sı bozuldu. Hükümet, Devletin en üst kurumları ve bürokrasideki tıkanıklığı bizzat yaşayarak gördük. Bunun üstene, özellikle Soma ve Ermenek kazaları da eklenince bugüne kadar TTK’ya işçi alımı için yapmış olduğumuz mücadele kısmen kesintiye uğradı”

“ÇALIŞMA SAATLERİYLE İLGİLİ TASARININ YASALAŞMASINI BEKLİYORUZ”

“Enerji Bakanlığı’nda Maden Kanunu hazırlanırken, Çalışma Bakanlığı’nda İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda değişiklikler hazırlanırken, sizler adına madenciler adına bizzat takip etmeye çalıştık. Bunlardan biri çalışma saatleriyle ilgili düzenlemeyi de içeren İş Sağlığı ve Güvenliği ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı şu anda Meclis Genel Kurul gündemine geldi. Önümüzdeki hafta tasarı Meclis’te görüşülecek. Umarım son dakika golü atmaya çalışmazlar. Biz bunun takipçisi olacağız. Nitekim geçtiğimiz Çarşamba günü Sayın Çalışma Bakanıyla Türk-İş’te yapmış olduğumuz görüşmede de, çalışma saatlerini de içeren yasanın, Meclis tatile girmeden, son haftaçıkacağı bilgisini bize verdi. İki asgari ücret ile ilgili düzenlemeyi biliyorsunuz. Devletin kurumlarında, Bakanlar Kurulu’nda yan yana oturan iki bakandan biri iki asgari ücretin taban ücret olduğunu, yani bizim işyerlerinde de savuna geldiğimiz ve anlattığımız şekliyle başlangıç ücreti olduğunu ve sosyal hakların ve diğer ödemelerin bunun dışında tutulması gerektiğini söylerken, Enerji Bakanlığı bunu uygulama talimatı vermemekte adeta direniyor. Biz konuyu bildiğiniz gibi mahkemeye taşıdık. Mahkeme bilirkişiye gönderdi. Mahkemenin lehimize sonuçlanacağına inanıyoruz”

“GENEL SEÇİM SÜRECİNDE ZONGULDAK’IN ANA GÜNDEM MADDESİ İŞÇİ AÇIKLARININ GİDERİLMESİ OLMALI”

“Değerli arkadaşlarım, 7 Haziran’da Türkiye’de bir Genel Seçim yaşanacak. Biz, bu Genel Seçim sürecinde Zonguldak’ın ana gündem maddesini, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun işçi açıklarının giderilmesi üzerine kurmak zorundayız. Nitekim maden işçisi arkadaşlarımız sön günlerde bu konuya dikkat çekmek ve Zonguldak’ın tek gündem maddesinin işçi açıklarının giderilmesi konusunda siyasete de yön vermek amacıyla bir imza kampanyası düzenlediler. Biz bu imza kampanyasına destek olmak, sahip çıkmak zorundayız. İşyerlerimizde, köylerimizde bu imza sayısını ne kadar yükseltirsek başarı şansımızda o kadar yükselecektir. Önümüzdeki günlerde oluşacak Sendikamızın Yönetim Kurulu da, bu imza kampanyası sonuçlarıyla birlikte, TTK’nın işçi açıklarının giderilmesi adına mücadele etmek ve başarmak zorundadır”

“TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDİYOR”

“Değerli arkadaşlar, toplu iş sözleşmelerine 19 Mart tarihinde TTK Genel Müdürlüğü’nde başladık. İkinci oturumu 25 Mart’ta Ankara’da Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası’nda gerçekleştirdik. Karşılıklı teklif olmayan 21 madde üzerinde anlaşma sağlandı. Önümüzdeki günlerde de toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam edecek. Toplu sözleşmemizde maden nezaretçilerini de ilgilendiren ve maden nezaretçisi arkadaşlarımızın son yıllarda özellikle şikayetçi oldukları rücu konusunu mutlaka çözmek zorundayız. Rücu davalarının arkadaşlarımızı ne kadar sıkıntıya soktuğunu ve kimsenin nezaretçilik yapmak istememe noktasına geldiğini de biliyoruz. Bu dönem bu sorunu çözmek durumundayız”.dedi.

Konuşmaların ardından seçimlere geçildi. Tek liste halinde gidilen seçimlerde Maden Nezaretçileri Derneği’nin asil yönetim kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu: “Erol Şerkerci, Neşat Cebeci, Murat Kanca, Şendoğan Arık, Aydın Aydemir, Turan Çakmak, Soner Özbek, Ahmet Ermiş, Ali Öncü, Ufuk Çevikel ve Volkan Öztürk” Denetleme Kurulu asil üyeliklerine; Elburus Köse, Ersin Aydın ve Soner Susam seçildi. Maden Nezaretçileri Derneği kurullarına seçilen üyeler bir araya gelerek görev dağılımı yapacaklar. Barış DOĞAN