Bizleri bazen neşelendiren,bazen hüzünlendiren nağmeleri ile yaşamımızın bir parçası olan müzik ve bu müziği icra edenleri ne kadar tanıyoruz. Genelde onları tanımlarken “Sokak Müzisyenleri” diye tanımlarlar. Aslında bu yanlış bir tanımlama. Sokak Müzisyenleri,Sokak çocukları,Sokak hayvanları vb. tanımlamalar çok yanlış. Bu insanlar belirli bir mekanları olmadığı için mesleklerini mecburen sokakta icra ediyorlar. Sokaktaki çocuklar da kalacak bir mekanları olmadığı için sokakta yatıyorlar.Hayvan dostlarımızda öyle, sığınacağı bir mekanı olmadığı için sokaklarda yaşıyorlar.Zorunlu olarak sanatını sokakta icra eden başta müzisyenler olmak üzere diğer sanatçılar için yerel yönetimler bünyelerinde “Kültür merkezi”ne bağlı olarak halka açık sahnesi olan bir salonu bunlara tahsis etseler ve halkda bunları dinlese daha iyi olmazmı.Müzik evrenseldir. Herkez istediği enstrumanı çalamaz,bu birazda yetenek ve kulak işidir. Bundan sonrasını İçimizden birilerinden olan bu Sokaktaki Müzisyenlerimizden aile boyu müzikle sanatlarını icra eden İsmet Gezer’in ağzından dinleyelim.

K.T-Adınız soyadınız doğum yeriniz ve doğduğunuz yıl:

İ.G-Adım İsmet Gezer. 1975 Zonguldak doğumluyum.

K.T–Kaç çocuğunuz var. İçlerinde müzikle uğraşan varmı?

İ.G-Dört oğlan çocuğum var. Adları: Barış,Doğan,Özcan ve Özgür .4 ü de evli. 7 tane torunum var. 4 ü de müzikle sanatlarını icra ediyor.

K.T-Müzikle ilgilenmeye kaç yaşında başladınız?

İ.G -5-6 yaşlarımda önce darbukayla başladım.

K.T-Ailenizde müzisyen varmıydı?

İ.G-Dedem,babam müzisyendi.

K.T-Repartuarınızda kaç eser var?

İ.G-Türk Sanat müziği,Türk halk Müziği olarak 500 e yakın eser var.

K.T- Hangi enstrümanları çalabiliyorsunuz?

İ.G- Davul,Cümbüş,Keman,Darbuka,Klarnet,Kanun,Zurna,Ud, Saksafon. çaldığımız enstrümanlar içinde “Saz” yok.

K.T-Kendinize ait eseriniz varmı?

İ.G-Söz ve müziği bize ait 4 eserimiz var.

K.T-Nota biliyormusunuz?

İ.G-Nota bilmiyorum ,kulaktan müzisyenim.

K.T-Çocuklarınız arasında nota ile enstrüman çalan varmı?

İ.G-Kanun ve Kemanı nota ile çalan iki oğlum var.

K.T-Sanatınızı icra etmek için Zonguldak dışına çıkıyormusunuz?

İ.G-Başta İstanbul ve Kastamonu olmak üzere bütün illere gidiyoruz.

K.T-Müzik kursu veriyormusunuz?

İ.G-Hayır

K.T-Müzik gurubunuzun bir adı varmı?

İ.G-Evet “ Gurup Şenlendirici”

K.T-Korona sizi ne kadar etkiledi.

İ.G- Çok hemde pek çok etkiledi. Biz bir hanede 17 kişiyiz. İş bulamadığımız zamanlarda ayakkabı boyacılığı yapıyorduk. Korona yasakları nedeniyle sokağa çıkamadığımız için bırakın düğün dernek veya sokakta çalmayı boyacılığa bile çıkamadık. Ben kanser hastasıym. Eşim hasta. Eskiden azda olsa eğlence mekanlarında iş çıkardı şimdi onlarda yok eve tıkıldık kaldık. Günde 20 ekmek tüketiyoruz. Koronanın en başında devletin verdiği kredileri kullandık nasıl olsa korona kalkar dedik, işde olmayınca o paraları yemek zorunda kaldık. Koronanın bu kadar uzun süreceğini hesap etmedik . Devlet şimdi bu parayı bizden istiyor bunu nasıl vereceğimizi kara kara düşünüyoruz. Evde huzurumuz kalmadı. Eskiden iş olmadığı zamanlarda hiç değilse huzurluyduk şimdi devlete olan borcumuzu nasıl ödiyeceğiz diye düşünmekten hiç huzurumuz kalmadı, üstüne üstlük ilk zamanlar yasakları bilmiyorduk sokakta müzik yapalım dedik bir cezada oradan yedik. Ne yapacağımızı şaşırdık. Aile fertlerimiz arasında düzgün bir işi olan yok. Bizi yönetenler ya çocuklarımdan birini işe alsın ya da bize geçimimizi sağlayacak bir yol göstersin.

K.T-Bu röportaj nedeniyle bize vakit ayırdığınız için Gazetem “Halkın Sesi” adına size teşekkür ederim.

İ.G-Bende sorunlarımızı dinlediğiniz için sizlere ve “Halkın Sesi” Gazetesine çok teşekkür ederim.