Zonguldak’ın ulaşımı uzun dönem sadece deniz yoluyla sağlandı. Arazi yapısı ve teknolojideki yetersizlikler dolayısıyla 1930’lu yıllara kadar başka ulaşım aracı kullanılamamıştı. 1930’lu yıllardan sonra demiryolu ve karayolu ulaşımı gelse bile deniz yoluyla ulaşım önemini korudu. Kömürle birlikte gelen göç akınında yolcu gemileri diğer limanlardan insanları taşıdılar. 1950 yılından sonra deniz yolculuklarında kalite yükseldi kamaralı ve lüks taşımacılık arttı.

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin deniz filosu da güçlendi. Yeni gemiler Denizcilik İşletmesi kurumuna kazandırıldı. Bu gemiler limanlar arasında mekik dokudular. Karadeniz hattında İstanbul’dan Rize’ye kadar haftada 2-3 tarifeli sefer konuldu. Zonguldak insanını bir asır boyu bu gemiler başka limanlara taşıdı. İş dünyasını, malzeme, erzak ve özlemleri yerlerine teslim etti. 1980 yılından sonra diğer iç dinamikler gibi denizcilik sektörü de kan kaybetti ve seferler azaldı, yolcu yetersizliği, yüksek maliyet gerekçesiyle kaldırıldı ve bu gemiler özelleştirme rüzgarına kapılarak teker-teker satıldılar. Karadeniz hattında çalışan en son nesil “Ankara ve Samsun” gemileri kardeşti. Onlar da satıldılar, gemileri alan firma artık zarar etmiyor, başka hatlarda yolcu taşıyor…

Şimdi, Karadeniz hattına yolcu gemisi seferleri konulsa zarar eder mi dersiniz? 
Bu sorunun cevabını yaşanmış bir olayla anlatalım…
Son dönemde Zonguldak’ta yaşanmış bir yolculuk hikayesi…
Olay eski değil, son nesil gemilerin satılmadan kısa bir süre yaşanmış… 
‘Ankara gemisiyle Zonguldak’tan Rize’ye yapılan bir yolculuk hikayesi…’ 
Cümle yanlış oldu…
‘Ankara gemisiyle Zonguldak’tan Rize’ye yolcu olmak için yapılan mücadelenin hikayesi…’
Zonguldak’ta yaşayan Karadenizli çoktur, tatillerde köylerine gidip hasret giderir, bağ bahçelerinde çalışırlar. Tercihleri genelde denizyolu olmuştur. Deniz havası alarak yolculuk etmek, kamarada dinlenerek, gezerek, görerek seyahat etmenin güzelliği tarifsizdir. Zonguldak limanı Karadeniz’in önemli uğrak noktasıdır. Denizcilik işletmesinin gemi filosunun azaldığı 90’lı yıllarda zoraki koyduğu tarifeli seferlerin birinde Zonguldak’tan Rize’ye gitmek isteyen bir aile çarşıdaki acenteden kamaralı bilet almak ister, geminin dolu olduğu sadece Pulman koltuklu yer olduğunu bildirilir. Bileti satın alırlar. Geminin geldiği gün ve saat rıhtımda beklerler. Gemi varış saatinde gelmez, bekleyen onlarca yolcu ne olduğunu anlamak için kılavuz ve acenteye sorar. ‘Geminin hava ve deniz şartlarının elverişli olmaması dolayısıyla limana uğramadan geçtiği’ cevabını alırlar ve biletleri iade edilir. Cevap bazı yolcuları tatmin etmez, çünkü güneşli bir hava ve durgun bir deniz vardır. Üstelik bu liman azgın dalgalarda bile yolcu transferi yapan limandır. İtiraz ederler, ama sonuç çıkmaz. Bir sene sonra aynı gemi ve aynı yolculuk serüveni tekrarlanır, yolcular bu kez kararlıdır. Hak aramak vatandaşlık görevimiz der ve meteorolojiden o gün ve saate ait hava raporu alıp olayı mahkemeye taşırlar. Mahkeme ses getirir ama sonuç getirmez. Ancak bir sonraki gemi seferlerinin limana uğramasında etkili olmuştur. Yolculuk başlar ancak Pulman koltuklu yolcuların sayısı çoğunluktadır. Duyarlı insanlar kamaralı yolcuları takip ederler. Kamaralar kilitlidir ve kalan yolcu yoktur... Sinop, Samsun, Trabzon limanına kadar takip ederler. Limanlarda inen ve binen yeni yolcuların hepsi ‘Pulman koltuk’ biletli yolcudur. Yolcular arasında yapılan istişarede, yer olmadığı için kimseye Kamaralı bilet verilmediği öğrenilir. Kalabalık ortamda Pulman koltuklarda yolculuk etmek insanları yorar, yapılan tutarsız hizmet amacına ulaşır ve deniz yolculuklarına ilgi azalır, daha sonraki yıllarda insanlar kara yolculuğunu tercih etmeye başlarlar…
Denizcilik filosuna ait en yeni yolcu gemilerinin de hazin sonuna ağır-ağır gelinmiş olur. Son yıllardaki yolcu sayısındaki eksilme ve devlete yüklediği yüksek maliyetler öne sürülerek, türünün son örneği ‘Ankara ve Samsun’ gemileri zarara çalıştığı gerekçesiyle alınan karar ile Ankara’da batırılır. 
Bu gemiler Türk karasularında binlerce yolcuyu diğer türleri gibi taşıdılar, kavuşturdular, şimdi hepsi özele satıldı ve özel sularda zarar etmeden yolcu taşımaya devam ediyorlar. Zonguldak eski yolcu rıhtımı artık boş, karşılamaya, uğurlamaya gelen insanların geçmişte bıraktıkları hatıralarını bekliyor…
Zonguldak Nostalji
Alıntı: Yüksel Yıldırım