SUBURBAN kent yollarında…

Eski Zonguldak sanayi ve kültür zenginliğinin özlendiği günümüzde karşımıza çıkan bazı eserler bizi mutlu ediyor. Geçmişin izlerinin yok olmadan günümüze taşınması kent kültürü adına umut ve cesaret verici.

Kentin sosyal ve kültürel tarihinde önemli olan yapıların ve objelerin, hayatımızın içinde daha la yer bulmasının hazını yaşarken, kaybettiklerimizin hüznü ve acısını da birlikte yaşıyoruz.

Yok olanları kalbimize gömüp, kalanları yaşatma azmimizi arttırarak mücadeleye devam ediyoruz.

Neyse ki yüzümüzü güldüren, umutlarımızı ve heyecanımızı arttıran güzellikler de devam ediyor.

Ereğli Kömürleri İşletmesi’nin 1972 yılında satın aldığı 14 adet 1971 model Chevrolet Suburban araçtan sadece tek kalanını, 28 ay gibi bir sürede yenileyip kent hafızasına kazandıran Kemal Albayrak örneği gibi…

Suburban’nın serüvenini ve kent hafızasına kazandırılmasının hikayesini sahibi Kemal Albayrak’ın kendisinden öğreniyoruz.
…..

“Bu araçlar kuruma 1972 yılında ilk geldiklerinde yine yeşil renkliydiler. Bildiğim kadarıyla 14 adet satın alınmış ve gemiyle Zonguldak kargo rıhtımına gelmişlerdi... İlk önce Müessese müdürlerine makam aracı olarak verildiler. Bazı önemli müdürlüklere de verildiklerini biliyorum... Örneğin, Amelebirliği Hastanesinde rahmetli Bayram Yavuzer tarafından kullanılıyordu...

Araçlar eskidikçe Önce mühendislere, sonra seyahatlere daha sonra da kaçak kömür takiplerinde kullanıldılar…
Ekonomik ömürleri dolanlar ihale ile satılmaya başladığında Ferit Yıldırım garaj amiriydi... Çoğunu Adanalılar aldı. Sonradan duyumlarıma göre 1-2 tanesi Amerikan askerleri tarafından görev dönüşü tekrar Amerika’ya götürüldüğü söylenirdi.

Ben, Üzülmez bölgesinde prosedür eksikliği nedeniyle satılamayan son aracı alabildim... Rahmetli Şenol Kayar müdürüm, garaj baş mühendisi Feyyaz Akı ağabeyim yardımcı oldular…

Yıl 1996...Aracı 6 aylık kısa bir restorasyondan sonra trafiğe çıkarttım... O sıralar Sağlık Daire Başkanlığında ambulans şoförüydüm... Bir yıl sonra resen emekliliğe tabi olunca emekli oldum... Arabayı kapıma gelip aşırı ricacı olan Namı değer Pala'ya istemeye-istemeye sattım...

22 yıl araba bende değildi... Sahibi rahmetli oldu ve arabayı hiç görmedim... Bundan 3,5-4 yıl kadar önce rahmetlinin oğlunu gördüm ve arabayı sordum...

Bana çekme belgesi yapılıp annesi tarafından kapalı garajda muhafaza ettiklerini, hatırası var diye satamadıklarını söyledi… ‘Benim istediğimi söyle annene’ deyince, O arabayı yeniden yapar rahmetlide böyle isterdi, demiş ve akabinde arabayı aldım...

28 ay her gün uğraşarak trafiğe çıkar vaziyete getirdim ve Torunum Defne'ye hediye ettim...

Şimdi bana soruyorlar, arabayı satar mısın? diye… Hiç anılar satılır mı? Ben o arabaya bindikçe Merkez garajı ve Motor atölyesi hayalimde canlanıyor... Yaşayanlara Allah uzun ömür versin... Kaybettiğimiz büyüklerimize Allah rahmet eylesin…”

Alıntı: Yüksel Yıldırım
Zonguldak Nostalji