Batı Karadeniz'in Divası, sahnelerin Yağmur Okur'u Halkın Sesi'nden Mustafa Özdemir'e yaşam hikayesini anlattı. Volkan Okur olarak hayata gözlerini açan, Yağmur Okur olarak hayatına devam eden başarılı sanatçı, kendisi hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilk makyaj yapan askeri olarak kayıtlara geçen Yağmur, şimdi Batı Karadeniz'de sahne aldığı mekanların tozunu atıyor. Anne babaları çocuklarının davranışlarını yakından takip etmeleri konusunda uyaran  “Benim annem sabahlara kadar ağladı, siz ağlamayın” diyor. İşte Yağmur Okur'la yapılan o röportajdan öne çıkan satırlar...

 

Mustafa ÖZDEMİR: Dilerseniz hikayenizle başlayalım... Yağmur Okur'un kimdir?

 

YAĞMUR OKUR: 1980 Devrek doğumluyum. Dünyaya erkek olarak gelip kadın olan biriyim. Kız gibi davranışlardan dolayı çocukluğum çok kötü geçti. Babacığım despot bir adamdı... O dönemlerde anne baba anlayamazdı bizi. İlk kez lisede öğretmenim anneme 'çocuğunuzun hareketlerinin farkında değil misiniz?' demesiyle annem durumu fark etti...

 

ÖZDEMİR: Çok klişe olacak ama... İlk kendinizi ne zaman keşfettiniz?

 

Yağmur OKUR: Çocukken evcilik oyunlarında hep anne rolünde oluyorsunuz. Ergenlik döneminde rüyalarınızda erkek görüyorsunuz. Erkeklerden hoşlanıyorsun. Kendini kız gibi görüyorsun. Annen evden çıkıyor, bilezikler takıyorsun, elbiseler giyorsun, ablanın baş örtüsünü takıyorsun. Sonrası kendiliğinden gelişiyor...

 

ÖZDEMİR: Bildiğim kadarıyla askerlik yaptınız... Askerlik anılarınızı da merak ediyorum.

 

Yağmur OKUR: Babam kızacak korkusuyla askerlik de yaptım... İlk acemi birliğim Safranbolu'ydu. Bir düdük yat, bir düdük kalk. Binlerce asker arasında aynı ranzada dört kişi yatıyorduk. Yemin töreninden önce sanatçı olduğumu söyledim. Ogün söylediğim yalan hayatımı değiştirdi. Orduevine geçtim. Usta birliğim Kumburgaz tatil köyü. Nizamiyeden girere girmez asker arasında 'Bülent Ersoy'un vokalisti geldi' diye dedikodu yayılmış. Komutan sesimi beğendi. Sahne hayatım böyle başladı.

Askerlik bitişinde, komutanım Albay İhsan Baysan dedi ki, "Bunca yıllık askeri hayatım boyunca ilk makyajlı askerim sensin. Her şey gönlünce olsun' dedi. Herkes esas duruşta sahneye çıkarken ben olduğum gibi rahattım... Kıvıra kıvıra dans edip şarkı söyledim.

 

ÖZDEMİR: İmam Hatip Lisesi mezunusunuz... Yüzde 98'i Müslüman bir toplumda bütün tabuları yıkarak cinsel kimliğinizi değiştirdiniz. Yaşamınızda bu değişimi İslami anlamda nasıl açıklıyorsunuz?

 

YAĞMUR OKUR: Buradan çok vuruyorlar bizi. Ben ameliyattan önce diyanetten fetva aldım. Arıyorsunuz sorununuzu söylüyorsunuz. Onlarda size neyin mantıklı olduğunu anlatıyor. Ayetlerde Lut Kavmi'nin helak olduğu geçer. Ben ve benim tarzımdakiler o kavmin özelliklerini taşıyan biri olmadık. Çocukluğumdan biri kız gibiydim. Uvzumdan nefret ediyordum. İntiharı bile düşündüm. Ben şuan beş vakit namazını kılan ezan okuma yarışmalarında Türkiye dereceleri almış biriyim. Kimse benimle İslamiyet'i tartışmasın...

 

ÖZDEMİR: İlk ne zaman aşık oldunuz?

 

YAĞMUR OKUR: Ben ameliyatıma kadar hiç bir kadından hoşlanmadım. İmam Hatip Lisesinde Almanya'dan gelen bir çocuğa aşık oldum. Tenefüslerde arkadaşlarımı konuşması için gönderdim. Açıldım kendisine. Beni hiç kırmadı. Hiç cevap vermedi. Platonik bir aşktı...

 

ÖZDEMİR: Ve Hürriyet Gazetesindeki röportaj...

YAĞMUR OKUR: Hürriyet Gazetesi'ndeki röportaj benim hayatımda kırılma noktasıydı.. Bütün tabuları yıktım. O zaman ailem kabullenmemişti. Şuan annem babamla aram çok iyi. Keşke 10 yıldır ailemle yaşadığım mutluluğu keşke en başından itibaren yaşasaydım. Şimdi memleketim Devrek Gümüşpınar Köyü benim için ölür. Koskoca bir köy arkamda. Çünkü çocukluğumda kınalara gider kuşak bağlar oryantel gibi oynardım.

 

ÖZDEMİR: Toplumda farklı cinsel kimliklerdeki insanlara karşı bir nefret dili var. Toplumda eşcinsellere karşı bir ikiyüzlülük olduğunu düşünüyor musunuz?

YAĞMUR OKUR: Kesinlikle... Eşcinselleri zorunlu seks işçiliğine iten kim. Sesim olmasaydı belki de Tarlabaşında seks işçisi olarak çalışıyor olacaktım. Yaşamak için başka alan kalmıyor. Bu kadar seks işçisi eşcinselin müşterisi kim? 18 yıldır Batı Karadeniz'de en fazla hayranı olan Yağmur Okur. Eğer sahne haricinde para kazanmak isteseydim o zaman hayranlarımı kullanabilirdim. Hiç kimse Yağmur benim paramı yedi diyemez.

 

ÖZDEMİR: Eşcinselliğe ya da farklı cinsel eğilimlere 'hastalık' olarak bakan bir kesim de var. Karşınızda olaya homofobik bir saldırı da var?

 

YAĞMUR OKUR:  Babam çok sinirli olduğu için annem ve dayımla Haydar Dümen'e götürdü. Haydar Dümen aileme o kadar güzel anlattı ki her şeyi... Ondan Dışkapı SSK'ya gittim. Bu işin tedavisi yok. Tedavisi 4 yaşına kadar. O da pedagog eşliğinde olabilir. Kız çocuğunda erkek davranışları, erkek çocuğunda kız davranışları görüyorsalar mutlaka doktora götürsünler. Erken teşhis çok önemli. Kesinlikle ertelemesinler. Ben kadınlar matinesinde bu konuda kadınları uyarıyorum.

 

ÖZDEMİR: Sahnede çok rahatsınız... Bazen argoya varan sataşmalar.. Sebebi ne?

YAĞMUR OKUR: Eskidendi o... Kadın hormonu ile erkek hormonu arasında kalmışlık aslında. Ama ameliyattan sonra öyle değil. Dekolte seven ben, kadınlarla yarışan, kadınları kıskanan ben kadın olduktan sonra sadece şarkı söylemeyi seviyorum. Şimdi bambaşka biriyim...

 

ÖZDEMİR: Cinsel kimliği nedeniyle intihara kadar sürüklenen hikayeler var.. Size başvuran yardım isteyenler oluyor mu?

YAĞMUR OKUR: Olmaz olur mu? Ben onların Yağmur ablasıyım... Arıyorlar soruyorlar. Bütün anne adayları, anneler lütfen çocuklarını takip etsinler. Ama kimse büyük konuşmasın... Evladının ne olacağını kimse bilemez. Büyük lokma yiyin büyük konuşmasın. Benim annem yıllarca ağladı siz ağlamayın...

 

ÖZDEMİR: Son olarak bundan sonraki yaşamınızdaki hayaliniz nedir?

YAĞMUR OKUR: Hayalim evimim kadını olmak. Bundan sonra birazda koca parası yemek istiyorum... Sizin vesilenizle tğm hayranlarımı sevgiyle selamlıyorum.

(Halkın Sesi)