“1 Eylül Dünya Barış Günü’nün, dünya çapında çatışmaların önlenmesi ve barışın tesisi yolunda bilinçlenmeyi amaçlayan bugünün oldukça değerli ve anlamlı olduğunu düşünüyorum. Tüm dünyanın barışı selamladığı bugünün, aslında dünyanın barışa en fazla ihtiyaç duyduğu gün olması bunun en önemli göstergesidir.

Barış ancak barışı talep edenler ve barış için emek verenlerle gelebilir. Bugün, toplumun tüm kesimlerinin hep bir ağızdan şiddete karşı durmak ve savaşa hayır demek adına bir araya gelmesi için önemli bir fırsattır.

Türkiye'nin hukukun üstünlüğüne, adalete, demokrasiye ve özgürlüğe dayalı tam bir iç ve dış barışa ihtiyacı vardır. Esasında bu gün hakkındaki en güzel söz bundan tam 84 yıl önce söylenmiştir, bu söz “yurtta sulh, cihanda sulh’tur”. Bu ilke bizim sonuna kadar bağlı kalmamız gereken başlıca yol haritamız olmalıdır.

Gerçek bir barış, ancak ortak akılla ortaya konulabilecek birlik ve beraberlikle sağlanır. CHP bunu gerçekleştirebilmek için kararlılıkla ve tüm gücüyle çalışmaya devam edecektir. Çocuklarımıza barış içinde bir ülke bırakmak bizim boynumuzun borcudur. Bu nedenle “barışın günü olmasın, her gün barış olsun” diyoruz.

Barışın tek ses olarak savunulduğu ve barışın egemen olacağı bir dünyada yaşamak dileğiyle, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyor, saygılar sunuyorum.”

CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu Madencilere Başsağlığı Diledi

Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu 31 Ağustos 2015 pazartesi günü Zonguldak Merkez İlçeye bağlı Kırat Mahallesi’nde bulunan kaçak maden ocağında meydana gelen kazada yaşamını yitiren maden işçileri Ahmet Şen ve Erol Gün’e Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diledi.

Turpcu açıklamasında şunları söyledi;

“Zonguldak Merkez İlçe Kırat Mahallesi’nde Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) rödövanslı sahasında bulunan ve kaçak işletildiği belirtilen maden ocağında iki kardeşimizin hayatını kaybetmesi hepimizi derinden üzmüştür.

Madenci kardeşlerimiz Ahmet Şen ve Erol Gün’e Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyorum.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin olmadığı, devletin, TTK’nın ve rödövans işletmesinin kontrolü dışında çalıştırılan bir kaçak ocakta çalışmak zorunda kalan bu kardeşlerimizin hayatından, her şeyden önce bu ülkeyi yönetenler sorumludur.

İşsizlikten göç veren Zonguldak’ta artık işsizlik korkusunun ölüm korkusunu geçtiği bir kez daha görülmüştür.

Ülke genelinde olduğu gibi Zonguldak’ta da madencilik sektörünün sorunlarla boğuştuğu bu dönemde kömüre olan ihtiyacın artması bu tür kazaların giderek artacağını gösteriyor. Benzer kazaların bir daha yaşanmaması için çok sıkı önlemler alınmalıdır. Madencilerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”