Erdoğan Kaymakçı, yerel bir gazetenin kendisi hakkında yaptığı haberlere açıklık getirdi.

“Vicdanım kimseye ipotekli değildir!”

TMMOB Maden Mühendisleri Zonguldak Şubesi Başkanı Erdoğan Kaymakçı, Zonguldak’ta yayınalan yerel bir gazetenin Diyarbakır’ın Sur ilçesinde şehit olan Uzman Çavuş Göksal Cin üzerinden kendisine yönelik yapılan haberlerle ilgili yaptığı açıklamasında “Başkalarının acısı üzerinden birilerinden intikam almaya çalışan kişilerin şehitlerimiz üzerinden yaptığı saygısızlığı da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.” dedi.

“Bilinmesini isterim ki vicdanım kimseye ipotekli değildir ve bir kamu görevi olan gazeteciliği nasıl kullandıkları tüm Zonguldak’ça malum şahısların telkinleriyle hareket etmeyecek bir iradeye de sahibim.” diyerek sözlerine devam eden Kaymakçı, “Malum gazete ve şürekasının acımasız, tek yanlı ve nefret dolu iftiraları karşısında, yaşadığımız bu acı dolu günlerde bu zorunlu açıklamayı yapmak durumunda kaldığım için üzgünüm.” ifadelerini kullanarak şunları söyledi:

“EN AÇIK SÖZLERLE DİLE GETİRDİM”

“Zonguldak’ta yayın yapan bir gazete ve televizyon, kaç gündür, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde şehit olan Uzman Çavuş Göksal Cin üzerinden hakkımızda yayımlar yapıyor. Öncelikle acımızın sonsuz olduğunu belirtmek istiyorum. Şehidimize bir kez daha Tanrı’dan rahmet dilerken, kederli ailesine de başsağlığı ve sabır diliyorum. Hiçbir şeyin onların yüreğindeki evlat acısını söndüremeyeceğini, hiçbir sözün teselli olmayacağını bir baba olarak çok iyi biliyorum. Genç yaşta teröre kurban verdiğimiz bu insanlarımızın annelerinin, babalarının, kardeşlerinin, ailelerinin durumunu düşününce söylenecek söz bulmakta zorlanıyorum. Ocaklar söndürüp, hayaller tüketen bu ölümler keşke hiç olmasa, keşke bu fidanlar kurumasa. Bu acıyla nasıl yaşanır bilmiyorum.

Bu vesileyle bir hususu daha ifade etmek istiyorum. Yaşamım boyunca şiddetin toplumsal yaşamın bütününden dışlandığı bir ülkenin mücadelesini verdim. Bu nedenle aile içindeki şiddetten kadına yönelik şiddete; siyasal cinayetlerden toplu öldürüşlere kadar, şiddetin her türüne karşı çıktım. Gerek TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı, gerekse Zonguldak Demokrasi Platformu Sözcüsü olarak yaptığım birçok açıklamada bu duygularımı hem kendi adıma hem de mensubu olduğumuz örgütlerimiz adına en açık sözlerle dile getirdim. Bunun yanında, hiçbir haklı ve meşru tarafı olmayan, toplumdaki gerginliği artırıp şiddet eğilimini ve kutuplaşmayı tırmandıran, gencecik fidanları sevdiklerinden koparan PKK terör eylemlerini açıkça kınadığım bir dolu açıklama yaptım.”

“HEPİMİZİN ŞEHİDİ”

“Uzman Çavuş Göksal Cin’in şehit olduğu haberini aldığım anda, arkadaşlarımdan köyünün yolunun nereden geçtiğini öğrenmek için harekete geçtim. Defalarca katıldığım diğer şehit cenazelerinde olduğu gibi Göksal kardeşimizin de sonsuzluğa uğurlanması törenine katılmak için ertesi günü planladım ve arkadaşlarımla birlikte hazin törendeki yerimi aldım. Söz konusu gazetenin iddia ettiği gibi bir çağrıya uyarak oraya katılmış değilim. Çünkü Göksal Cin yalnızca toplumun bir kesiminin değil, hepimizin şehidiydi, yapılan yayınlardan da zaten tören sırasında haberim oldu.

Dolayısıyla o gazetenin iddia ettiği gibi kimi çağrılara uyarak hareket etmiş değilim. Bilinmesini isterim ki vicdanım kimseye ipotekli değildir ve bir kamu görevi olan gazeteciliği nasıl kullandıkları tüm Zonguldak’ça malum şahısların telkinleriyle hareket etmeyecek bir iradeye de sahibim. Başkalarının acısı üzerinden birilerinden intikam almaya çalışan kişilerin şehitlerimiz üzerinden yaptığı saygısızlığı da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Bu vesileyle bir kez daha ifade etmek isterim ki, yurt ve halk sevgisi kimsenin ipoteğinde değildir. Bu ülkeyi hakkımda kin dolu yayımlar yapan o şahıslardan çok daha fazla sevdiğimi, çok daha fazla sorumlu hissettiğimi, hiçbir karşılık beklemeden çok daha fazla emek verdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Kimsenin elinde benim vatanseverliğimi tartacak bir terazi olmadığı gibi haddi de değildir. Yasal haklarım saklı kalmak kaydıyla hem vicdani hem de toplumsal hesaplaşmanın tarih önünde yapılacağının bilinmesini isterim.

Malum gazete ve şürekasının acımasız, tek yanlı ve nefret dolu iftiraları karşısında, yaşadığımız bu acı dolu günlerde bu zorunlu açıklamayı yapmak durumunda kaldığım için üzgünüm. Bu nedenle, başta Göksal Cin’in ailesi olmak üzere tüm kamuoyundan özür diliyorum. Bu büyük acı bizlerin her fırsatta yaptığı “Silahlar Sussun, Barış Olsun” çağrısının ne kadar haklı ve doğru olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu çirkin saldırıların bizi barış hedefimizden bir adım bile geriye düşürmesi söz konusu olamaz. Bu nedenle tüm demokratik kamuoyuna sağduyu çağrısı yapıyor, saygılarımı sunuyorum.” Haber Merkezi