TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi’nce düzenlenen Batı Karadeniz Enerji Forumu’na termik santral tartışmaları damgasını vurdu. Katılımcıların tamamı tümüyle eski teknoloji ürünü ve çevre düşmanı olan termik santrallerin terk edilmesi gerektiğini söyledi.

 Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi’nce düzenlenen Batı Karadeniz Enerji Forumu Zonguldak Öğretmenevi’nde yapıldı. Bölgemizde yoğunlaşan termik santrallerin yoğun eleştiri aldığı kurultayda vakit geçirmeksizin rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gerektiği söylendi.

Bölgemizde yoğunlaşan termik santrallerin yoğun eleştiri aldığı kurultayda vakit geçirmeksizin rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gerektiği söylendi. Protokol düzeyde katılımın düşük olduğu toplantıya sektör temsilcileri, TMMOB bileşenleri, akademik çevre ile Batı Karadeniz Platformu üyesi çevreci kuruluş temsilcileri katıldı. Forum’un açılış konuşmasını yapan EMO Kocaeli Şube Başkanı Mehmet Fidan, emeğin başkentinde bulunmaktan son derece mutlu olduklarını söyledikten sonra, “Ancak içimde bir burukluk var. Zonguldak denilince aklıma hep grizu, göçük, iş kazaları ve ölümler geliyor. Bunlar kader değil, sorumsuzluk ihmal örnekleri olduğu kadar kapitalizmin azgın kar hırsının da sonucu.” dedi. Fidan konuşmasında küresel ısınmaya da dikkat çekerek, “İklim değişikliği sorunu yaşıyoruz. Buradan bakınca enerji arzı güvenliği açısından yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları stratejik önemdedir.  Hızla alternatif enerji kaynaklarına geçilmelidir. Bu küremiz açısından da önemlidir.” dedi.   Fidan Ortadoğu’da yaşananların da enerji kaynaklarını ele geçirme çabasından başka bir şey olmadığını söyledi.

YILDIRIM: ÇATES EN YOĞUN KİRLETECİ

Daha sonra BEÜ Enerji Uygulamaları Merkezi Başkanı İhsan Toroğlu’nun yönettiği panele geçildi. Bu panelde ilk sözü alan BEÜ Çevre Mühendisliği Dekan Vekili Yılmaz Yıldırım kentimizde ciddi bir çevre kirliliği olduğunu, yaptıkları araştırmalarda bunun kaynağı olarak öncelikle ÇATES, daha sonra evsel ısınma ve ardından Eren Enerji santrallerini tespit ettiklerini söyledi. Yıldırım Zonguldak’taki denizlerin ağır metal kirliliği açısından da ciddi tehdit altında olduğunu söyledi. Daha sonra söz alan EMO Kocaeli Üyesi Avni Haznedaroğlu, ülkenin elektrik enerjisiyle tanışma ve sonraki süreçleri anlattığı konuşmasında son dönemlerde yerli kaynaklardan ve yenilenebilir enerjiden hızla uzaklaşıldığını söyleyerek toplumsal yararı ön planda tutan bir merkezi planlama ve doğayı tahrip etmeyen, toplumla barışık enerji kaynaklarına yönelik bir enerji politikası izlenmesi gerektiğini ifade etti. Bu bölümde söz alan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa ise termik santrallerin tam bir doğa ve yaşam düşmanı olduğunu söyledi. Karababa vatandaşların temiz bir havada yaşamasının anayasal bir hak olduğunu söyledikten sonra, “Kısa bir zaman önce Çatalağzı ve çevresini inceleme şansım oldu. Burada açıklıkla söylüyorum ki, Çatalağzı’nda anaya suçu işleniyor dedi.

UYAR: BİZ KİRLİ TEKONOLOJİLERİ KULLANACA KADAR APTAL MIYIZ?

EMO Zonguldak Temsilcisi Bülent Özgümüş’ün yönettiği öğleden sonraki oturumdaysa ÇATES İşletme Müdürü Harun Sarı konuştu. Sarı ÇATES’in ana kirletici olduğu yönündeki bulguların nasıl elde edildiğini bilmediğini ancak kendi verilerinin ÇATES’in limit değerler altında üretim yaptığını gösterdiğini söyledi. Metin kaya’nın bölgede çektiği ve yöre insanın termik santrallerden gördükleri zararları anlattığı belgeseli gösterimin ardından söz alan Elektrik Mühendisi Erdal Apaçık nükleer santraller üzerine konuştu. Nükleer santrallerin ne ekonomik akla, ne çevre sağlığına ne de başka bir hesaba sığmadığını dile getiren Apaçık hükümetin bu alandaki ısrarının tümüyle nükleer lobinin hükümet üzerinde etkin olmasından kaynaklandığını söyledi. Marmara Üniversitesi Enerji Anabilim Dalı Başkanı Tanay Sıdkı Uyar ise, nükleerin de termik santrallerin de hem çevre düşmanı hem de modası geçmiş biçimler olduğunu söylediği konuşmasında, eşitlik özgürlük, barış ve yerel istihdam için yenilenebilir enerjinin yaşamsal önemde olduğunu söyledi. Güneş ve rüzgarın hem bedava hem de kıyamete kadar varlığını sürdüren Uyar bunun tersine uygulamaları akılsızlık olarak niteledi. Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Atmış da yaptığı konuşmada HEMA Holding’in Amasra’ya kurmayı planladığı santral sürecini ve verilen mücadeleyi anlattı. HEMA’nın her türlü yasa ve yönetmeliğe aykırı olarak kurmaya çalıştığı santralin Bartın ekonomisi ve çevresine zarar vereceğini iddia eden Atmış, hükümetteki ilişkileriyle ÇED olumlu raporu alsalar bile mahkeme kararıyla kendilerini mutlaka durduracaklarını sözlerine ekledi. Haber yayına hazırlandığı sırada katılan herkesin fikrini söylediği forum bölümü devam ediyordu. (Mete Arif Tokmak)