Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin organizasyonuyla Zonguldak’a gelen Odatv Yazarı Müyesser Yıldız ve Vatan Gazetesi Yazarı Mustafa Mutlu ‘Milli İrade ve Medya’ konulu söyleşide sevenleriyle buluştular.

Odatv davası kapsamında 15,5 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen ve tutuksuz yargılaması süren gazeteci Müyesser Yıldız, Silivri-Ergenekon sürecinin hayırlı bir tarafı olduğunu ileri sürerek “Atatürk'ü unutmuştuk. Bizler vatan nöbetinde horul horul uyuduk. Bunun cezasını çekiyoruz. Çok şükür bu süreç bunları hatırlattı. Türkiye dönüştürülüyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş esasları yıkılmak isteniyor. Medya da bu sürece alet ediliyor” şeklinde konuştu.

Yıldız, bir gün önce Prof. Dr. Mehmet Haberal’la görüştüğünü ve selamlarını getirdiğini belirterek sözlerine başladı. Yıldız, konuşmasında şunları söyledi;

YILDIZ; “ATATÜRK'Ü UNUTMUŞTUK, ÇOK ŞÜKÜR BU SÜREÇ BUNU HATIRLATTI”

“Silivri-Ergenekon sürecinin hayırlı bir tarafı da var. Örgütsüz bir toplumduk, hakkımızı aramıyorduk, hesap sormasını bilmiyorduk, Atatürk'ü unutmuştuk. Bizler vatan nöbetinde horul horul uyuduk. Bunun cezasını çekiyoruz. Çok şükür bu süreç bunları hatırlattı. Türkiye dönüştürülüyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş esasları yıkılmak isteniyor. Medya da bu sürece alet ediliyor. Bu operasyonu yapanlar medyayı teslim aldılar. Silivri-Ergenekon sürecinde hiç birbirini tanımayan insanlardan kocaman bir aile çıktı. İkinci hayırlı tarafı ise biz, 'Türk Silahlı Kuvvetleri var nasıl olsa, bize bir şey olmaz' diyerek yan gelip yattık. Biz Türk Silahlı Kuvvetleri'ne güvendik. Meğerse Türk Silahlı Kuvvetleri de NATO'ya güvenmiş. Hep beraber çuvalladık. Hepimiz kendimizi cezaevinde bulduk.”

YILDIZ; “ÖMÜR BOYU SİLİVRİ’DE KALIRIM ÜLKEMİN PARÇALANMASINA İZİN VERMEM”

“Silivri'de yatanların çok ağır hapis cezalarıyla cezalandırılacağına inandığını söyleyen Yıldız, "Bizler içeri ülkenin parçalanması için alındık. Ömür boyu Silivri’de kalırım, ama ülkemin parçalanmasına izin vermem. Bu ülke kimsenin babasının malı değil..O insanları unutmayalım, unutturmayalım. Orası bir beton mezar. Oraya diri diri sapasağlam insanları gömdüler. Bazı şeyleri konuşamıyoruz, çünkü içeridekiler zarar görsün istemiyoruz. İçeridekiler konuşamıyor. Ailelerinin ve çocuklarının can güvenliğinden emin değiller. Bugün şu şartlarda hiç kimse Özel Yetkili Mahkemeler'de adaletin tecelli edeceğini beklemesin. Böyle bir şey yok, kendimizi kandırmayalım" dedi.

MUTLU; “HERKESİN AYAĞA KALKMASI GEREKİYOR!”

Vatan Gazetesi Yazarı Mutlu ise 10 senedir oturamadığını, nedenini de AKP’nin iktidara geldiğinden beri oturamama hastalığı başladığını ifade ederek “AKP iktidara geldi ben ayaklandım. Çünkü ayakta olmak gerektiğine inanıyorum. Herkesin ayağa kalkması gerekiyor. Biz oturduğumuz sürece emin olun ki onlar ayağa kalkıp yol alırlar. Onlar yoldalar ve her gün bir mesafe kat ediyorlar. Biz ne yapıyoruz, biz hep birilerine güvendik. Hep bir şeyleri birilerinden bekledik ve bugün hala birilerinden bekliyoruz. ‘Bu adam ne kadar iyi bir adam, siyasete girse ne iyi olur’ tuzağına hemen düşüyoruz. Size yemin ediyorum ki siyasete girmeyeceğim. Çünkü ben kendi yerimde olmalıyım. Ama kendi yerimde namusumla olmalıyım. Meslek etiğine uyarak olmalıyım. Bugün siyasete giren ya da girmeyi düşünenler kendi yerlerinde kalsınlar. Kendilerine verilen gazla bugünkü aptal siyasete girdiğiniz zaman biz de aptallaşıyoruz. Biz yerimizden kalktığımız zaman emin olun yerimizi iktidar yandaşları dolduruyor. O yüzden herkes yerinde olmalı ama ayağa kalkmalı, ama namuslu, ama inançlı, ama korkmadan ve boyun eğmeyi gerektirecek bir hata işlemeden bu ülkenin tüm değerlerine sahip çıkalım” şeklinde konuştu.

(Öznur GÜNEŞ)