Bülent Ecevit Üniversiteli (BEÜ) bir grup öğrenci bugün, rektörlük binası önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Öğrencilere kampus içinde özel güvenlik görevlilerinin müdahale ettiği, pankartlarını yırtmaya çalıştığı öğrenildi. Basın açıklaması yapan öğrencilerin özel güvenlikçilerce basın mensuplarının arasına karışarak video kaydının yapılması tepkilere neden oldu. Tesadüfen orada bulunan Halkın Sesi yazarı Kadir Tuncer çekim yapan güvenlikçileri gazetecilerin arasından uzaklaştırdı. Öğrencilere üniversitenin yaptığı baskıyı kınayarak, rektörü istifaya çağırdı.

BİBER GAZI İLE SALDIRDILAR

 ‘BEÜ öğrencileri adına basın açıklamasını okuyan Gamze Erol,  9 Aralık 2012 tarihinde Prof. Dr Arif Amirov Konferans Salonu’nda ‘Yeni YÖK Yasa Tasarısı’ konulu bir forum düzenlenmek istediklerini, tüm izinlerinin aldıkları halde sudan gerekçelerle forumlarının iptal edildiğini söyledi Etkinliğe katılmak için gelen öğrencilerle salon önünde toplan ÖGB ile sivil polislerin arasında arbede yaşandığını anlatan sırasında Erol, “Biber gazı, cop ve hakaretlere maruz kalan öğrenciler Rektör Mahmut Özer’le görüşme talebiyle Rektörlük binasına yürümüş halay çekip oturma eylemi yaparak tepkilerini dile getirmişlerdir. Uzun süreli bekleyişin ardından ÖGB ve üniversite yönetimi tarafından hiçbir uyarı yapılmaksızın okula çevik kuvvet alınmış, bekleyişini sürdüren öğrencileri yaka paça ve orantısız güç kullanarak polis otosuna bindirmiştir” dedi

“NE KADAR DEMOKRATİK OLDUKLARINI GÖSTERDİLER”

Erol sözlerini “Rektörünün Türkiye’nin en demokratik üniversiteleri arasında gösterdiği Bülent Ecevit Üniversitesinde 21 öğrenci gözaltına alınmış ve okulun ne kadar demokratik olduğu gözler önüne serilmiştir. Gözaltı sonrası okul yönetimi soruşturma açmış, kınama ve uzaklaştırma cezası vermiştir. Bu da yetmezmiş gibi açılan kamu davasıyla aralarından rastgele seçilen 16 öğrenciye 8 ay 10 gün hapis cezası verilmiştir. Ne tuhaftır ki ne ÖGB, ne de öğrenciler birbirinden şikayetçi değildir. Ortada taraflarca bir şikâyet yokken hapis cezasının verilmesi sizce de keyfi bir uygulama değil midir? Bizler bu uygulamaların ODTÜ’de Gezi Parkında ülkenin dört bir yanında en temel hakları için ayaklanan halkı, gençlik hareketini bastırmak için yapıldığının farkındayız. Ethem’i, Ali’yi, Abdocan’ı, Mehmet’i, Ahmet’i, Medeni’yi, Hasan’ı öldüren; rant için ODTÜ’den gece baskınlarıyla ağaç kesip yol geçirmeye çalışan zihniyet, bugün üniversitelerimizde soruşturma ve cezalarla öğrenci hareketini baltalama, mücadeleden uzak tutma çabaları içerisine girmiştir. Ama bilmeleri gereken bir şey var ki hapis cezaları, soruşturmalar bizi yıldıramayacaktır. Sesimizi, isyanımızı hiçbir güç bastıramamış, bastıramayacaktır. ”diyerek bitrirdi. Barış DOĞAN