Alaplı ilçesinde 17 yıldır arıcılık yapan Metin Kaçar, arı kovanlarının içine böcek ilacı sıkılması sonucu binlerce arısının telef olduğunu iddia etti.

Sabah arı kovanlarına bakmak için geldiğinde binlerce arısının telef olduğunu gördüğünü belirten Kaçar, arıların bulunduğu kovanlara böcek ilacının sıkıldığını öne sürerek, “Sabah kalktığımda arılığıma gittim. Arılarıma baktığımda her bir kovanımın önünde arıların öldüğünü gördüm. Hemen diğer arı kovanlarına baktım, onların da önünde arılar ölmüştü. Kovanların önü ıslak bir şekilde ve ölmüş arılarla doluydu. Kovanların içini açtığımda ise avuç avuç arıların ölmüş olduğunu gördüm. Kovanların önünde otların içinde de ölmüş arılar vardı. Zonguldak Arı Yetiştiricileri Birliği (ZAYBİR) Başkanı Selahattin Güney ve Alaplı İlçe Tarım Müdürlüğü'nü aradım. Sağolsunlar geldiler ve arıların zehirlendiğini söylediler. Ben de bunun üzerine kovanlarımı havalandırmaya başladım. Arılarım büyük bir ihtimalle sinek ilacı yüzünden zehirlendi. Kovanların içine sıkılan sinek ilacından öldüklerini tahmin ediyorum. Çünkü doğadaki ilaçlardan olsa kovandaki arılar zehirlenen arıları kovanın içine almaz bundan kovanın tabanında ölmüş arılar olduğu için bu yüksek olasılıkla kovanın içine sıkılan böcek ilacından kaynaklanmıştır. Yüzde 90 oranında olay bu şekilde meydana gelmiştir” dedi.

Zonguldak Arı Yetiştiricileri Birliği (ZAYBİR) Başkanı Selahattin Güney de bölgede son bir hafta içinde arı ölümlerinin yaşandığına dikkat çekti.
Arı ölümleri ile ilgili Bakanlık nezdinde çalışmalar yaptıklarını belirten Güney, “Bölgemizde bir haftadan beri fındık tarlalarına atılan zirai ilaçlar kendisini göstermeye başladı. Ancak önceki gün akşam saatlerinde Metin Kaçar adında arıcılık yapan arkadaşımız beni aradığında olayın farklı bir boyutta olduğunu düşündüm ve olayın olduğu yere geldik. Genellikle zirai ilaçtan etkilenen arılar kovanın önünde uzun bir kuyruk halinde ölüler. Çünkü dışarıdan zehirlenerek gelen arıların ömrü kovana kadar yetmez içeri girmeleri halinde de kapı önünde kovandaki arılar tarafından öldürülürler. Burada ise kovanın tabanında ölü arılar var. Yani buraya birisi gelmiş ve kovanın içerisine ilaç sıkmış, hatta ilacın kokusu hala daha ölmüş arıların üstünde var. Zehirlenmesinin en önemli delili ise arılarının dillerinin tamamının dışarıda olmasıdır. Buraya birisi tarafından adeta bir operasyon düzenlenmiş. Zonguldak Arı Yetiştiricileri Birliği yönetim kurulu olarak burada incelemelerde bulunduk. Yaklaşık yüzde 60 oranında bir zarar mevcut, bu arıların toparlanması mevsiminin bitiminde olacak. Bu da arıcı arkadaşımızın buradan alacağı mahsul birileri tarafından elinden alınmış demektir. Bu yönde Bakanlık nezdinde çalışmalarımız devam ediyor. Buradan aldığımız örneklerin numunelerini bir üniversiteye göndererek ilacın çeşidini ve hangi ilaç olduğunu tespit edip, işin yasal boyutunu da öğrenip arkadaşımızın mağduriyetini gidermeye çalışacağız. Bakanlık’ta bu konuda hassas böyle olayların olmaması gerekir” diye konuştu.

Tarım ilacı ve diğer ilaçlar ile ilgili yıllardan beri çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Güney, “Tarım ilaçları nedeniyle olan arı ölümleri ile ilgili çalışmalarımız yıllardan beri var zaten, ama burada bir iletişim kopukluğu, konuyu anlatamama veya anlamama eksikliği var. Dünyanın bütün ülkelerine gittiğinizde bize en son söylenen bir ilaç firması Avrupa'da mahkemeye veriliyor, ürettiği ilaçların yasaklanması isteniyor. Ama maalesef bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde insan sağlığına ve çevreye zararlı olan bu ilaçlar piyasaya sürülüyor. Bu konuda Bakanlığın yeni yönetmeliği yeni elimize geldi. Tarım Müdürlüklerine ve Valiliklere ve Birliklere gönderiliyor. Yönetmelikte deniyor ki, bu ilaçları kullanacak üreticilerin bir hafta öncesinden arıları haberdar etmesi lazım, kim haber ediyor, ayrıca bu ilaçların akşam saatlerinde arıların çalışma yapmadığı zamanlarda veya sabahın çok erken saatlerinde atılması gerekirken, bu yapılmıyor” diye konuştu.

Türkiye’nin dünya arıcılığında ikinci sırada olduğunu, bunun daha aşağılara çekilmesi için uğraşıldığını öne süren Güney, şöyle konuştu: “Dünya arıcılığına baktığımızda bir kovanın bahçede verimi arttırması için arıcıya 190 dolar kira ödeniyor. Bizim bu bölgede arılar bedava insanlara hizmet ediyor. Maalesef biz teşekkür yerine bir kutu sinek ilacı ile arıları öldürmeye kalkıyoruz. Bu konuda Bakanlığın yapması gereken Avrupa'da olduğu gibi bu tür ilaçları kullananlara ciddi manada ceza verilmesi gerekir. Çünkü burada ölen arı değil esasında, burada ölen her bir arı binlerce çiçeği dölleyecekti, insanların yiyeceği sebzeler ve meyveler yok oluyor. Bu ilaçlar yağmur ile birlikte toprağa iniyor yağmur suyu ve taban suları ile birlikte içme sularına karışıyor. Alaplı’da atılan bu ilaç binlerce insanın içme suyu sebzesi ve meyvesiyle evlerine girecektir. Bunun acilen yerel yönetimlerin kabahatlar kanunu ile önlenmesi mümkün, bunun kanunu ise maalesef ülkemizde yok, yaptırımı yok, Türkiye dünya arıcılığında ikinci sırada ama biz bunu daha da aşağılara çekebilmek için operasyonlar düzenleniyor.”

Öte yandan, telef olan arıların bulunduğu alanda Zonguldak Arı Yetiştiricileri Birliği yönetimi ve Alaplı Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileri incelemelerde bulunarak rapor tuttu.