Kredi kartlarının çaldırılması durumunda söz konusu karttan hırsız veya hırsızlar tarafından alışveriş yapılmış ise ortaya çıkan zararın, kart sahibiyle, alışveriş yapılan işyerleri ve borcun olduğu banka arasında yarı yarıya ödenmesi gerektiğine mahkeme tarafından hükmedildi. Bu konuda Milliyet Gazetesi’nde yer alan bir habere göre Abdülazim Başol adlı kullanıcının 2005 yılında 2 kredi kartı çalındı. Durumu fark eden vatandaş bankaları arayarak kredi kartlarını kapattı ancak durumu fark edene kadar kartlarından 8 bin 98 lira alışveriş yapıldığını öğrendi. Başol, çalıntı kartlarla alışveriş yapılan işyerlerini kimlik, imza kontrolü yapmadığı, harcamaların olduğu sliplerdeki imzaların kendisine ait olmadığı ve bu harcamalardan kendisinin sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle 9 işyeri ve 2 bankaya borçlu olmadığına ilişkin tespit davası açtı.

"KARTI KORUMA GÖREVİ KART SAHİBİNİN"

Davacı iş yerleri ve bankalar ise mahkemeye sunduğu savunmalarında davanın reddini talep ederek, kartı koruma konusundaki özen ve yükümlüğün Başol’da olduğunu belirtti. Yapılan harcamalardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığını belirten şirketler, kusurlu olduğunu iddia ettikleri Abdülazim Başol’un alışveriş bedelini ödemekle yükümlü olduğunu ifade etti.

BİLİRKİŞİ:  “İMZA KONTROLÜ YAPILMALI”

El yazılarını inceleyen uzman, emekli banka müfettişi ve öğretim üyesinden oluşan bilirkişi heyeti dosya üzerine inceleme yaptı. Bilirkişi raporunda, işyerlerinin büyük meblağlı alışverişlerde kimlik sormadan, imza kontrolü yapmadan alışveriş yapılmasına olanak sağlamasının ticari hayatın akışına ters olduğunu açıkladı.

"KUSUR YARI YARIYA"

İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi 8 yıl sonra, kredi kartının ve şifresinin muhafazasında kart sahibinin sorumlu olduğu gerekçesiyle 2 banka hakkında davanın reddine karar verdi. Mahkeme, diğer davalı işyerlerinin kimlik kontrolü yapmayarak çalıntı kartla alışveriş yapılmasına sebebiyet verdiklerini belirtti. Davacı Başol’un muhafazasında olan kredi kartının dikkatsizliği nedeniyle çalındığını kaydeden mahkeme hâkimi kararında, "Kendisinin kusuru nedeniyle zarara kendi katlanmalıdır. Davacı olayda ağır kusurludur. Kartının cüzdanında olup olmadığını kontrol etmesi veya daha dikkatli olması gerekmektedir" dedi.

"ZARARIN YARISINI İŞYERİ ÖDEYECEK"

Davacı Abdülazim Başol’un değerli olan kredi kartını kolayca çalınmasına imkân yarattığı, davalı iş yerlerinin ise üzerine düşen azami görevi yerine getirmeyip kimlik kontrolü yapmadığı gerekçesiyle iki tarafa da yüklenecek kusurun yarı yarıya olduğunu belirten mahkeme, şirketlerin Başol’a toplamda 4 bin 50 lira ödemesine hükmetti.