4-5 Haziran tarihlerinde ülke çapında yapılan grev eylemi sonrası Zonguldak Valiliği ile İl Milli Eğitim müdürlüğünün greve katılanlar hakkında soruşturma başlatmaları Çaycuma eğitim Sen tarafından eleştirildi.

Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol bu konuda bir basın açıklaması yaparak şunları söyledi:

İki haftadır yediden yetmişe sokağa çıkan tüm yurttaşlara vahşice ve korkuyla saldıran AKP Hükümeti, halka yönelik tehditlerini ve saldırılarını tüm hızıyla sürdürürken, 4-5 Haziran’da ülke çapında gerçekleştirdiğimiz “uyarı grevi” sonrasında, grev hakkımızı kullandığımız için kapsamlı bir soruşturma saldırısı başlatmıştır.

Zonguldak Valiliği tarafından Kaymakamlıklara gönderilen bir yazıyla KESK tarafından 4-5 Haziran tarihlerinde güvenceli iş talebiyle gerçekleştirilen greve katılanlar hakkında “gerekli işlemlerin” yapılması istenmiştir. 5 Haziran 2013 tarihinde Zonguldak Vali Yardımcısı Ekrem Aylanç imzasıyla Kaymakamlıklara gönderilen yazıda:  “4-5 Haziran 2013 tarihlerinde bazı sendikaların almış olduğu kararla ‘iş bırakma eylemi’ yapılacağı kamuoyuna duyurulmuş olup; Kaymakamlığınızca tüm okul ve kurumlarda gerekli önlemlerin alınması, ayrıca 4-5 Haziran 2013 tarihlerinde idari görevi ve dersi olmayanların haricinde mazeretsiz ve izinsiz olarak göreve gelmeyen ilçeniz okul ve kurum personelleri hakkında işlemlerin Kaymakamlığınızca yapılmasını ve Müdürlüğümüze belge göndermek suretiyle bilgi verilmesini rica ederim.” denilmiş ve bu yazı doğrultusunda Çaycuma Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 4-5 Haziran tarihlerinde greve katılan eğitim emekçilerin isimleri okul ve kurumlardan istenmiştir.

VALİLİK VE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ BÜYÜK BİR ÇELİŞKİYE VE GÜLÜNÇ DURUMA DÜŞMÜŞTÜR

Eğitim Bir Sen tarafından başlatılan ve Türk Eğitim Sen tarafından da desteklenen ‘sivil itaatsizlik eylemi’ ile okul ve kurumlarda türbanlı bir şekilde derse girenler hakkında hiçbir şey yapmayan ve bu fiili durumu adeta görmezden gelen Zonguldak Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü, yüksek yargı kararlarıyla bir hak olduğu tescillenen ve demokratik haklarını kullanan kamu emekçileri hakkında soruşturma başlatarak tehdit ederek, büyük bir çelişkiye ve gülünç duruma düşmüştür. Greve katılanlar hakkında işlem başlatılırken, yasa ve yönetmeliklere aykırı bir biçimde türbanlı derse girenlerin görmezden gelinmesi çifte standart uygulama olduğu gibi kelimenin tam anlamıyla ‘ideolojik’ bir yaklaşımdır.  

Zonguldak Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğüne hatırlatmak isteriz ki, güvenli bir gelecek için iş bırakmanın sendikal faaliyet kapsamına girdiği ve ceza verilemeyeceği AİHM, Danıştay ve İdare Mahkemeleri tarafından verilen çok sayıda kararda belirtilmiştir. Valilik ve Milli Eğim Müdürlüklerinin aylardır görmezden geldiği türbanla kamu hizmeti verme konusunda ise tersi yönde mahkeme kararları vardır. Kılık kıyafet yönetmeliğinde herhangi bir değişikliğe gidilmediği halde ve neye veya hangi hukuksal düzenlemeye dayanılarak türbanlara kamu hizmeti verildiği Valilik Makamı ve Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından izah edilmemiş olması da başka bir çelişkidir. Şüphesiz ki yaşanan bu gelişme, son günlerdeki polis saldırıları ile halkın yaşam hakkına ve güvencesiz çalışmayı çalışma alanına yerleştirmek isteyen AKP’nin, kendisine sadakat ve itaatle bağlı olmayanlara karşı yaklaşımının somut bir göstergesidir. Greve çıkan kamu emekçileri hakkında ‘işlem yapılması’ adımları, güvenceli çalışma ve iş güvencesi talebimizin ne kadar hayati bir role sahip olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Yetkililere bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, grevimiz yasaldır ve hiçbir şekilde ceza verilemez. Mahkeme kararlarına rağmen ceza verenler TCK’nın 118 ve 119 uncu maddelerine göre suç işlemiş olacaktır.Eğitim Sen olarak, çifte standart uygulamalarla ‘ideolojik’ tutum ve davranışta bulunanları uyarıyor ve bu süreci tüm yönleriyle takip edeceğimizi özellikle belirtiyoruz.