Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı M. Salih Demir, yaptığı yazılı açıklamada ÇATES’in ihale şartnamesine değinerek, “Milli çıkarlarımız ve havza madenciliğinin geleceği bakımından ihale şartnamesinin tekrar değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 2 ay içinde yapılacak 3 ayrı özelleştirme ihalesinde, ÇATES ile birlikte 3 santral daha yer almaktadır. Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan santrallarının da varlık satışları yapılacak ve ayrıca kullandıkları linyit sahalarının ‘işletme hakkı’ da verilecektir. Özelleştirilmesi gerçekleştirilmiş olan Seyitömer ve Kangal santralleri de kömür ocaklarının işletme hakkı ile birlikte verilmiştir. Özelleştirme sonrasında kullanacağı kömür kaynağı belirtilmeyen tek santral ÇATES’tir” dedi.

 

HEM TTK, HEM DE ÖZEL SEKTÖR İÇİN HAYATİ ÖNEMDE

ÇATES’in havzadaki madenciliğin devamı için teminat olduğunu ifade eden Zonguldak TSO Başkanı Salih Demir, “Çatalağzı Termik Santrali; Zonguldak havzasında üretilen taşkömürünün zenginleştirilmesi işleminde ortaya çıkan düşük kalorili ürünlerin ekonomiye kazandırılması amacıyla planlanmış ve işletmeye alınmıştır. Başkaca kullanım alanı bulunmayan filitrasyon ürününü ana yakıt olarak kullanan ÇATES, havzadaki madencilik faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin teminatı olarak halen işlev görmektedir. ÇATES’in Zonguldak kömürü tüketmeye devam etmesi hem TTK, hem de özel sektör için hayati önemdedir. Mevcut piyasa koşulları, tesisin konumu ve gerçekleşen uygulamalar dikkate alındığında, bu özelleştirme yöntemiyle ÇATES’in tamamen ithal kömür kullanan bir yapıya dönüşme ihtimali yüksektir.” dedi.

 

“TTK’NIN TASFİYESİ DE GÜNDEME GELECEK”

TTK ve özel sektör madencilerinin ÇATES’e sattıkları kömürle ayakta kalabildiklerini belirten Başkan Demir sözlerini, “ÇATES’te ithal kömür kullanılması halinde havzada üretim yapan özel sektör firmalarının üretimi sürdüremeyeceği, 2014 yılında sona erecek rödövans sözleşmelerini yenilemeyeceği ve 5.500 kişinin doğrudan istihdam edildiği bu sektörün kısa sürede devre dışı kalacağı aşikârdır. Cirosunun önemli bir kısmını kaybedecek olan TTK’nın da bu koşullarda üretime devam etme imkânı azalacak ve 11.500 kişiyi istihdam eden kurumun da hızla tasfiyesi gündeme gelecektir. Özel sektörün üretime devamı halinde önümüzdeki 20 yılda devlete ödemesi muhtemel rödövans miktarı yaklaşık 800 Milyon TL’dir. Buna, yerli üretim firmalarının vereceği Kurumlar Vergisi, üretimde kullanılan girdiler için verilecek dolaylı vergiler ve çalışanların tüketim harcamalarından vereceği dolaylı vergiler ilave edildiğinde toplam tutar, Havzada kömür üretiminin devam etmesinin en iyi çözüm olacağını göstermektedir. Havzada üretimin durmasıyla ithal edilmek zorunda kalınacak kömürün cari açığımıza her yıl en az 250 Milyon TL ekleyeceği gerçeği de gün gibi ortadadır.” diyerek tamamladı.