“Kaç para aldın?”

Zonguldak’a bir şeyler katabilmek amacıyla bu seçime girdik. Zorlu bir seçim süreci yaşadık ve sonunda kazandık. Kazanmak güzel. Zonguldak sosyal demokrat bir şehir. Daha farklı bir seçim bekliyorduk. Ama yakın bir sonuçla bitti. Şimdi seçim geride kaldı. Hiç durmaksızın Zonguldak için çalışmaya başladık. Çalışmalarımızı bu amaç doğrultusunda önümüze bakarak yapacağız. Belediye meclisinde tüm meclis üyeleri olarak birlikte Zonguldak için bir şeyler yapmalıyız. Vatandaşlarımızda gördüğü eksiklikleri bizlere söyleyerek bizim takipçimiz olmalı. Oy veren vermeyen herkes bizim vatandaşımız. Kimsenin aklında böyle bir düşünce olmasın. Muharrem Akdemir CHP’nin değil Zonguldak’ın belediye başkanıdır.

Bizim üzerimizden CHP’yi yıpratmaya çalıştılar. Ama yıpratmaya çalışan kişiye bakacaksın. Bence insanın kendi muhakemesini yapmalı. Sistemli olarak CHP’yi hedef alan bir gazete var. Seçimin başından sonuna kadar AKP’ye taraf olan ve objektifliğini kaybetmiş olan bu gazete seçim sürecinden beri yalan haberlerle kamuoyunu yanıltıyor.

Halende bu halan haberlerine devam ediyor. Benim meclis üyeliğim ve daha önce yaşadığım olaylara alakalı yalan yanlış bilgilerle hoş olmayan yazılar yazıyor. Ben Zonguldak’ta ticaret yapıyorum. Ben kamuoyu bazı gerçekleri bilsin istiyorum. Bu AKP yandaşı olan gazeteci eğer bu işi dürüstçe yapıyorsa önce seçim sürecinde AKP’den aldığı parayı açıklasın. Aldığı para beni ilgilendirmez.

CHP kendisine bu anlamda destek olmadı diye, tüm adaylarımızdan, başkanımızdan, benim kişisel yaşantımdan başlayarak her konuda sistemli olarak yalan haberlerle bizi yıpratmaya partimizi yıpratmaya çalıştı. Seçim arifesinde ki bitiminde ki olayları da çok iyi biliyorsunuz. Belki de arkadaşın benden farklı beklentileri vardır. Ama biz çiğ yemedik ki karnımız ağırsın. Hele ki benim böyle bir şey vermem söz konusu değil. Biz dürüst ve ahlaklı şekilde gazetecilik yapan bu mesleği icra eden arkadaşlarımızı kendi gücümüzce destek zaten veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz.  Sen tamamen kendini ayırmış, AKP’nin basını olmuşsun.  Sen Gökhan Demir’i tanıyor musun da bunları yazıyorsun. Senin gücün Gökhan Demir’e yetmez. Dürüst namuslu gazetecilik yap canımı ye. Ben yeni bu gündeme geldim. Ben bu kadar kötü adamdım da 46 yaşına kadar niye bekledin.

Daha yeni gazetesinde benim adıma bir meclis üyesinin 50 bin TL’lik araba ve 10 bin TL para verdiğini ve benim meclis üyesi olduğumu yazmış Yani benim gücüm yok mu. Ben açıkta değilim. Niye benim yerime birisi bunu yapsın. Olmayan bir şeyi ortaya atıyorsun. Sen neyin peşindesin. Nasıl karşı karşıya gelmemizi istiyorsun. Sen beni gazetende yazıyorsun bende seni sosyal medyada yazıyorum. Senin yazdıkların bana dokunmuyor, benim sana doğru yazdıklarım dokunuyor. Allah sonumuzu hayır etsin. Bugün yarın üç beş kuruş kazandık diye AKP’nin desteği ile yürüyoruz diye böyle gidecek zannetmesin. Eğer bu iddialarını kanıtlasın ben ona o kadarlık arabayı hediye edeceğim. Ne parası ne avantası. Bana sırasını veren ablamız diyor ki , Gökhan Demir çok çaba sarf etti. Ben çalışamadım. Bundan sonrada çalışmayacağım. Naime ablamız böyle bir şey diyor. Onlar kalkıp Naime ablamıza diyorlar ki Gökhan Demir sizi tehdit mi etti. Ben mafya mıyım ya. Bir kişi desin ki Gökhan Demir beni tahdit etti. Böyle bir şey olabilir mi. Sen önce aynaya bak.