Kdz. Ereğli ilçesinde Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Fiziksel Engelliler Derneği, Tüketicileri Koruma Derneği, Kandillililer Derneği, Eğitim İş Sendikası, Türk Hava Kurumu, Mali Müşavirler Muhasebeciler Birliği, Ereğli Lisesi Mezunları Derneği ve Alevi Kültür Dernekleri Ereğli Şubeleri tarafından ortak bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya katılan STK’lar adına konuşan ADD Kdz. Ereğli Şube Başkanı Semih Özkök, Lice’de ki bayrak indirme olayını emanete hıyanet olarak yorumladı.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez askerin gözü önünde Türk Bayrağı’nın yere indirildiğine şahit olduklarını belirten Özkök, siyasi iktidarın baş sorumlu olduğunu ve derhal istifa etmesi gerektiğini söyledi. Özkök konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bu saldırıya karşı net tavır almak ve önlemek görevi başta Anayasamız gereği Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanına, sonra da yürütme görevini Anayasa’ya göre yerine getirmek yetki ve sorumluluğunu taşıyan Başbakan ve hükumet üyelerine aittir. Bugün Başbakan ve Hükumet, değil bu saldırıları önlemek, bu saldırıların tek nedenidir. Çünkü 2011 genel seçimleri öncesinde başlayıp bugünlere kadar siyasi iktidarın inisiyatifi ile yürütülen “Yeni” Anayasa ve “Açılım” politikaları, demokrasinin gereği olmanın çok ötesinde, ABD , AKP, BDP, PKK ve İmralı inisiyatifinin hayata geçirilmesine yöneliktir ve amacının vatanın bütünlüğünü bozmak olduğu bugün artık tüm Türkiye halkı tarafından bilinmektedir. 12 yıllık siyasi iktidarın açılım politikaları bugün bayrağımızın indirildiği bir noktaya taşınmış bulunuyor. ABD ve AB’nin planlarında taşeronluk yapanların eninde sonunda ülkemize dayattıkları acı gerçek budur. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde ilk kez askeri kuvvetlerinin gözü önünde bayrağının indirilmesini seyretmiştir. Çadırdan bozma mahkemelerde PKK’lı teröristleri serbest bırakan, açılım adını verdiği bölünme senaryosunu eksiksiz oynayan siyasi iktidardır. Emperyalizmin kuklası terör örgütü cesaretini iktidarın uygulamalarından almaktadır. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç bayrağının indirilmesini seyrettirilmeye zorlanan askerler için “eğer hükumetin siyasi iradesine bağlılık olmasaydı cezası o anda verilebilirdi” diyerek, asıl suçlunun iktidar olduğunu, bu eylemlerin kendi politikalarından kaynaklandığını itiraf etmiştir. İktidar, suçu yine ikinci, üçüncü kişilere yıkarak kendi suçlarını örtbas etme telaşına kapılmıştır. Biz bu oyunu 17 Aralık sonrası uyguladığı mağduriyet söylemlerinde gördük. Aynı oyuna gelmeyeceğiz. Siyasi iktidar her ne sebeple olursa olsun ortaya çıkan bu sonuç nedeniyle baş sorumludur. Hemen, acilen, beklemeksizin istifa etmelidir. Bu istifa kanunsuz suç sayılan “pasifleştirme”, “sabırla seyrettirme” politikalarına alet olarak görevini ihmal veya kötüye kullanan tüm sivil - asker yöneticilerin sorumluluğunu kaldırmayacağını da hatırlatmak isteriz. Bu ülkeyi Türk - Kürt, Alevi - Sünni diye ayrıştırıp, iç savaş çıkartmaya çalışanlar, 2 yıldır kitlesel eylemlerde emperyalizme ve faşizme karşı birleşerek mücadele eden halkımızın “birlik ve beraberlik içinde yaşama” iradesine çarpacaklardır. Bizler; “Tam bağımsız bir Türkiye’de şanlı bayrağımızı yeniden en yükseklerde dalgalandırmak” üzere mücadeleye devam edeceğiz. Söz veriyoruz.”

Özkök vatandaşlara çağrıda bulunarak bu günden itibaren her kesin ev ve iş yerlerini Türk Bayrakları ile donatmasını istedi. Lice’de ki olaya tepki göstermek amacıyla Cuma akşamı saat 18.00’de bir yürüyüş gerçekleştirileceğini belirten Özkök, Ereğli halkını bayraklarını alarak yürüyüşe katılmaya çağırdı.