Alaplı ilçesinde bir genç, topraksız tarım yöntemiyle Ar-Ge serasında Osmanlı çileği yetiştirdi.

Alaplı ilçesinde Yıldır Ulukaya (30) isimli genç bölgede bir ilki gerçekleştirerek Osmanlı çileğini 40 metrekarelik serasında yetiştirdi.

Osmanlı çileği fidesi bulmakta zorluk çektiğini, serasının 450 fide yetiştirme kapasitesinde olduğunu belirten Ulukaya, şöyle konuştu: “Topraksız tarım uygulamasını televizyonda gördüm daha sonra internette araştırarak topraksız tarımla ilgili paylaşımları takip etmeye başladım. Bir süre sonra topraksız tarım çalışmaları yapan Kdz. Ereğlili Kudret Tezel ile tanıştım. Kendisi bilgi ve tecrübeleri ile bana çok yardımcı oldu. Serayı kurmamda yardımcı oldu. Onun sayesinde bölgemizin marka ürünü olan Osmanlı çileğini ilçemizde yetiştirmek bize nasip oldu.”

Osmanlı çileğinin meyve vermeye başladığını kaydeden Ulukaya, şunları söyledi: “Kdz.Ereğli Osmanlı çileğini topraksız tarımda bir yerlere getirmeye çalışıyoruz. Bunun için çaba sarf ediyoruz. Ben bu konuda bana yardımcı olan maddi ve manevi destek olan Kudret Tezel’e teşekkür ediyorum. Neler yapabiliriz, verimi nasıl arttırırız, daha fazla nasıl yaygınlaştırabiliriz, artık bunları hedefliyoruz. Bana yardımcı olan herkese teşekkür ediyoruz.”

Topraksız tarım sistemiyle ilgili bilgi veren Ulukaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sistem çatı oluklarının içinde suların dolaşması ile çalışıyor. Sistem 7/24 çalışıyor. Çünkü bitkinin ne zaman besleneceğini biz tam bilemiyoruz ama sistemi çalıştırarak bitkinin her zaman istediği an beslenmesini sağlıyoruz. Bu bitkinin büyümesini sağlıyor. Çatı oluklarında dolaşan suda toprakta olan mineraller var. Kesinlikle hormon yok sadece organik toprağın içerisinde olan mineraller var. Osmanlı çileğinin ihtiyacı olan mineraller var. Başka bir bitkiye asla fayda sağlamaz. Ayrıca burada bir ilki gerçekleştirdik. Topraksız tarımda kök boğazının tutulabilmesi için perlit kullanılıyor, kokopit kullanılıyor, domates sektöründe ise cam yünü kullanılıyor. Biz ise Osmanlı çileğinde öğütülmüş fındık kabuğu kullanıyoruz. Fındık kabuğu yöremize ait bir ürün, öğütülmüş fındık kabuğunu kök boğumunu koruması adına bitkiye yerleştirdik.”

Topraksız tarım üzerine faaliyet gösteren Kudret Tezel de, Kdz.Ereğli’nin markası olan Osmanlı çileğini yaşatmak amacıyla başlattığı bu çalışmadan dolayı Ulukaya'yı kutladı. Bu çalışmanın Osmanlı çileğinin ne kadar verimli olacağına dair fikir verdiğini anlatan Tezel, sözlerini şöyle sürdürdü: "İlk serada bütün acemiliklere rağmen bu sonuç elde edildiyse gerçekten bu iş parlak bir gelecek vaat etmektedir. Kdz. Ereğli’mize ait olan Osmanlı Çileğini yaşatmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.”

Topraksız tarımın olmazsa olmazlarından olan Sera Bekçisi adı verilen sistemle ilgili bilgi veren Tezel, sözlerine şöyle devam etti: “Araştırmalarımda gördüm iş ne olursa olsun hafifletilmesi, yapılabilir bir hale gelmesi için otomasyona önem vermek lazımdır. Onun için Sera Bekçisi adı verilen bu aleti dizayn ettim. Sera Bekçisi şu an topraksız tarımın olmazsa olmazlarından olan EC kontrollü an ve an çilekleri beslemektedir. Bu sistemde iki AB su tankı vardır. Seranın sahibi 10-15 gün bir yere gitmişse bu tanklarda su dolu ise bu sistem bu seraya 10-15 gün süre ile bakar. Dolayısıyla bu sistem işin teferruatını ve zorluklarını hafifletir.”

Öte yandan serada incelemelerde bulunan Zonguldak Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Necmi Çelik de, seranın sahibi Yıldır Ulukaya’ya başarılar dileyerek, ”Burada topraksız tarımın bir Ar-Ge araştırmasını gördük. Çok memnun olduk. İl genelinde tarım alanlarımızdaki ürünlerimiz bizim denetimlerimizden geçiyor. Her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum” dedi.