7 Mart’ta CHP milletvekili adaylarını belirlemek üzere yapılan eğilim yoklamasının sonuçlarını hazmedemeyen iki kafadarın büyük başkan olanı basına “bu kadar da olmaz artık” dedirten sözler yumurtlamış.

Parti disiplinini çok iyi bilen birisi olarak, bilerek ve isteyerek olabilecek bütün sonuçları da göze alarak il ve ilçe başkanının binlerce üyenin tercihini yok sayma girişimlerini şiddetle kınıyorum.

Bundan böyle Harun Akın bağımlılığı hastalığına tutulmuş, sonuçlara saygı duymayan anlayış, tarafsızlık ilkesini çiğneyerek meşruiyetlerini yitirmiştir.

Hadi seçime kadar taraf olmanız bir yere kadar hoş görülebilir, aynı durumları biz de yaşadık. İyi de seçimden sonra ki bu hazımsızlık da neyin nesi?

İsterseniz seçimin galipleri olan Turpcu ve Yavuzyılmaz gelip sizden özür dilesinler.

Kardeşim siz Harun’un başkanı mısınız? Yoksa CHP’nin mi? Karar verin artık.

Binlerce üyeyi saf yerine koyup, tercihine karşı duruş gösterirseniz yüzünüze haykırmaya başlarlar, kulaklarınız sağır olur. Benden söylemesi.

Bu saatten sonra güven duygusunu kaybettiğinizden, sıralamayı önde bitiren adaylarla uyum içinde çalışma ortamı kalmadı. Onurlu davranarak istifa etmeniz, verilecek en doğru karar gibi görünüyor.

                                *****

MİNE LÖK BEYAZ

      

AKP Diyarbakır Milletvekili Mine Lök Beyaz, TBMM Genel Kurulu'nda HDP grubunun verdiği, kadın işsizliği sorununun araştırılması üzerine önerge için partisi adına söz alarak, "Kadına dair ne yapılacaksa, Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde gerçekleştireceğiz." dedi. Konuşmacının bu ifadeyi düzeltmesi gerektiği söylendiğinde ise Beyaz, şu açıklamayı yaptı:
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bizim kurucu Genel Başkanımızdır, bizim babamızdır, liderimizdir.”

Genel başkanı, lideri anladım da Babamı anlayamadım. Anladığım bir şey varsa bu hanımefendinin çok zeki olduğu. Sayın Cumhurbaşkanı’na yağcılık yaptığını zannettiyseniz çok yanıldınız. O’nun gözü olsa olsa Cumhurbaşkanı’nın olası bir servetinde olabilir…     

Anlayacağınız zengin baba peşinde…

                   *****


Dip not;  Dağarcığında ilkokul 4’üncü sınıf öğrencisi kadar kelime haznesi bulunmayan, 3’üncü sınıf öğrencisi kadar imla kurallarını bilmeyen sözüm ona gazetecilerin başı… Ne yazık ki okurlar adına ben hiç tebessüm edemiyorum. Bundan böyle siyaseti bırakıp senin gibi gazeteci geçinen kara cahilleri eğitmeye adıyorum kendimi. (Adileştirir korkusuyla yuh çekemiyorum) Vah ki vah. T.K