"Paralel müdürün ihbarcısı”

Bu ifade dünkü Denge Gazetesi’nin manşet haberinde geçiyor…

Denge Arelel İnşaat’ın ortaklarından Davut Acar’ın sahibi olduğu gazete…

Paralel Müdürün ihbarcısı da ben oluyorum…

Bazen öfkelenir, kendinizi ifade etmekte güçlük çekersiniz ya…

İşte şuan tam da bu ruh halindeyim…

Davut Acar…

Bu ismi bir yere not edin lütfen…

Günün birinde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız…

Peşi peşin söyleyeyim…

Davut Acar’la sorun yaşadığımız doğrudur…

Hem de öyle böyle değil…

İnanın benim yerimde başkası olsa Acar’a bu kadar sabretmez, hoşgörülü olmazdı…

Kim alın terinin gasp edilmesine razı gelir…

Ama eşkıyalık bize göre değil…

Acar’la bir satranç oynuyoruz…

Çok iyi biliyorum ki, o da en az benim kadar inatçıdır…

Davut Acar, yaklaşık 4 yıl önce biten ortaklığımız döneminde şirket müdürü yetkilerini kötü niyetli kullanarak gazeteyi kendi aile şirketine 2 milyon lira borçlandırmış, bu ipoteği bankaya teminat göstererek kredi çekmiştir…

Ve aylardır bizim hakkımız olan resmi ilan gelirlerine el koyduğu için gazete bin bir güçlükle bu günlere kadar geldi…

Halkın Sesi’ne olan borcunu inkar eden Acar, defalarca bizim adımıza kendisiyle görüşen kişilere son 5 aydır gasp ettiği Resmi İlan gelirlerimiz için ise, “Benim hakkımda haber yaptığı için ona ceza kestim” diyecek kadar arsız bir tavır sergilemiştir…

Dedim ya, sabırla bekliyorum…

Ama Acar, Zonguldak Belediyesi’ndeki köstebekler ve işbirlikçi işadamlarının unuttuğu bir şey var…

Ben taksimetreyi çoktan açtım!

Şunu tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki, Davut Acar, Muharrem Akdemir ve Zonguldak Belediyesi’nden oluşan “Bermuda Şeytan Üçgeni”yle ilgili yazdıklarım ne bir eksik ne bir fazladır.

Yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen bir kez olsun hırslarıma kapılmadım…

Yasal sorun yaşamamak için yazmadıklarımız yazdıklarımızın kat ve kat daha fazlasıdır…

Ortak olduğumuz dönemde şahit olduklarımı anlatsam, Acar’ın ofisinde dönen filmleri bilseniz küçük dilinizi yutarsınız…

Belki o gün şahit olduklarımı kanıtlayamam ama şunu Davut Acar dahil bu yazıyı okuyan her kesin bilmesini isterim ki, hiçbir şey gizli kalmaz!

Sanki Zonguldak Belediyesi’nden yıllarca doğrudan temin adı altında çiçekten, betona, asfalttan boruya kadar milyonları kaldırmamış gibi CHP’li Zeki Çolak’ı kastederek aldığı ihaleleri haber yapan Acar’ın düştüğü çelişki neyle açıklanabilir ki…

Eski Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak ile bir kez olsun yan yana gelmemiş bir gazeteciye “Parelel Müdürün ihbarcısı” demek,  kendi pisliğini örten canlının içgüdüsel dürtülerinden başka hiçbir şeyle açıklanamaz…

Acar, sahibi olduğu gazetede her ne kadar “Yasal yollardan hakkımızı arayacağız” diyerek kendince gözdağı vermeye çalışsa da, Halkın Sesi’nde çıkan haberler nedeniyle gerek Muharrem Akdemir gerekse Davut Acar’ın açtığı davaların savcılık aşamasında kovuşturmaya gerek görülmeksizin dava talebinin reddedildiğini özellikle belirtmek isterim…

Tüm bu çirkinliklerin arkasındaki pazarlıklar, ortaklıklar, paylaşımlar er ya da geç ortaya çıkacak…

Erdoğan Demir, Davut Acar ve Muharrem Akdemir…

Hatırlar mısınız, çocukluğumuzda oyun oynarken haksızlığa uğradığımızda avazımız çıktığı kadar bağırırdık…

Sözüm meclisten dışarı…

Hak yiyen…