Akkor filamanlı lambalar çektikleri elektrik enerjisinin sadece yüzde 4'ünü ışığa çevirirler. Son derece verimsiz olan bu tür ampullerin kullanımı birçok ülkede yasaklandı. Ülkemizde halen daha satılıyor ve kullanılıyor.
 
Çubuk şeklindeki balastlı flüoresan lambalar ise çektikleri enerjinin sadece yüzde 12'sini ışığa çevirirler. Bunlar da düşük verimli lamba sınıfına girerler. Türkiye'de şu anda yüzde 60-70 oranında bu tür lambalar kullanılmaktadır. 
 
Sodyum buharlı, cıva buharlı, halojen, metal halide gibi daha çok dış aydınlatmada kullanılan lambalar da çok fazla enerji sarfiyatına sebep olmaktadırlar.
 
Son 10-15 yıldır yaygınlaşan, küçük boyutlu (kompakt), elektronik devreli balastı olan halk arasında tasarruflu lamba olarak bilinen türler çektikleri enerjinin yüzde 50-60'ını ışığa çevirirler. Bu tür lambaların TSE, CE, ISO kalite belgesine sahip türleri oldukça uzun ömürlü ve sağlıklı aydınlatma yapmaktadırlar. 
 
Ancak ülkemizde bu lambaların en kalitesiz, zararlı ışınlar yayan, kısa ömürlü, kalitesiz "ucuz fiyata satılan" türleri geniş bir pazar payına sahiptir. Örneğin 20 Watt gücünde, kaliteli bir kompakt flüoresan lamba 10-15 TL'ye satılırken Uzakdoğu ülkelerinde üretilmiş vasat türleri 4-6 TL'den müşteriye sunulduğu için çok tercih edilmektedir.
 
Son 5 yıldır ledli aydınlatma gereçleri de kullanım alanına girmiş durumdadır. Bu türlerin aydınlatma verimi yüzde 90-95'ler düzeyine kadar çıkabilmektedir. 
LED teknolojisi yeni olduğu için fiyatlar henüz "satın alınabilir" seviyeye düşmemiştir. Üzerinde 3-5 Watt yazılarak halka sunulan, ucuz fiyatlı, Uzakdoğu ülkelerinde üretilmiş LED aydınlatma gereçleri aslında 20-25 Watt enerji tüketmektedir. 
 
Sonuç olarak 2014 yılı itibariyle ev ve iş yerlerini en ekonomik aydınlatma için:
 
a. TSE, CE, ISO kalite belgeli kompakt flüoresan lambaların 10 - 25 Watt arası güç çeken türlerini tercih edebiliriz.
 
b. TSE, CE, ISO kalite belgeli LED lambaların 3 - 15 Watt arası güç çeken türlerini tercih edebiliriz.    
 
Hangi markayı tercih edeyim diye soranlara bunu söyleyemem. Kurumsal kimliği olan, garanti belgesi bulunan markaları tercih edersek hem kendi paramızı hem de ülkenin döviz kaybını önlemiş oluruz. Türkiye'de 18 milyon ev, milyonlarca işyeri mevcuttur. Her hane günde 1 kWh (kilowattsaat) enerji tasarrufu yapmış olsa yılda 3 milyar TL dolayında bir paranın boşa gitmesini önlemiş oluruz.   
 
Sağlığımızı en çok hangi cihazlar bozuyor?
 
Hekim değilim. Sadece elektrik, elektronik yapılı donanımların hangilerinin çok yüksek manyetik alan yaydığını biliyorum. Bunların seviyelerinin ne olduğunu dileyen herkese gösterebilir, arz edebilirim.
 
Son 30 yıldır evlerimiz ve iş yerlerimiz tamamen elektrikli ve elektronik aygıtlarla doldu. Bu kadar çok cihaz içinde yaşadığımızda bedenimiz normal çalışma özelliğini yitiriyor. Stres, tansiyon, huzursuzluk, depresyon, mutsuzluk, kanser vb gibi sorunlarda patlama olduğunu gözlemliyoruz.
 
YÜKSEK GERİLİM ENERJİ HATLARI
Yüksek gerilimli elektrik akımının geçtiği yerlerden ev almayınız. Trafo merkezlerinden, jeneratörlerden uzak durmanızda fayda vardır.
 
CEP TELEFONU BAZ İSTASYONLARI
Her mahallede, camide, çatı katlarında, parklarda karşımıza çıkan baz istasyonlarından 200-300 m uzakta yaşayınız.
 
KABLOSUZ MODEMLER VE KABLOSUZ CİHAZLAR
Kablosuz modem, telefon, fare, klavye, yazıcı gibi cihazlar kullanım kolaylığı sağlar ama yaşadığınız mekanda bünyenize zarar veren elektromanyetik sinyallerin artmasına neden olur.
 
MİKRODALGA FIRIN
Bu cihazın içinde bulunan magnetron devresi yüksek frekanslı elektrik sinyalleri yayarak çalışır. O nedenle hamile kadınların, çocukların uzak durması gereken bir aygıttır. Kişisel görüşümü sorarsanız "evinize sokmayın" derim.   
 
TÜPLÜ TELEVİZYON
Eski tip tüplü TV'lerin özellikle büyük ekranlı olanları fazla düzeyde statik elektrik, elektromanyetik alan, zararlı ışınlar yayarak dengemizi bozar.
Yeni tip LCD, plazma, LED TV'ler de elektromanyetik alanlar yayarlar. Zira elektrik akımının geçtiği her yerde manyetik alan oluşur. 
TV'yi saatlerce izlemek, bu cihazın yakınında oturmak sizin kansere yakalanmanızı kolaylaştırmaktan başka bir işe yaramaz. 
Haftada hiç olmazsa bir gün TV'yi hiç açmamanızı öneririm.
 
TSE, CE, ISO BELGESİ OLMAYAN ELEKTRİKLİ - ELEKTRONİK AYGITLAR 
Hiçbir kalite yönergesine uyulmadan üretilmiş, düşük fiyatlı, yetkili servisi olmayan, markası bilindik olmayan Uzakdoğu ülkelerinde üretilmiş aygıtlarda kalitesiz bakır, trafo, direnç, bobin, transistör kullanıldığı için bunlar fazla enerji harcayarak çalışırlar. Çok enerji çeken cihazlar size daha çok manyetik alan sunar.