Özelliklede puan cetvelinin alt sıralarında yer alan rakiplerle, kendi seyircimiz önünde oynadığımız maçlarda takımımızın yaşadığı puan kayıpları beni cidden kaygılandırıyor.
Ligde 21’nci haftayı geride bıraktık. Defansta, yani birinci bölgede yaşadığımız zaaflardan neden sıyrılamıyoruz, bilemiyorum.
90 dakikalık oyun sürecinde defanstan başlayarak, rakip ceza alanı içerisinde oyuncularımızı, pozisyonlarla kaç kez buluşturabildik bilemiyorum…
Gençlerden kurulu yaş ortalaması 21 olan rakibimiz, maçın 50 dakikasını 10 kişi oynamasına rağmen bizimle başa baş mücadele ederken, çok ciddide gol pozisyonları yakaladı.
Hacettepespor takımı oyun sürecinde sahanın iki kenarını çok iyi kullanırken, yaş ortalaması 26 olan ekibimiz önünde hak ettiği puanı da almasını bildi.
Bu tür özelliklere sahip olan rakipler, önünde orta sahada etkisiz kalırken yukarıda belirttiğim gibi defansta da sorunlar hiç bitmedi.
Hangi ligde oynarsanız oynayın, takımınızı birinci ve ikinci bölgelerde zaafları var ise öne çıkmakta zorlanmaları gayet doğaldır.
Her maçta olduğu gibi sürekli olarak sol kanadı kullanmakta niçin bu kadar ısrar ediyoruz?
Bizim oyun planımızı çözmeyen rakip kalmadı. Böyle durumlarda yapılacak tek şey kalıyor; hücum şablonlarının zaman zaman değiştirilmesi gerekiyor.
Bir takımın orta sahasında görev alan oyuncularına dikkat edin, topu rakip alana taşıyabiliyorlarsa sahada etkili olan taraf tabi ki onlar oluyor.
Hacettepespor önünde istenilen düzeyde bunlara rastlamak tabi ki mümkün olmadı.
Sonuç ne olursa olsun, her maçın ardından, tabi ki bir değerlendirme yapıyoruz.
Ön plana çıkan bazı oyuncuları da aynı kefeye koymak istemiyorum. Yine söylüyorum ki,  iyi ki Osman gibi bir kalecimiz var. Maçın sonucu ne olursa olsun Onur ve Okan gibi oyuncularımızın adlarından söz etmemek haksızlık olur.
Bu kadar detaya inmemin tabi ki bir nedeni var. Oyun süresinde takımına katkı sağlayamayan bazı oyuncuları önceden uyarmak gerekiyor. Olmuyorsa, sonradan dinlendirmesinin gerektiğine inanıyorum.
Geride bıraktığımız yıllar sonrasında önce 3’üncü Türkiye Ligine, sonra 2’nci Türkiye Ligine çıkarak kabus dolu yılları tamamladık.
Sezonun ikinci yarısında 4’üncü maçımızı geride bıraktık. Toplamda son 13 haftanın içerisindeyiz.
Bu maçların yedi tanesini kendi seyircimiz önünde oynarken, deplasmanda da altı maç oynayacağız.
28 puanla sıralamada 8’inci basamakta bulunan ekibimizin yerinin hep üst sıralarda olmasını temenni ediyorum.