Yolu sahil yolundan geçen herkes görmüştür…

Ben deyim 8, siz deyin 10 metre çukur…

Koskoca Zonguldak Belediyesi bu kadar küçük bir işi bile kendi imkanlarıyla yapmaktan aciz kaldı…

İş afet kapsamında olduğu için ihalesiz verildi…

Burada işin kime ya da nasıl verildiğini sorgulamaktan önce niçin Zonguldak Belediyesi’nin imkanlarıyla yapılmadığını sorgulamak gerekmez mi?

Biri bana şu işi bir izah etsin hele…

Usta mı yok?

İş makinesi mi yok?

Demir mi yok?

Yoksa bunları bulacak adam mı yok?

Bir kent belediyesi böylesine ufak bir işi dahi yapamıyorsa kapatsın tüm şantiyelerini…

Helali hoş olsun ama bugün Zonguldak Belediyesi’nde kadrolu olarak çalışan kıdemli bir şoförün, bir iş makinesi operatörünün 7-8 bin lira maaş aldığını söylesem kaçınız inanır?

Gözü olanın gözü çıksın!

Ama hizmet üretmeyen bir belediye bu kadar maaş alan bir işçi sabahtan akşama kadar ne iş yapar?

Yeşil keçeli kalemle çizilmiş bu makale masasının üstüne konulduğunda Akdemir’in yüzünün nasıl ekşiyeceğini görür gibiyim…

Ama birileri ona bunu söylemeli…

Gazetecileri “Eline kalemi almış sallıyor” diyecek kadar gayri ciddi bir bakış açısıyla eleştiren Akdemir, eleştirilen kişi kendisi olunca neden tahammül edemez?

Tıkanma noktasına gelen Zonguldak Belediyesi nasıl proje ve hizmet üretir, personelini daha verimli nasıl çalıştırır, nasıl kendi atölyelerini kurarak mali tasarrufa gider buna bakmak lazım…

Bir süredir aramız serin olmasına rağmen yaptığı işleri hayranlıkla izlediğim Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı bunu çoktan aşmış…

Yakın zamanda Çaycuma’ya gidenler görmüştür…

İlçe merkezi şantiye gibi…

Birilerini karşısına alma pahasına geri adım atmayan Kantarcı, Çaycuma’nın çehresini değiştirecek önemli işlere imza attı…

İki yıl öncesine kadar Çaycuma ilçe merkezindeki belediye binasının da bulunduğu ana yolun trafiğe kapatılacağı söylense herhalde kimse inanmazdı…

Pazar yeri esnafının, köy minibüslerinin ilçenin girişine taşınacağı söylense gülerdik…

Kantarcı, projeyi açıkladığında doğan tepkileri, yapılan eylemleri hatırlarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız…

Ama Kantarcı, yaptı oldu…

Demek ki neymiş, ilk önce bu işleri yapmak için birincisi bir projeniz, ikincisi bunları yapacak kararlı bir belediye başkanınız olması gerekiyormuş…

Belediyeye ait 15-20 yıldır kapalı olan marangozhaneyi yeniden hizmete açan, demir atölyesini yeniden kuran, hurda araç parkını elden geçirerek belediyeye yeniden kazandıran, ilçenin park ve oturma guruplarını kendi imkanlarıyla yapan Bülent Kantarcı siyasi bir dahi olmayabilir belki ama bir belediye başkanının cesaretinin yanı sıra ticari zekası olması gerektiğini de gösterdi bize…

Alın size aynı siyasi partiye ait belediyelerden iki farklı fotoğraf…

Ben diyeceğimi dedim…

Hadi aradaki 9 farkı da siz bulun?