İşsizlik hepimizi kasıp kavuran bir afettir. Etrafımızda cereyan eden olaylara baktığımızda, yaşanan birçok sıkıntının temelinde ekonomik nedenler olduğunu görüyoruz. İşsizliğin giderek artması hepimizi derinden etkiliyor.

Çünkü işsiz insan, üretmeyen, meşguliyeti olmayan insandır. Üretmeyen insan, kendini tamamlayamaz. Hal böyle olunca psikolojik gerginlikler, sabırsızlıklar, tahammülsüzlükler ve çeşitli sosyal hastalıklar da peş peşe geliyor.

Hekim – Filozof Ebu Bekir Razi, "Meşguliyetten daha iyi bir tedavi yoktur..." demiş.Boş insan her zaman sıkıntı demektir.

Bir zamanların işçi şehri olarak bilinen Zonguldak da bu durumdan nasibini almış ve bugün işsizler şehrine dönüşmüş durumda.

Nereden nereye… 

Genç nüfus göç ediyor. Kimisi ruhsatlı – ruhsatsız demeden dağlarda ocaklarda çalışmak zorunda kalıyor. Onların çaresizliğini kimse bilmiyor. Ta ki göçük olana kadar… Göçük olduğunda hatırlanıyor, iki ah vah ediliyor, peşinden birer Fatiha okunuyor. Bakılıyor, karınlar aç, bu kazan kaynayacak… Ne yapılsın, bu devran böyle gelmiş, böyle gider deniliyor belli ki… Ölen işçilerin en yakınları bile bir yerden sonra susuyor, ekmek davası diyor…

Yetkililer buna göz yumamayız diyor. Ancak insanları mühürlenmiş ocaklarda çalışmak zorunda bırakan işsizliğe bir çare bulunmuyor, bulunamıyor.  Acımasız kısırdöngünün içinde kıvranıp duruyoruz; ama nereye kadar…

Bakın diğer illerde durum farklı mı?

Hatay’da Adem Y. isimli 2 çocuk babası, dün valilik önünde, "Çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor musunuz?" diyerek kendini yaktı. Valilik, tüyler ürpertici olayın ardından şahsın psikolojik sorunları olduğunu, daha önce de bu tür girişimde bulunduğunu açıkladı. 

Ne diyelim..?

İnsanlığın bir kısmı işsizlik afetinin altında ezilirken, diğer kısmının lüks ve israf içinde yaşaması ne acı! En kötüsü ise bunun normal karşılanması... Hep daha fazlasını isteyen, bir türlü doymayan ve hiçbir zaman da elindekilerle mutlu olamayan bir nesille başımız dertte… İşsizlik afet dedik ya israf ve açgözlülük ise tam bir felaket…

Örneğin 14 Şubat diye bir gün icat etmişler. İnsanlar açlık ve işsizlikten kırılırken, diğer kısmı sırf gösteriş için kesenin ağzını açacak. Göreceksiniz… Gelin bu parayı fakirler işsizler için toplayalım deseniz, acaba ne olur?  

İsraf felakettir.

Kusura bakmayın.

Acı gerçek bu.