Bu coğrafyanın çocuğuyum ve benim için doğduğum yaşadığım bu şehir kutsal. İmkânları yetersiz olabilir, iyi niyetli olmayanlara kırılabiliriz ve kötü niyetli olanların gazabına da uğrayabiliriz, bunların hiç biri bahane değil, ne istediğini biliyor ve emek veriyorsan suyolunu mutlaka buluyor.
İncinmek kırılmak insanın doğasında var zaten, hele ki birde sanata gönül vermiş onun himayesi altına girmişse ruh, kırılganlık, incinmek katlıyor kendini, hassasiyet döküyor yürek sesini yazıya, şiire, şarkıya. Kendimle kavgalarım her zaman daha iyisine daha özeline çabalarım yüzünden. Hoşnutsuz olduğum her işte, kendime eziyet ettiğim her yeni günde, mükemmel olsun istediğim işler yüzünden veriyorum savaşımı. Belki abartıyorum ama başka türlüsünü bilmiyorum, öğretemedim kendime. 
Keşkelerim kadar iyi kilerimde var elbette ve hep olacak diye düşünüyorum. Ben aşkı kendimde buldum kalbimde bakış açımda, işte bu yüzden yazıyorum ve paylaşıyorum. Bu yüzden çekiyorum aşk acısını, o olmasaydı ruhumda ben üretemezdim. Yüreğimle ben iyi bir ikiliyiz ve özgürlüğümden doğuruyorum hayallerimi. ve hamallığını yapıyorum büyük bir keyifle gururla..
Şöyle ki…
İyi ki ben KIRKIMDAN ÖNCE YAZMADIM Ve iyi ki ben KIRKIMDAN SONRA AZMADIM dedim. Yıl 2011 İlk kitabım.
RUTUBET BÖCEKLERİ (roman çalışmam) Yıl 2013
YOLSUZ DERE (Beş ayrı kadın hikâyesi) Yıl 2016
ÜVEY ŞEHİRLER (Şiir kitabı) Yıl 2016
HAYALLERİMİN HAMALIYIM (Şiir kitabı) Basım aşamasında.
ORGANİK NİNE HİKÂYELERİ (TOM)Çocuk kitabı; Basım aşamasında.
İLK ŞİİR DİNLETİM (Sonbahar )
İKİNCİ ŞİİR DİNLETİM (Balıkçı kasabası )
ÜÇÜNCÜ ŞİİR DİNLETİM (KADIN VE AŞK)
KERVAN YOLCULARI KONSERİ yıl 2017
VE TRT SAZ SANATÇILARI EŞLİĞİNDE SELMA AYDIN ESERLERİ LANSMAN KONSERİ (On iki tane TSM Eseri) yıl 2017
“Şimdide yakama yapışan bir hayalimle planlar yapıyoruz, başarabilirsem onu da paylaşırım ilerleyen zamanlarda. Biraz boyumu aşsa da imkânsız değil…”
Ve dahası anımsayamadığım unutamadığım onlarca sunum, onlarca sahne. 
Hani bir tabir vardır “tırnaklarımla kazıyarak başarıyorum denir ya, aynen öyle işte, tırnaklarımla kazıyarak yol alıyorum.”
“Hiç kimseye değil kendime köleyim çünkü ben kendime öğretmenim.” Bu söz dizgisi benim başarı şifrem. Kendime bilmediklerimi öğretiyorum Allahtan iyi bir öğrenciyim ve iyi anlaşıyoruz da sonrasında çoğalıyor emeklerim.
Henüz yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğu iken kendi hayal dünyamın sahnesine atmışım kendimi.
Hatırladıklarım ve bana anlatılanlar bugünlerin habercisiymiş zaten. Bütün hayat hikâyemi ilk kitabımda son derece cesur kelimelerle anlatmıştım zaten, sakınmadan, kırpmadan saklamadan.
Herkesin bir hikâyesi vardır ve herkesin hayata tutunabilmesi için gizli bir gücü. 
Benimde hayallerim sınırsızdı. Havan tokmağına bağlı saman çuvallarının kırnap ipleri mikrofon kablosu olduğundan beri belliymiş yolum, güzergâhım ama herkesin bir ayda kat ettiği yolu benim bir yılda aşabilmek zorunluluğumu hesaba katmammışım, katamamışım en bariz fark burada.
Gün gelir dizlerin kanar sürünürsün, gün gelir yüreğin kanar üzülürsün. Ama durduğun vazgeçtiğin anda da kaybetmeye mahkûm olduğunu çok iyi bilirsin. Canımın bu denli çok yanmasının sebeplerinden biri de sanırım bu kaybetme korkusu.
Yetemezsin kendine çoğu zaman, içinde kaynayıp duran gün yüzüne çıkmak isteyen hayallerin isyan çıkartır. Hangisinin elinden tutacağını şaşırırsın, kıyamazsın yok saymaya, diğer yandan da baş edemezsin her biriyle çünkü ağır gelir bir başına altından kalkmak. Ama zamanla görürsün ki senden başkası analık edemez onlara, bütün doğum sancılarını analar çeker ve analar emzirir çocuklarını. Sonra da yürümeyi öğrenen alır başını gider bazen bir okuyucuya bazen de bir dinleyiciye dokunur cümleler, tınılar, sesler ve soluklar.
Hata yapma hakkımı hep kullandım hiç sınırlamadım bu konuda kendimi, tam tersine çok bonkörüm de diyebilirim aslında. Ama buna rağmen yine de en ağır cezaları yine ben verdim kendime. Yalnız kaldığımda, tıkandığımda, tökezlediğimde hatta uçurumun kıyısına geldiğimde bir el aradım tutabilmek tutunabilmek için. Çok düştüm uçurumlardan, böylelikle öğrendim yaşamayı, yaşamak zorunda olduğumu çünkü hayallerim öksüz kalmamalıydı ben onların katili olamazdım.
Herkes kendinde aramalı kerameti, kendi içinde gizleneni bulmalı, içine doğru içeriye doğru yapılan her yolculuk yeni keşifler yaptırıyor insana. Üretimlerime gebe kalıyorum ve her defasında onları doğuruyorum, çoluk çocuğa karışıp onlara analık etmek kolay iş değil zira her proje ve her eser benim çocuğum. Bir de bunları paylaşmak bölüşmek var ki işte onu da hazmedebilmek ayrı bir sınav.
Öğrenmenin üretmenin yaşı yokmuş bunu öğrendim, dahası paylaşmayı emanet etmeyi de öğrenmek gerekiyor, şimdilerde bunu öğretmeye çalışıyorum kendime. Hayallerime hamallık etmekten dolayı çok mutluyum. Biz çoğaldıkça güzelleşiyoruz, yoruldukça da başarıyoruz. Nicelerine diyor el veren herkese teşekkür ediyorum.