Gerek tarih öncesi (yazının bulunuşundan önce) gerekse tarih sonrası gelmiş geçmiş tüm devirlerde, insanlık aleminde kadınların erkeklerden üstün sayıldığı devir sadece Kaba Taş Devridir. Bu da kadınların doğum yapmaları ve yeni bir insan dünyaya getirmeleri sayesinde olmuştur. Erkekler bu konuda henüz kendi rollerinin farkına varamadıklarından; doğum olayını tanrının bir mucizesi sanmışlar ve bu nedenle kadınları kutsal saymışlardır.
   Fakat Yontma Taş Devri'ne gelindiğinde, erkekler doğurma olayında kendi paylarının da olduğunu öğrenerek uyanmışlar ve bundan böyle kadınları kutsal kabul etmemeye başlamışlardır. Tam tersine; fiziki üstünlüklerini kullanarak kadınları acze düşürmüşler ve ikinci sınıf insan yerine koymuşlardır. Böylece kadınların kısa süren devri de kapanmıştır. Bundan sonra binlerce yıldır günümüze kadar süren erkek hegemonyası başlamıştır.
   O zamandan bu güne dünyayı hep erkekler yönetmiştir. Çünkü tabiat kanunudur; güçlü olan zayıfı yönetir! Ve işlerin kas gücüyle yapıldığı devirlerde kas gücü üstün olanlar da erkeklerdir. 
   Çağlara ve toplumlara göre kadınlar erkekler tarafından adeta ya evlere hapsedilmiş veya ikinci derecede roller verilmiştir. Hatta bazı geri kalmış toplumlarda kadınların yok sayıldığı bile olmuştur ve bazı toplumlarda halen de olduğu görülmektedir.
   Ne gariptir ki belli başlı tek tanrılı dinler bile hep erkekleri kollamıştır. Ben şahsen gelmiş geçmiş yüzlerce peygamberden bir tane bile kadın peygamber duymadım. Hatta dindarların kafasındaki tanrı imajı bile hiç şüphe yok ki tanrının erkek olduğu şeklindedir. Cennette erkeklere, huriler gibi, birçok ödül vaat edilirken kadınların nasıl ödüllendirileceği de açık değildir.
    Ama farkında mısınız,şimdilerde insanlık aleminde erkeklerin üstünlük dönemi bitiyor kadınların dönemi yeniden başlıyor! Çünkü ''kas gücü'' devri kapanıyor ve onun yerine kadınlarda daha üstün olan ''beyin gücü'' devri devreye giriyor. Muhtemelen tarih sonrası devirlerin sonuncusu olan bu günkü Yakın Çağ Devrini ''Kadınlar Çağı'' devri takip edecektir.
   Bu kanıya nereden vardığımı açıklamaya çalışayım.
   Devir değişiyor demiştim. Siz de görüyorsunuz; işler artık insanların kas gücüyle değil makinelerle ve teknolojik aletlerle görülmektedir. Teknolojik gelişmeler, makineleşme, bilgisayarların devreye girmesi, robotların kullanılmaya başlaması ve hatta yapay zeka gibi olgular insanların fiziki gücüne ihtiyacı minimum düzeye indirmek üzeredir. 
   Tabii ki tüm bunların geliştirilmesi ve yönetimi zeka gerektirmektedir. Son bilimsel araştırmalar göstermiştir ki erkeklerle eşit şartlarda yaşayan kadınların IQ'su (zeka katsayısı) erkeklerden fazladır. Kadınların baskı altında tutulduğu ve eğitilmediği toplumlardaki kadınların zeka düşüklüğünün sebebi; kadınların zekalarını geliştirecek ortam bulamamasından kaynaklanmaktadır. Bu sizi yanıltmasın! 
   Bu arada, kadın beyninin erkeklerden daha farklı çalıştığı ve aynı anda birçok şeyi düşünebildiği de unutulmamalıdır.
   Ayrıca, kadınların altıncı hissi olduğuna genel olarak inanılmaktadır. Bu doğru olmasa bile kadınların önsezilerinin güçlü olduğu tartışılmaz bir gerçektir.
   Nitekim kadınların eğitimli olduğu ve erkeklerle eşit şartlarda bulunduğu gelişmiş toplumlarda  kadınların ön planda olduğu görülmektedir. Hatta medeniyetin gelişmişlik derecesi ile kadınlara verilen değerin doğru orantılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
   Gelişmiş toplumlardaki kadınların, zeka ve beyin faktörünün dışında; din baskısı, toplum baskısı veya aile baskısı gibi cinselliğini kısıtlayan  prangalarından kurtulup cinsel özgürlüklerini kazanmaları da başarılarının bir diğer nedenidir. Çünkü sosyologlara ve psikologlara göre; insan ancak cinsel anlamda mutlu olduğu anda bütünüyle mutlu olacaktır; ve mutsuz insanların ise başarılı olma şansları düşüktür. Dünya mevcut haliyle erkeklere cinsellik konusunda geniş özgürlük ve imkanlar tanırken kadınlar hep baskı altında tutulmuştur. Bu yüzden erkekler sosyal hayatta çok daha yüksek oranda başarı sağlarken kadınlar ne yazık ki başarısız diyebileceğimiz bir seviyede kalmıştır.
   Bir de Darwin'in Evrim Teorisi'ne inanan Feministlerin, yani kadın hakları savunucularının dediklerine bakalım: ''Bizler Homo Habilis (alet kullanmayı öğrenen ilk insan türü) hatta biraz daha ileri gidelim, birer Neandertal iken, yani dişi ve erkek olarak iki cins de tıpkı şempanzeler gibi kıllı tüylü yaşarken, sonrasında Homo Sapiens (son insan türü, yani atalarımız) olarak birer insana dönüştüğümüzde; siz erkeklerde bir miktar kıl kaldı da biz kadınlarda neden hiç tüy kalmadı acaba? Bu araştırılırsa görülecek ki kadın insana evrildi ama erkek tam olarak evrilemedi ve bunca bin yıla rağmen insan olmayı henüz beceremedi. Bunu anlamak zor değil. Etrafınıza bakın, çıplak gözle bile anlarsınız bunu. Tersini her zaman yaşadığımız halde, otostop yapıp da bir kadın tarafından arabasına alınan kaç erkek gördünüz siz?''
   Hatta daha da ileri giderek erkekleri bayağı suçluyorlar.
   ''En ünlü caniler; seri katiller, savaşlar çıkarmış, hastanelere ve okullara dahi bomba yağdıran diktatör devlet başkanları; ünlü hırsızlar; onlarca kadına tecavüz ederek bir de kurbanlarını öldürmüş meşhur mütecavizler, hatta bütün tecavüzcüler her zaman erkek... hep erkek... Tek tük de olsa yine de kadın tecavüzcü var diyenler tecavüz ederek bir erkeği öldüren bir kadın olup olmadığını araştırsınlar. Ama bulamazlar... Tecavüz suçundan ötürü hüküm giymiş kadın sayısı ise sıfıra yakındır.''
   Yani, ''erkekler hala insan olmayı tam olarak öğrenemediler'' demek istiyorlar!..
   Ne diyebiliriz! Feministlerin bu lafları bir erkek olarak benim kanıma dokunsa da haklılık payı yok mu? Erkeklerin şapkalarını önlerine koyup bunu bir düşünmeleri lazım!
   Demek istediğimi toparlıyorum.
   Biliyorsunuz, değiştirilemez tabiat kanunlarına göre; kuvvetli her zaman zayıfa karşı dominanttır. Bu nedenle; nasıl ki kas gücünün geçerli olduğu devirlerde erkekler dominant olup dünyayı yönettilerse; beyin gücünün geçerli olmaya başladığı zamanımızda da, görünen o ki, beyin gücü üstünlüğü olan kadınlar dünyayı yönetmeye başlayacaklardır. 
   Benim gördüklerim ve mantığım böyle söylüyor en azından!
   Ha, fena mı olur?  Çok da iyi olur! 
   Çünkü kadında ana şefkati var...
   Çünkü kadın daha insan!..
 
   NOT: Erkeklere bir uyarıda bulunmak istiyorum: Lütfen ''kadın'' deyince aklınıza sadece dışarıdaki mini etekli kadın gelmesin; anneniz gelsin; eşiniz gelsin; kızınız gelsin; kız kardeşiniz gelsin ve hatta kadın öğretmeniniz gelsin!